31.01.2008

Mauro German Camoranesi


Bu arkadaş sakattı bildiğiniz üzere, veya bilmiyorsanız da öğrendiniz. Kendine geldikten sonra ilk maçı mıydı bilmiyorum ama bir kaç saat önce biten Juventus - Inter maçında ikinci devre oyuna girdi bu. Pele'ye yaptı sanırım hareketi, skor olarak geriye düşülmüş çok önce(2-3), üstüne de gol atılamamış tur gitti gidecek.

Peki Camoranesi ne yapıyor ? "Madem ki adamlar bize golü çaktı, dur ben de adama tekmeyi çakayım" diyor ve Pele'ye çakıyor tekmeyi. Sonra hakem kırmızı gösteriyor, paşa paşa gidiyor Camoranesi soyunma odasına. Anlamadığım nokta şudur ki, ne gerek vardı bu harekti yapmaya, orada gencecik oyuncunun bacaklarını da kırabilirdi o tekme. Tur gittiyse gitti, neden yapılır ki bu manasız hareket ?

Resimdeki ifadenin bana en güzel cevabı verdiğini düşünüyorum aslında..

30.01.2008

Fiorentina 1 - 2 Lazio


Yenildik 2-1, ilk maçtakiyle aynı skor. İtalya Kupası'ndan böylece elenmiş olduk. Lig zaten gitti, UEFA'da da keşke Galatasaray - Fiorentina finali olsa. Evet saçmaladım sanki.
Resim footballwallpapers'dan, masaüstünde hoş duruyor, bari bunu ekleyeyim dedim görüntü olsun ortalık.

Minikler Marmaris'te : Marmarisspor - Fenerbahçe, Beşiktaş - Zenit Petersburg

Marmaris Şehir Stadı'nın sahası ikiye bölünmüş, yan yana maçlar yapılıyor. Marmarisspor - Fenerbahçe maçı olduğunu duyup Marmaris'in altyapı ne haldeymiş diye merak ederek gittim. Bir de baktım ki diğer yarı sahada Bjk formaları boy gösteriyor, onlar da Zenit Petersburg ile maç yapacaklarmış. Yanlış duymadıysam 1996-1997 doğumlu oyunculardan oluşuyormuş takımlar.

İki maç aynı anda oynandı ama öncelikle Marmaris - Fenerbahçe maçından başlıyorum. Maç başlar başlamaz 2 şey dikkat çekiyordu, Fenerbahçe'nin yaş olarak büyük olduğu açık ve net belli olan oyuncuları. 8 Numarayı giyen bir çocuk vardı ki en iyi ihtimalle 94'lü olduğunu düşünüyorum, 93'lü olsa şaşırmam. Yine savunmada 4 numara vardı sanırım aynı şekilde o da büyüktü diğerlerinden. Bu yapılan şey ayıptan öteye gidemez, böyle gelecek başarıyla ne kadar övünülür bilemem. Neyse.. Maça geçelim, Fenerbahçe 8 numaralı oyuncusu ile Marmaris savunmasını zorladı ve ilk yarı 1'i kornerden gelen golle 3-0 bitti. İkinci yarı da Marmaris atakları gelmeye başladı ama Fenerbahçe 6 numara giyen ve wonderkid tanımı yapabileceğimiz Metincan ile etkili geliyordu, sonuç olarak kendisinin 1 gol 1 asist ile katkı yaptığı ikinci yarı 3 gol daha geldi maç 6-0 sona erdi.


Dikkat edilmesi gereken oyuncular Fenerbahçe'de 6 numara ile ismini de öğrendiğim Metincan ve son anlarda oyuna giren 17 numaralı oyuncuydu. Forma numaraları sabit olduğu için yarınki maçlarda isimleri de öğrenebilirim umarım. Marmaris'te ise 8 numaralı ufaklık gözüme çarptı.

Geçelim ikinci maç olan Beşiktaş - Zenit Petersburg maçına. Beşiktaş'ta da bahsettiğim büyük oyunculardan var derken öğrendim ki benim büyük sandığım 8 numaralı oyuncu aslında normalmiş, yani bu yaş grubundan oyuncuymuş(Fb'dekinden bahsetmiyorum burada, numara benzerliği sadece). Zenith'de 10 numarayı dikkatle izleyin dediler biz de öyle başladık maça ama ilk yarı Zenit yarı sahasında oynandı, Beşiktaş bir tane bile pozisyon vermedi. Ancak Zenit kalecisini geçmekte zorlanınca skor 1-0'dı ilk yarı sonunda. İkinci yarı Beşiktaş yine rakibine fırsat vermedi, 2-3 tane, şut ile sonuçlanmayan hücum gerçekleştirdi Zenit. İkinci yarıda gelen 4 gol vardı, ikinci yarının son golü yani skoru 5-0'a getiren gol alkışı hakediyordu, organizasyon sonucunda çok hoş bir gol atıldı. Beşiktaş maçı diğer maça oranla daha sıkıcıydı. Burada da göze çarpan ve yarın ismini öğrenme umudu içerisinde olduğum oyuncular da Beşiktaş'ın 8 ve 11 numaralarıydı. Zenit'te ise pek göze batan oyuncu olmadı, zaten beklenemezdi de çünkü Beşiktaş oynadı onlar izledi.

Böylesine futbol dolu bir saat geçti Marmaris Stadı'nda, turnuva haftasonuna kadar sürecek. Fenerbahçe - Beşiktaş maçını merakla bekliyorum, miniklerin oynadığı bir derbi maçı izlemek pek eğlenceli olacak eminim buna.

29.01.2008

Samaras Celtic'te


Sezonun ilk yarısında isimlerinin sonuna "başarılı" ibaresini ekleyemeyen ancak kulübünün kendisinden umudu kesmediği oyuncular kiralanıyor birer birer. Georgios Samaras da Celtic ile anlaştı, mayıs ayına kadar kiralanacak.

Baros postunda unutmuştum, gidişlerinin esas amacı Euro 2008'e hazır olarak gitmek elbette, gidip de yedek kalmak da var işin ucunda ancak Baros ve Samaras'ın gittikleri kulüplerde yedek kalmaları mümkün gözükmüyor kadro itibariyle.

Yabancı Sınırlaması #2

Yabancı sınırlaması hakkında daha önce konuşmuştum. Gün içerisinde yabancı sınırlaması 6+2'ye çıkartıldığı gibi, üstüne bir de ara transfer dönemi 6 Şubat 2008'e uzatıldı. Haluk Ulusoy seçimden önce Fenerbahçeli delegelerin aklını çelmek istiyor gibi. Bugün aniden değişen bu karara Fenerbahçe'den daha çok sevinen takım var mı merak ediyorum.

Son olarak, burada aslında herşeyin özetini görmek mümkün.

The Pot

tool - the pot :

who are you to wave your finger? you musta been outta your head.
eye hole deep in muddy waters. you practically raised the dead.
rob the grave to snow the cradle then burn the evidence down.
soap box house of cards and glass so don't go tossin' your stones around.

you musta been high

foot in mouth and head up ass, so watcha talking bout?
difficult to dance round this one till you pull it out. boy

you musta been so high.

steal, borrow, refer, save your shady inference.
kangaroo done hung the jury with the innocent.

now you're weeping shades of cozened indigo. (musta) got lemon juice
up in your eye when you pissed all over my black kettle.

you musta been high.

who are you to wave your finger? so full of it.
eye balls deep in muddy waters. fuckin hypocrite.
liar, lawyer, mirror show me. what's the difference?
kangaroo done hung the guilty with the innocent.

now you're weeping shades of cozened indigo. (musta) got lemon juice
up in your eye when you pissed all over my black kettle.

you musta been high.

so who are you to wave your finger?
who are you to wave your fatty fingers at me?
you must have been outta your mind.
weepin shades of indigo.

liar, lawyer, mirror for ya. what's the difference?
kangaroo be stoned. he's guilty as the government.

now you're weeping shades of cozened indigo. (musta) got lemon juice
up in your eye when you pissed all over my black kettle.

you musta been high.

eye balls deep in muddy waters.
you're balls deep in muddy waters.
ganja, please, you must have been outta your mind.

28.01.2008

Ulak


Cumartesi günü gitmiştim, bir kaç cümle yazmak istedim. Öncelikle bu filmi ve Babam ve Oğlum'u kıyaslayacak olanları uyarıyorum, gitmesinler boşuna.

Uzun uzun yazmak istemiyorum aslında. Türünün ülkemizdeki en iyisi demek istiyorum üstelik bizde bu türde film çekildiyse bile hiç izlemediğim halde. Konu da filmin işleyişi de çok güzel, hiç bitmesin istedim bir ara. Bitince de "neden sebep?" diye dolaşır oldum ortalıkta, çok güzeldi çok. Çetin Tekindor başımızdan hiç eksik olmasın istedim bu filmden sonra, böyle sabit kalsın ne kadar şahane rol varsa hepsini kapsın istedim. Yetkin Dikinciler de tertemiz bir insan olan Nazım Hikmet'ten sonra onunla hiç alakası olmayan kapkara bir adamı canlandırmış bu filmde, yakışmış doğrusu bu kötü adamlık da.

Yönetmen Çağan Irmak'ın da dediği birşey var film hakkında, o sözlerle bitiriyorum : Bu filmi ya çok seveceksiniz, ya da hiç sevmeyeceksiniz.

Filme herkes başka bir anlam yüklüyor bir de, izleyen çoğu kişi ortak bir düşünceye sahip olamamış sanki..

Sabri

Uzatmak istemiyorum, kadro dışı bırakılıp da diğer oyuncular istedi diye geri dönecekse yazık olur. Nerde kaldı Kalli'nin disiplini, nerde kaldı Ümit'inden Lincoln'üne kadar herkeslere koyduğu tavır ?

Git de bizi daha fazla yorma Sabri, son 5 yılın en keyifli Galatasaray maçını izledim, bu keyif 3 günle sınırlı kalmamalı. Kalmasın.

Milan Baros Portsmouth'ta


Sezonun kalan kısmını kiralık olarak Portsmouth forması ile geçirecek Baros.

Euro 2004'e gidiyor aklım bu transfer haberini okuyunca. Çek Cumhuriyeti şampiyon olsa kendisi de turnuvanın en iyisi seçilebilirdi belki de. Başarısız Liverpool macerası, az çok tutunup idare edebildiği ve eski performansına yaklaşır gibi olduğu bir Aston Villa kariyeri ve Beşiktaş'ın isyan ettiği John Carew takası. Lyon'da da olmadı, Benzema ve Ben Arfa gibi iki genç yıldız Fred'e bile forma şansı vermemiş Baros'a sıra gelir mi forma için. Govou da orada üstelik. Olmadı yani Lyon macerası da. Milan Baros dendiği zaman aklımıza sadece Euro 2004 geliyor, daha sonrası atılmış olan bir tutam gol ve az önceki satırlardaki transfer maceraları. Liverpool ve Villa'da olamayan Premier Lig kariyeri şimdi olur mu ? 4 ay var önümüzde görmek için, umudum yok ya neyse..

Sonuç olarak, futbol bu resimdeki manken pozunu vermek için gereken şeylerden daha fazlasını istiyor. Artistik bir duruş, şaşkınımsı bir surat ifadesi ve düğmeleri açıp pozu vermek kadar kolay değil futbol. İstikrar desen yok, doğru tercih desen o da olamadı senelerdir. Baros'u yine goller atıp coşarken görebilecek miyiz onu da kestiremiyorum şöyle bir bakınca. Yine de görebilsek güzel olurdu, Premier Lig'de olmayacağını anlamalı tabii öncelikle.

Empoli 0 - 2 Fiorentina




86' Mutu
90+3 Pazzini
Yayın yoktu 24 ve NTVSpor'da, internetten takip edebildim sadece. İzlemiş olsam büyük ihtimal stres dolu 85 dakika ve koltuğa yayılarak izlenen son 8 dakika olacakmış..

27.01.2008

Gogol Bordello

Delileri toplayıp müzik yaptırınca bu oluyor. Gogol Bordello ile yıllardır tanışmamış olduğum için utanıyorum desem yalan olmaz, diyeyim o zaman : Utanıyorum. Bu insanları sadece 3-4 haftadır dinliyorum ve sanırım bağımlıları oldum.

Şu şarkısı müthiş, şu şarkısı iğrenç denecek türden değiller, bir şekilde bulun albümlerini ve dinleyin. Her şarkı ayrı ayrı tatlı..

Sinisa Mihajlovic


Sol ayakla kullanılan serbest vuruşlarda bu adamdan daha iyisi var mıydı acaba ? Bir maçta birden fazla serbest vuruş golü atmayı başaran isimlerden. Koskoca Galatasaray'ın serbest vuruş golü bulamadığı yıllarda kendisi bir maçta birden fazla atıyordu.

Solak futbolcu dendiği zaman kendisini katlayacak çok oyuncu bulursunuz, kolaydır bu. Hagi dersiniz geçersiniz. Ancak bir de solak serbest vuruş ustalarını ayıracak olursak Mihajlovic'in yanından değil yakınından bile geçecek oyuncu olduğunu sanmıyorum.

Neler Oluyor Orada ?

Dün sevindirici gelişmeler seriye bağladı takımda. Önce Sabri, sonra Barusso, sonra da Kalli. Sırayla sevindirdiler bizi durduk yere, teşekkür etmek lazım hepsine.

- Sabri kadro dışı kaldı ki sene başında Orhan Ak ve Cihan Haspolatlı'ya eşlik etmeliydi bana kalırsa, geç bile kalındı yani.
- Kalli sordu "Hani transfer ?". Polat yanıtladı "İşte transfer." : Ahmed Barusso
- Kalli yine piyasadaydı, transfer olayının bir adım öncesi aslında, 1'i kaleci olmak üzere 4 oyuncu almazsanız bana "31 Ocak günü giderim" dedi. Alınmazsa bu 4 oyuncu, Ak Sakallı Dede'nin gidişine ağıtlar yakacak türde taraftar var mıdır peki ? Yok gibidir, varsa da biz o miktara "bir elin parmakları" diyoruz zaten.

Sonuç olarak, iyi olaylar arka arkaya geldi. Kalli'nin bahsettiği kaleci Isaksson olsa ne güzel olurdu...

25.01.2008

Adebayor

Carling Cup maçında Bendtner'i benzetmişti Adebayor. Ceza gelmedi iki oyuncuya da, "Herkes kendisinden sorumludur" demiş FA.

Takım arkadaşına vurunca da ceza geliyordu eskiden ki kural değişmedi diye biliyorum yani bir ceza gelmeliydi kendisine. Maçta kırmızı bile çıkmalıydı belki hareketin sertliğine göre, görmediğim için yorum yapamıyorum.

23.01.2008

Masters 2008


Finallere çalışalım derken gözden kaçan sezonun ilk büyük turnuvasıydı Masters. Dünyanın ilk 16'sı katılır bu turnuvaya. The Rocket ilk turda gitmiş, şampiyon ise resimdeki Mark Selby.
Selby'nin katıldığı ilk Masters'ta şampiyon olduğunu da not düşelim.

22.01.2008

Barcelona


Barcelona sokaklarından.. İlginç olmuş..
Not : portresi gözüken adam hakkında bir bilgim yok, öylesine karşıma çıktı birden.

Forty Six & 2


tool - forty six & 2 :

my shadow's

shedding skin and
i've been picking
scabs again.
i'm down
digging through
my old muscles
looking for a clue.

i've been crawling on my belly
clearing out what could've been.
i've been wallowing in my own confused
and insecure delusions
for a piece to cross me over
or a word to guide me in.
i wanna feel the changes coming down.
i wanna know what i've been hiding in

my shadow.
change is coming through my shadow.
my shadow's shedding skin
i've been picking
my scabs again.

i've been crawling on my belly
clearing out what could've been.
i've been wallowing in my own chaotic
and insecure delusions.

i wanna feel the change consume me,
feel the outside turning in.
i wanna feel the metamorphosis and
cleansing i've endured within

my shadow
change is coming.
now is my time.
listen to my muscle memory.
contemplate what i've been clinging to.
forty-six and two ahead of me.

i choose to live and to
grow, take and give and to
move, learn and love and to
cry, kill and die and to
be paranoid and to
lie, hate and fear and to
do what it takes to move through.

i choose to live and to
lie, kill and give and to
die, learn and love and to
do what it takes to step through.

see my shadow changing,
stretching up and over me.
soften this old armor.
hoping i can clear the way
by stepping through my shadow,
coming out the other side.
step into the shadow.
forty six and two are just ahead of me.

Galatasaray Dergisi Poster Eki


Şu dergide olmasını en fazla istediğim şeylerden biriydi belki de bir poster eki vermeleri. Böyle güncel konularda 35*50'lik ölçülerde bir kaç posterden oluşan ek vermesini hep beklemiştim, nihayet gerçek oldu bu hayalim. Son 1 senedir içeriğine göre alıyordum, yeniden seriye bağlayacağım bu şekilde sanırım. Önce şubat sayısındaki ilk eki görmek lazım.

Koray Avcı


Fotoğraf Fanatik'ten, Koray hakkında çıkan Manisa'ya gitmemek için sorun yarattığı haberleri için "Gerçek değil, ben gelmemek için sorun çıkartmadım" diye konuşmuş. Şu surat ifadesine bakıyorum, inandırıcı bulmuyorum bu açıklamasını. İsteyerek gelen adam az da olsa gülümser veya keyifli olur benim bildiğim, fotoğraf hiç öyle demiyor ama...

18.01.2008

Keegan Shearer'ı İstiyor


FM oynarken diyorsunuz ya yaşı kemale ermiş oyuncularınıza, "sen benim koç olsan şahane olur" diye, bu da benzer hesap olmuş. Newcastle'a yeniden dönen Kevin Amca yanına koç olarak Shearer'ı istiyor. Shearer da razı gibi bu olaya. Efsane yeniden St. James's Park'a dönüyor gibi.

Adriano


Brezilya'da kendine geldiğini söylemiş Adriano. İtalya'da yanlış işler yaptığını ve bunların artık farkında olduğunu söylemiş. Neyse ki iş işten geçmedi, parlak bir Brezilya seferi yeniden onu gittiği avrupa takımında bir numara yapmaya yetecektir, yeter ki aynı hataları tekrar etmesin. İşini isteyerek yapan, formda bir Adriano'ya hayır diyecek insan tanımıyorum.

F1.08


MP4-23 ve F2008 geçtiğimiz günlerde tanıtılmıştı. Fotoğraftaki araç da BMW Sauber'in yeni aracı F1.08, Kubica testlere başlamış yeni araçla. McLaren her zaman favorim olsa da BMW'nin de başarısını merakla beklemekteyim, geçen seneki 2.'lik aslında 3.'lük olarak düşünülürse günün birinde kendilerini ilk 2 sırada görüp göremeyeceğimi çok merak ediyorum.
Foto : NTV

17.01.2008

Adidas Wawa Aba

Süs değil görülen şey, 2008 Afrika Uluslar Kupası için Adidas'ın ürettiği, daha doğrusu yeniden dizayn ettiği top. Bildiğimiz +Teamgeist'tan farkı sadece renkleri. Futbolcular tamam da tribündeki seyirci bu topu nasıl görebilecek merak ediyorum. Yeri geliyor bembeyaz süt gibi topu göremiyor insanlar, bu nasıl görülecek? Boy boy yeşilli-sarılı-kırmızılı ülkenin cirit attığı Afrika Kupası'nda bu renklerde iki takım maç yaparken durum ne olacak merak ediyorum doğrusu.

15.01.2008

Olan Biten #4

Hastalık sırasında ne olmuş bitmiş şöyle bakalım..

- Anelka-Chelsea birlikteliği resmiyet kazanmış. Gitmese ayıptı zaten o kadar olaydan sonra.
- Basinas-Galatasaray transferi de "oldu" deniyor. Bekleyip görmek lazım. Gelirse faydası dokunabilir, gelmezse de önemli değil o kadar, Mehmet Topal hiç de fena değil çünkü.
- Ercan Taner-NTV Spor da gerçekleşen transferler arasında. Ara transferin bombası bence bu oldu. Okay Karacan'ı kaybettikten sonra önemli bir hamle oldu. Uğur Meleke'nin de NTV Spor'a geçtiği söyleniyor, çok yerinde bir hamle.
- Luis Martinez'i Galatasaray alacakmış deniyor. Yılın fiyaskosu olur ki zaten Orkun ve Aykut ile devam edileceğini söylediler yanlış duymadıysam.
- Appiah'in sözleşmesini dondurmak için başvuru yapılmış federasyona. Bizde de aynısı Linderoth'a yapılabilir. Gerçi Galatasaray'ın ek kontenjana ihtiyacı yok ama daha 2.5 hafta var transferin bitişine, ne olur ne olmaz diye bir köşede yer açılmalı. Linderoth'u dondurana kadar Carrusca'yı yollasak daha şahane olur sanki.
- Maniche Inter'e gitti 6 ay için. Bu da Anelka-Chelsea olayı gibi kesindi neredeyse.
- Lucarelli Parma'da. Livorno'ya dönse şık olurdu ancak sorunlarla oradan ayrıldığını düşününce bu sadece hayal olarak kalıyor.
- Ayew Arsenal'e gidiyormuş. Marsilya parayı gördü mü bırakır zaten.
- Milan'ın Zambrotta'yı aldığı konuşuluyordu. Zambrotta gitmiyorum demiş.

Hastayım


Kendimle alakalı post olacak bu..
Bir kaç günlük sessizliğin sebebi finallermiş gibi dursa da durum öyle değil. Cuma (12 ocak) günü uyandığımda her yerimde o kadar şiddetli bir ağrı vardı ki vücudumu hissetmiyor gibiydim. Bunun üstüne ara ara yoklayan baş dönmesi ve boğazın şişmesi eklenince durum vahimdi. Bütün bunlar yetmezmiş gibi 40 derece ateş de olunca, yataktan kalkmak imkansız oldu. Akşama doğru biraz ayağa kalkar gibi oldum, yemek yiyip ilaç içmekti amacım. Düşmeyen ateş ve baş dönmesinin etkisi midir bilinmez yemeği de yiyemedim. Durum kötüye gidince soluğu acil serviste aldık. Verilen serumun da katkısıyla ateş 38'e indi, baş dönmesi durdu ve ayağa kalkabildim aynı akşam.

Kalan tek problem ise boğazım, o da hemen geçecek gibi değil zaten.

10.01.2008

Sebastien Frey


Milan'a gidip gitmeyeceği konuşuluyordu. Teklif almadığını, zaten Fiorentina'yı bırakmaya da niyeti olmadığını söylemiş. "Koçum benim" diyerek sarılmak geldi içimden.

MP4-23 vs. F2008


Yeni sezon öncesi kılıçlar çekildi. Ferrari aracını tanıttı bir kaç gün geçmeden McLaren Mercedes hamlesini yaptı. Ferrari'nin aracını Raikkonen pist üzerinde de tanıtıyor resimde. McLaren ise MP4-23'ü Hamilton'un doğum gününde tanıttı, doğum gününde böyle bir hediye almak herkese nasip olacak birşey değil elbette.

14 Şubat günü McLaren aracının incelemesi yapılacak, geçen sezon Ferrari'den (ç)alınan bilgiler kullanılmış mı kullanılmamış mı diye. Casusluk olayının -şimdilik- son perdesi bu olacak ve büyük ihtimalle yeni sezonda da bu tartışmalar hiç bitmeyecek.

En Başarılılar


IFFHS sıralamış 1991 - 2007 dönemindeki tüm maçlar esas alınmış. Detaylar burada. Kim kimden daha yukarıdaymış kapakmış şişeymiş gibi olaylara hiç girmiyorum.

Yabancı Sınırlaması


Fotoğraf ve başlık pek alakasız duruyor ilk bakışta. Devam edince alakayı kuracağım. Yeni gündem yeniden yabancı sınırlaması olmuş. Olmuş diyorum çünkü bu sabah farkettim bunu. Radyospor'da Sanlı Sarıalioğlu ısrarla yabancı sınırlaması kalkmalı diyordu -zaten kendisi ile değil derdim- sonra gördüm ki kendisinden önce zaten gereken isyan edilmiş, yaygaralar kopartılmış. 6+1 devam etsin ancak takımlar istediği kadar yabancı alsınmış. Peki bunun sebebi neymiş? Fenerbahçe avrupada başarılı olamıyormuş da o yüzdenmiş. Kezman'ı yollayamadığı için Ronaldo'yu getiremiyorlarmış, dahası Appiah da sorun olmuş boşuna kontenjanı dolduruyormuş.

Kısacası Şampiyonlar Ligi'nde Sevilla ile karşılaşacak olan Fenerbahçe'nin gücünün rakibine yetebilmesi için yabancı sınırlaması kalkmalı diyorlar.
Gelelim resimdeki kadroya. Gördüğümüz yabancılar Taffarel, Capone, Popescu ve Hagi. Oradaki 11 şu ana kadar Türk Fubolunda zirve yapılan maçın kadrosudur. Avrupada tarihteki ilk kupamızı bize kazandıran takım yani. 4 yabancı var kadroda, yedekteki Marcio'dan bahsetmiyorum bile, şu an anadolu kulüplerinde oynar en fazla. Sen sınırları kaldırmaya uğraşacağına önce elindeki Kerim'i, Olcan'ı, Can Arat'ı kurtarmaya bak. Dışarıdan milyonlarca euro ile oyuncu alıp getireceğine o paranın onda birini altyapına ayır, o zaman gör bakalım Ronaldolar mı daha değerli oluyor 17-18'inde parlayan Ahmetler Mehmetler mi.

Sam Allardyce

Newcastle United futbolcu ve teknik adam değirmeninin son kurbanı. O da yollarını ayırdı Newcastle ile. Fotoğraf ise sezon başından, imzayı yeni atmış Big Sam. Sen 8 sene Bolton'u çalıştır, takımı dönem dönem de iddialı konumda oynat, sonra gittigin yerde sezon ortasını zar zor gör. Burada teknik adamın suçlu olduğunu söyleyene gülüp geçmek lazım, zira kendisinin son senelerde hep puan tablosunun üst yarısına soktuğu Bolton şimdilerde Newcastle'dan da kötü durumda, o olsa bence UEFA Kupası'na katılmaya uğraş veriyor olurlardı. Newcastle'da neden olamadı peki ? Cevabı pek de zor olmasa gerek, Newcastle yıllardır neyi doğru yaptı da bu işi doğru yapacak. 11. sırayı 26 puanla alıyorlar ve bunun sorumlusu Allardyce olmamalı. Bana kalırsa Allardyce ile devam etseler daha hayırlıydı ancak yolların ayrılacağı da belliydi bir kaç haftadır.

Bir de başka olaya değinmek istiyorum. Newcastle ile Gençlerbirliği'ni hep benzetmişimdir senelerdir.
Gençlerbirliği'ne bakalım önce :
- Ligdeki büyük takımları bir kenara atacak olursak finansal olarak kendi seviyesindeki takımlardan oldukça güçlüdür, transferleri daha kolay yapar bu yüzden
- Büyük umutlarla "bu sefer oluyoruz vallahi" diyerek sezona girerler, sürpriz yaşanmazsa "olamazlar" yine.
- Kötü gidişte ilk sorumlu hocadır, yönetim ise sütten çıkma ak kaşık.
- Takıma senelerce tutunacak transfer yapmakta zorlanırlar. Tutunan adam da sorun olur bir süre sonra.
- Alınan yeni oyuncular büyük ümitlerle getirilir, büyük kısmı uyum sorunu yaşar veya fos çıkan transferlere örnek olur. a giderler ya da kör topal takılırlar takımda. Buna en güzel örnek Isaac Promise olacaktır şüphesiz.
- Son olarak sürekli değişen hocalar ve boşa giden paralar.

Newcastle'ı düşünelim bir de, fark görebilen var mı arada? Bizim Gençler'i al götür Premier Lig'e, olsun sana Newcastle United.

9.01.2008

NTV Spor #2

Digitürk'te de yayına başladı. 79. kanaldan izleyeceğiz.

Darısı KabloTV'nin başına..

6.01.2008

Her Pazartesi 21.00'de Habertürk'te


Futbol Kulübü pazartesi akşamları 90 Dakika'dan bezmiş olanların imdadına koşuyor. Okay Karacan ve Mehmet Demirkol futbolu konuşacak, keyifler zirve yapacak.

Valencia 0 - 0 Levante



Sezonun tartışmasız en cenabet takımı Valencia istikrarını bozmadı. Levante ile 0-0 berabere kaldılar kendi sahalarında. Valencia 10 kişi kaldı ancak 85'te çıktı kırmızı kart. Koeman'ın PSV'yi satışı ile gıcık kaptığım bir takım olmuştu Valencia. Hem Koeman'a nefretim hem de Albelda'ya yapılan terbiyesizlik için iki misli seviniyorum bu olumsuz sonuçlara.

Villa, Silva, Joaquin gibi ölümcül denecek üçlü silahın olacak elinde, yanında da Morientes ve Zigic adında iki tane kuleye sahip olacaksın, sonra da gelip başarısız olacaksın bana. Üstelik kalende de Hildebrand ve Canizares olacak, savunmada Albiol gibi yıldızın olacak. Bu başarısızlık normalmiş gibi gelmiyor bana. Standartların dışında işleyen birşeyler olmalı Valencia'da.

Arsene & Türkiye


Röportajlara taktım gidiyorum. Kendisinin röportajını okuduktan sonra ben de aynen ellerimi böyle açtım "yapma bunu hoca" diye kaldım öylece.

Arsene Wenger, Hakan Şükür'ün rakip yorulduğunda takımı sırtlayabileceğini söylemiş. Türkiye'ye de taktiği vermiş : 4-3-3. Terim 4-3-3 oynarsa başarılı olurmuş. Keşke Türkiye için herşey bu kadar basit olsa da 65-70'ten sonra Hakan'ı alıp 4-3-3'ten 4-5-1'e dönerek turları ve rakipleri güle oynaya geçip gitsek.

Kendisine bu ülke futbolun tüm dünyadakinden daha farklı işlediğini söylemeli birileri. Hakan Şükür bugün 90 dakika oynasın derken yarın hiç oynamasın derler. Takımda X ve Y oynasın derken bir bakarsınız diğer hafta X ve Y vatan haini derler. O yüzden bu kadar kesin ve kararlı yorumlar yapmamak lazım Türkiye'deki futbol için.

"Galatasaray ile eşleşmemiz erken final"

Başlıktaki sözün sahibi Tranquillo Barnetta, aynı zamanda da resimdeki kişi. Bu eşleşmenin neresi erken final onu düşünüyorum açıklamalarını okuduğumdan beri. UEFA Kupası'nda mücadele eden en iyi iki takımın eşleştiğini söylemiş eğer bir çeviri hatası yapılmamışsa.
Ahmet Çakar edasıyla "Eyyy Barnetta" diye haykırmak geliyor içimden. Bayern Münih, Villarreal, Fiorentina, Atletico Madrid gibi takımların bulunduğu bir turnuvada Galatasaray ve Leverkusen nasıl en iyi iki takım olabiliyor. Birisi bunu açıklasın acilen.

Tek dileğim bunun bir çeviri hatası olması. Yoksa Barnetta'nın hem bizle hem de kendi takımı ile dalga geçtiğini düşüneceğim.

Bir de bu eşleşmeyi geçen finale çıkar demiş ki o konuda diyecek söz bulamamaktayım.

5.01.2008

Beckham & Arsenal


Arsenal ile anlaşma hadisesini bilen biliyor. Milli takımda oynayacakmış formda olması lazımmış. Arsenal ile bu yüzden idmana çıkıyor şubat ayında LA Galaxy'ye dönene kadar.

Değinmek istediğim konu neden gitti işe yarar mı şu mu bu mu değil, bambaşka birşey. İyi ki hiç Arsenal'e transfer olmamış Beckham. Yakışmamış Wenger'in yanına, takımda da sırıtırmış zaten. Bir Arsenal macerası yaşasaymış hoş olmazmış gibi geliyor bana. Ki sadece bana öyle gelmiyor sanırım. Dursun Amerika'da, daha sonra gelsin 35'inde bir iki sezon Old Trafford'a göstersin kendisini yeniden, sonra da bıraksın. Bak ne güzel oldu bu şekilde. Hiç karıştırmasın araya Arsenal'i.

NTV Spor


Test yayına başladı, uydudan ve d-smarttan. Digitürk'e geçeceği günü dört gözle bekliyoruz. Turkcell Süper Lig'i bir gün burada izleyebilir miyiz ki ? Keşke..
Bana göre bu ülkedeki spor/futbol yayıncılığına çağ atlabilecek seviyede bir kanal olacak NTV Spor.
Gelen yorumdan sonra KabloTV'yi unuttuğumu farkettim. Benim KabloTV ile alakam olmayabilir ancak büyük bir kesimin alakası olduğunu göz ardı etmemek lazım.

Gündüz Tekin Onay


Gitmemesi gereken adamlardandı. Çok erken gitti, 66 yaşındaydı. Gözü kendi takımından başkasının rengini görmeyen adamların sadece kendi çıkarları için uğraşıp durduğu futbol camiamızda "takımı" için değil "futbol" için yaşayan insanlardandı. Beşiktaşlı olduğunu herkes biliyordu ancak elinden birşey geliyorsa takım ayırmadan herkese yardım ettiğini de biliyoruz. Türk futbolu yerini dolduramayacağı bir adamı kaybetti. Başımız sağolsun.

Güntekin Onay gibi mükemmel bir insanı da biz futbol delilerine armağan ettiği için de kendisine minnet borçluyuz.

3.01.2008

Ever Banega


Gitti-gidecek derken Valencia'nın yolunu tuttu. Aurelio haberleri ile gündemden düşmüyordu Valencia, yerine başka haber arayacak artık medyamız. Ha hem Benaga'yı hem de Aurelio'yu alacaksa bir kulüp, allah medyamıza akıl fikir versin demek lazım.

Yerlerde sürünen Valencia'nin ilk umudu oldu ikinci yarı öncesi. Yanına bir kaç yeni transfer daha gelmezse Banega 10 kişilik oynasın neye yarar..

2.01.2008

Fernando Belluschi

Anlam veremedim Olympiakos'a gidişine.

İtalyan pasaportu vardı bunun, Serie A bekledim durdum hep ama tercihi Yunanistan oldu. Rivaldo'yu AEK'e kaptıran Olympiakos kesenin ağzını açmış olmalı. Yoksa ne diye gitsin oralara, hani Tuncay Şanlı olsa anlarım sıçrama tahtası olarak kullanacak diye, gel gör ki sıçrayacak tahtaya ihtiyacı yok kendisinin. Başarılı olup kısa zamanda İtalya veya İspanya kariyeri yapmasını diliyorum. Bir de nedense hep Palermo veya Udinese forması ile hayal etmiştim kendisini. Belki görürüz ileride, belli olmaz..

Şunu da belirtmek lazım ki Olympiakos Chelsea ile oynayacak 2. tur maçında, Belluschi turun kaderini belirleyebilir. Daha yeni takımındaki 2. ayını doldurmadan çok önemli bir maça çıkacak olmanın gazıyla Chelsea'nin canını yakması olasıdır.

Edison Cavani


Fotoğraf olmasa da isim tanıdık gelecektir. Palermo'da izlemekteyiz bu sezon. Takımın ara transferde Amauri'yi satmasının sürpriz olmayacağını düşünürsek sezonun geri kalanında Cavani iyice önem kazanıyor. O da sezonun sonunda yolcu olursa tranferine "şaşırdım" diyen insana rastlamayız sanki.

Neden ?

Elbette mümkün değil ama Tevez'i görebilme şansım olsa Birmingham maçından sonra tek bir soru sorardım.
İlginç misin canım ?

Football Wallpapers


Gece vakti öylece dolaşırken çıktı karşıma..

Şimdiye kadar böyle bir siteden haberim olmadığı için utanıyorum kendimden. Fiorentina var ki bir tane akıllara zarar. Galatasaray olanı pek 'estetik' değil.

http://www.football-wallpapers.com ; gidip de arşive duvarkağıdı katmayanları dövüyorlarmış diye duydum.

Koy Koy Koy

tanju okan - koy koy koy :

değişmez sorumuz
nedir ki sonumuz
toprak değil mi erkeni geçi
aldırma sen doldur be meyhaneci

koy koy koy koy koy
koy koy koy koy koy
doldur bak efkarlandım yine bu gece
koy koy koy koy koy
koy koy koy koy koy
dostlar gitmeden gizlice

çok ülkeler gördüm
çok diyarlar gezdim
öğrendim alemin sırrı nedir
dünyanın merkezi bu meyhanedir

koy koy koy koy koy
koy koy koy koy koy
doldur bak efkarlandım yine bu gece
koy koy koy koy koy
koy koy koy koy koy
dostlar gitmeden gizlice

ölürsün dediler
dün içirmediler
sanki sarhoş oldum bilmem neden
çıkmam tövbe bir daha meyhaneden

koy koy koy koy koy
koy koy koy koy koy
doldur bak efkarlandım yine bu gece
koy koy koy koy koy
koy koy koy koy koy
dostlar gitmeden gizlice

~

Ayıkken de iyi gidiyor bu..

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO