Kewell ve Lincoln

Kayserispor maçının tartışmasız yıldızı bugün de 2008/2009 sezonunun ilk golünü ağlara yolladı. Tam da kendisinin atabileceği tarza bir golle merhaba dedi lige, sinsice geldi ve arka direkte gelişine vurdu. Sol kanatta Hakan Balta ile uyumlu gözüktüler ki daha sezon başındayız, birbirlerine daha da alıştıkları zaman mükemmel bir sol çizgi yaratacaklar.

Kayseri maçından sonra yazmıştım, yine tekrar ediyorum "bitmiş" denen Kewell buysa ve hep böyle bitmiş şekilde oynayacaksa ben bu durumdan memnunum. Bugün Kayseri maçındaki kadar etkili değildi ancak bütün takımın vasatın üzerinde seyrettiği bir günde daha fazlasını o da yapamazdı. Yine de öne çıkan isimlerdendi takımda. Böylesine bir yıldıza sahip olduğumuz için fazlasıyla şanslıyız.
Gelelim koca bir sezonun hayal kırıklığı olan Lincoln'e. Geçen sezon Rize ve Gençlerbirliği maçı dışında adını sanını duymadığımız adam yine kaldığı yerden devam edecek gibi gözüküyor. Bugün maçın başlarında olacak gibi gözükse de 15-20 dakika görünüp daha sonra yine tahammül edilemeyen eski Lincoln'e döndü ve beni de şaşırtmamış oldu.

Maç öncesi Eski Açık çağırmamış kendisini tribüne, çok daha önce olması gereken birşeydi ama bu da bir gelişmedir. Bükreş ve Kayseri karşısında Galatasaray adına sahanın en kötü iki üç isminden biri olmuştu iki maçta da. Bugün de 1 asist 1 gol ile sezon açılışını yaptı ancak attığı golü izleyenler biliyor, izlemeyenler için de kaleciye gidecekken yüzünü sakınan savunmacıya çarpıp yandan ağlara gittiğini söylesek yeterli olacaktır.
Lincoln ile ilgili haberlerde hep idmanlarda duran topların ylıdızı olduğu söylendi durdu. Bugün 10-15 tane korner ve frikik attı ancak ne hikmetse bir tanesi golle sonuçlandı. Hakan'ın golünde Lincoln'ün bir katkısı olduğunu söylemek mümkün değil, o korneri Sabri de kullansa Arda da kullansa gol tamamen Hakan'a ait olacaktı. Yani duran top ustası Lincoln 1 asist yaptı ve diğer pozisyonlarda da herhangi bir etkisi olamadı, tehlike yaratacak bir korner atamadı. Maç başında kaleciyi terse yatırdığı frikiği ise direkte patladı. Zaten kendisinden frikik golü görmemiz Sabri'den düzgün bir orta görmemizle eşdeğer konumda. Kewell'a bir tane bile serbest vuruş kullandırmadı bugün. Geçen sezon her topa atlayan "genç" Sabri gibi Lincoln de her topa atladı ve Kewell her seferinde topun başından ayrılmak zorunda kaldı. Lincoln'ün bu sezon gayretli olduğu konusunda çeşitli şeyler yazılıyor ama gayretli olan adam sezonun ilk iki maçında en kötülerden olup diğer maçta da sadece 15dk. iyi olamaz. Daha fazlasını yapmalıydı ve yapamadı, önümüzdeki günlerde de bu yönde bir beklentim yok.

Ayrıca, maç başı kendisi Eski Açık'a çağırılmamış dedim, Kapalı ise herkesten sonra çağırmış öylesine ayıp olmasın diye sanırım. Ancak skor daha 3-1'di ve ne gol atmış ne de dişe dokunur bir iş yapmıştı Lincoln, birden tribünlerden o klasik "Lincoooooln Lincooooln" melodisi yükseldi. Ne gerek vardı buna ? Aynı dakikada Nonda, Barış, Arda, Yaser aslanlar gibi koşarken olduğu yerde seken Lincoln için ne gerek vardı buna ? Ayıptan ve terbiyesizlikten öteye gidemedi bu. Tamam golü attıktan sonra bağırılabilir, bu normal karşılanır elbette, ancak birşey yokken ve o adamdan çok daha iyileri sahadayken çok anlamsız oldu doğrusu bu tezahürat.

Sonuç olarak Lincoln'den herhangi bir umudum yoktu, yine yok, yine bir beklentim yok. Keşke şu son haftada satabilsek birilerine ama o konuda da beklentim yok. Yine bomboş bir sezon geçireceği izlenimini veriyor, keşke sıradan bir orta saha oyuncusunun yaptığı kadar bile katkı yapabilse takıma..