Önce turnuvanın hayal kırıklıkları ile başlamak istedim. Sonra en iyiler gelecek hemen.
Petr Cech : Dünyanın en iyi iki kalecisinden biri olması hata yapmaması anlamına gelmez elbette ama 2 maçta 6 gol hiç de normal değil. Cech burada alternatifsizdi en kötü olurken.
Eric Abidal : Barcelona'da sezon boyu oynadığı oyunu göremedik. Dahası, İtalya maçında yaptırdığı penaltı ve aynı pozisyonda gördüğü kırmızı kart Fransa'nın da ipini çeken olay oldu, maçın kırılma noktasında kötü adam olarak o vardı.
Valon Behrami : Çizme'deki iyi sezondan sonra kendi ülkesinde herkes iyi oyun bekledi, oynanan 3 maçı da etkisiz geçirdi, daha da parlayan yıldız olabilirdi bu turnuvada ancak o parlak gelip sönen yıldızlardan oldu.
Claude Makalele : Saha içerisinde Chelsea'yi Chelsea yapan adamlardandı, bu turnuvada Vieira'yı mı aradı yanında yoksa gerçekten artık bitti mi, yoksa Toulalan istediği partner değil miydi bilemiyorum.. Tek bildiğim Fransa'nın bir dönemine damga vuran kadroda iyi işler yapan adamın bu turnuvada kötünün iyisi bile olmayı başaramadığı. Bundan sonra Makalele olmayacak muhtemelen, zaten bu turnuvadan sonra olması mümkün gözükmüyor..
Emre Belözoğlu : Herkes Euro 2008'i konuşurken O Fenerbahçe transferi ile konuşuldu. Kötü geçirdiği sezondan sonra Terim'in emrinde iyi işler yapması bekleniyordu ki kocaman bir sıfır ile geri dönüş yaptı.
Gennaro Ivan Gattuso : İtalya'nın Pirlo ile birlikte orta sahada en çalışkan ismi olmuştu bu turnuvaya kadar. Milan'daki istikrarsız performans kupaya da aynen taşındı, Gattuso'da belki o her zamanki hırs yine vardı ama performans olmayınca hırs yapmanın işe yaramadığını Hasan Şaş'tan öğrenmiştik zaten..
Thierry Henry : Soldan gelip forveti desteklemeye taa Arsenal kariyerinin sonlarında alışmıştı Henry. Barcelona'da o kadar etkili olamasa da milli takım forması ile iyi şeyler yapacağını düşünüyordu herkes. Takımın kaptanı ve lideri olup sürüklemesi beklenirken, kendisi yerlerde sürüklendi adeta. Henry belki de kariyerinin son Avrupa Şampiyonası'nı kendisi için olabilecek en kötü performanslardan biri ile kapattı.
Cristiano Ronaldo : Sezonun tartışmasız en formda ismiydi, Euro 2008 öncesi hem gol kralı hem de en büyük yıldız olabilir diye beklenirken iyi oynayan Portekiz'in etkisiz ismi oldu. Kısmen iyi oynamış olsa da böylesine müthiş bir sezondan sonra bu performans yakışmadı kendisine.
Antonio Cassano : Buraya önce Luca Toni ismini düşünmüştüm ama Cassano daha uygun geldi bana. Toni yine pivot santrafor denen adamın yapması gerekenleri yaptı(Ömer Üründül gibi oldu ama neyse). Cassano'ya gereğinden fazla şans tanındı ama o bir kere bile kullanamadı bunu, sezon içerisindeki performansı ile bu şansı haketmişti ama bu kadar kötü olmamalıydı.
Mario Gomez : Muhtemelen herkesin ortak noktada birleşeceği ilk adam olacak. Stuttgart'ın harika çocuğu milli takımda biraz da taktik kurbanı oldu ama boş kaleye kaçan goller ve ligdekinin uzağından bile geçemeyecek performansı ile en kötü kadrodaki yeri garanti olan ilk isimdi.
En Kötü Teknik Direktör : Bunu seçerken zorlandım ama herkes gibi Domenech demeyeceğim, O'nun kötü olduğunu 2006 Dünya Kupası'nda Zidane'a rağmen biliyordu herkes.. Özellikle Aquilani ve Quagliarella gibi iki ismi kullanamayan Donadoni, en kötü teknik direktör olmayı hakediyor bana kalırsa..
30.06.2008
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
hani, sabri nerede? :)
selam, patrick vieira bu turnuvada hiç forma giymedi, nasıl en kötü 11'e seçtiniz anlamadım.
sözlükte de cevap vermiştim de burada blogu takip edenler de bilgi sahibi olsun, daha önce vieira'yı yazmıstım buraya ama dalgınlıkla unutmusum makalele'yi yazacagımı.. düzelttim ve makalele ile ilgili yazdım tekrar.. anca resimdeki kadroda duzeltemedim, onu da haftasonu eve dönüste düzeltirim..
Yorum Gönder