![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgSUgitvuyrQUn-gNznOr5EOiSEWyCE3r4dtj4u1qarCYytnqKQo7NQF3Bqui7zDqTrGyZgE8lZBlluIsRomSohcb2IUS612qlt6opF-B0UQvEEy1ZGNC80aOToowu0M_ZimQXMnR2wIH9H/s320/fbgs.jpg)
Fenerbahçe'de Alex'in olmaması bizim için ciddi bir avantaja dönüşmeyecektir. Arsenal maçında -her ne kadar zaman zaman Arsenal oyunu 30 metreye sıkıştırsa da- orta sahanın nasıl daha dirençli olduğunu gördük. Yine de takımı uzun süredir taşıyan ismin sahada olmaması Fenerbahçeliler'i düşündürecek maç saatine kadar. Galatasaray'da ise geçen sezon Fenerbahçe maçlarının sadece bir tanesinde oynayan, orada da kötü oyunla göze giremeyen, bu sezon ise geldiği günden beri beklentileri ilk kez karşılayabilmiş bir Lincoln var. Tek tek mevkiilere bakınca Galatasaray'ın sağ beki Fenerbahçe'yle kıyaslandığında en zayıf bölgesi oluyor, Fenerbahçe'de ise bu bölgenin orta saha olduğunu söylemek mümkün. Kewell, Arda, Lincoln gibi isimlere karşılık ellerindeki en etkili ismin sakatlıktan taze çıkmış Deivid olması her şeyi açıklıyor.
Daha fazla uzatmak istemiyorum, maç sonu yazacak çok daha şey olacaktır elbette.. Şimdi yapılması gereken tek şey maç saatine kadar zaman geçirmeye çalışmak..
İstemediğim tek şey de iki takımın "ne şiş yansın ne kebap" şeklinde beraberliğe yatması..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder