Biraz geç kaldı maç yazısı ama dün fırsat bulamadım, bugün bir kaç ufak işi halledip ilk fırsatta koştum maçla ilgili yazmaya.
Prandelli yine klasik olarak kırmızı ceketini giymişti. Maç öncesi pek neşeliydi, maç sonunda o neşenin yerini elden kaçan galibiyetin hüznü ve siniri almıştır muhtemelen. Beraberliğe sevinirim diye konuşmuştum maçtan önce, ne bileyim ben daha sonra alınan beraberliğe üzüleceğimi ?
İlk yarı pozisyon olarak ne zengindi, ne kısırdı, tam kararındaydı pozisyon sayısı. Fiorentina
Comotto ile sağdan çok iyi geldi, açtığı ortalarda bol bol yan top yapıp pozisyon yarattı Comotto. İyi geliyordu bu sağ kanat ağırlıklı yan toplar ama içeride bu topu alacak ve değerlendirecek
Gilardino olmayınca biraz sonuçsuz kalıyordu bunlar.
Pazzini ve
Osvaldo hava toplarında Gilardino kadar etkili değillerdi ne yazık ki.
43'te
Pasqual serbest vuruş kullandı, yayın hemen yanında, çizginin tam önünden vurduğu top
Cesar'dan döndü. Bu dönen topta
Gamberini boş kaleyi bulacakken çekilip indirildi ve hakem
penaltıyı es geçti. Bunun tartışılacak yanı yoktu, açık açık penaltıydı çünkü. İlk yarı sonunda galibiyeti isteyen taraf Fiorentina'ydı, Inter hiç de kazanacak bir oyun oynamıyordu.
İkinci yarı yine dengeli gibi başladı ama daha ilk bölümlerde Fiorentina etkili olmaya başladı.
Jovetic'in oyuna girmesinden 10 dakika önceye kadar Inter savunması fazlasıyla zorlanmıştı. Jovetic'in girişinden önceki 10 dakikalık kısımda Inter yavaş yavaş hücuma çıkmaya başlamıştı ki Jovetic ile canlanan orta saha oyunu yeniden Inter yarı sahasına yönlendirdi.Inter adına kritik nokta
65'te
Crespo'nun karşı karşıya kaçırdığı pozisyondu. Başka da bu kadar ciddi pozisyonları yoktu. Yan toplar yine fazlaca görüldü ikinci yarıda. Yine bütün toplar
Cesar'ın ellerine gitti değişen birşey yoktu, Gilardino'nun olmadığı ceza sahasına boşuna ortalar yapıldı maç boyu. Aslında
Gamberini kornerden bulduğu boş pozisyonda kaleyi tutturmuş olsa maç bir yan top ile kazanılmış olacaktı.
Maçtan önce de bahsetmiştim.
Osvaldo 11'de çıkacaktı ama O'nun yerine
Jovetic oynasa daha etkili olur demiştim. Bu dediğimin gerçekleşmesi
73. dakikayı buldu,
Osvaldo-Jovetic değişikliği duraklayan Fiorentina'yı yeniden ayağa kaldırmaya yetti. Daha önce de
Almiron'un oyuna girişine ise hiç anlam veremedim, zaten benim boş bakışlarımın hakkını verdi Almiron, neredeyse hiç etkili olmadı.
Jovetic girdikten sonra maçın son bölümünde ciddi pozisyonlar yakalandı ama hepsi birer birer kaçtı. 80 dakika boyunca kaçan pozisyonlarla kıyaslanınca son 10 dakika çok daha ciddi pozisyonlara sahne oldu.
86'da Pasqual'in ortasında
Pazzini boş kaleye vuramadı.
87'de bir önceki pozisyonun siniri daha geçmemişken
Jovetic ceza sahası dışından denedi, o da olmadı. Jovetic
50-55. dakika civarı oyuna girseydi Fiorentina'nın galibiyetini yazıyor olurdum şu an. Sonuçta bu maçın arananı
Gilardino oldu,
Mutu'nun yokluğu ise hiç hissedilmedi.
Bir parantez de
Ercan Taner için açmak istiyorum. Kendisinin yıllar yılı yaptıklarını unutup acımasızca eleştirdiğimi sanmasın hiç kimse ama çarşamba akşamı öyle bir maç anlattı ki şu iki şeyi düşünmeye başladım :
1) Fiorentina'ya karşı çok büyük bir nefret besliyor.
2) Inter'i tutuyor veya bahis oynamış ve Inter'e vermiş.
Böylesine kaliteli ve mükemmel bir ismin "
Crespo'nun affetmemesi lazımdı" diye haykırması, Inter'in her pozisyonunda bağırması, Fiorentina'nın ataklarında daha sessiz sakin kalması kendisine yakışmadı. Fiorentina'ya tuttuğum için bana öyle geldiğini hiç sanmıyorum. Bir süre sonra çekilmez oldu çünkü yaptığı yorumlar ve anlatım tarzı.