A Grubu : İlk iki hafta sonunda CFR Cluj sürprizi ile başladı bu grup. Herkes Romanya'dan yükselen bu dev sermayeli kulübün sezon boyu dikkat çekmesini bekliyordu -ki o herkese ben de dahilim. O alınan 4 puan ilk ve son puanları oldu. Roma yerden yere çarpılıyordu aylardır, baktığımızda ilk maçı Cluj'e sahasında kaybetmesine rağmen Chelsea'nin önünde liderliği aldı grupta. Başlangıcı ve bitişi tamamen farklı olan bir gruptu. Ben Cluj'un Bordeaux karşısında en azından bir galibiyet alıp UEFA'ya gitmesini bekliyordum ki beceremediler. O aldıkları 4 puan da "kapalı kutu" olmalarının avantajıydı muhtemelen. İlk iki maçtan sonra değil de en baştan değerlendirince de grupta aslında herşey olması gerektiği gibi sonlandı..
B Grubu : Son güne kadar heyecanın sürdüğü grup oldu B Grubu. Şampiyonlar Ligi'nde bu sezon genele bakarsak son hafta bir çok maç formalite icabı oynandı. Bu grupta son maçta Inter'in çıkamama tehlikesi bile vardı. Anorthosis Famagusta hiç şüphesiz en heyecan verici takımdı grupta. Ama olamadı işte, deplasmanda Panathinaikos'u yenmeleri lazımdı, o kadar şanslı değillerdi. Pana deplasmanda Inter'i yenince ilk iki sıranın dengesini değiştirdi. Bunun dışında Anorthosis kadar sürpriz olan bir gelişme de Werder Bremen'in tur atlama mücadelesinde diğer iki rakibini yalnız bırakması oldu. Gerçi o kadar dengesiz bir takım haline geldiler ki iki yıldır, ne yapsalar şaşırtmıyorlar, sürpriz derken ne derece doğru konuştuğumdan emin değilim. Grupta Pana yerine Anorthosis çıksa eğlenceli olurdu bana kalırsa..
C Grubu : Bu grup için sıralama yap deseler Barça, Lizbon, Shakhtar, Basel sıralamasını yapmak için bir saniye bile düşünmezdim. Turu garantileyip son maçtaki rakibine maçı rahat rahat veren Barcelona ve hemen ardından kalan diğer iki güçsüzü ezip geçen Lizbon, son olarak da Basel'in çarpışmak için gücünün yetmeyeceği her sene tur atlama umuduyla gelip havasını alan Shakhtar. Üzerinde uzun konuşmanın gereksiz olacağı bir grup, Barcelona'nın 5'er gollü antrenman maçı tadındaki galibiyetleri herşeyi zaten açıklıyor bu grupta.
D Grubu : Burada Liverpool'un liderliği zaten garantiydi. Benim beklentim PSV veya Marsilya'dan birinin iyi bir form tutturup Atletico Madrid'e rakip olmasıydı ama gerçekleşmedi. İlk ve son ikilinin kendi aralarındaki maçlar grubun sıralamasını belirledi, mücadele yoktu burada çünkü iki hafta geride kalırken 6-6-0-0 şeklindeki puan durumu çoktan bitirmişti herşeyi.
E Grubu : En ciddi sürprizlerden birinin yaşandığı grup oldu. Celtic doğru düzgün gol bile atamadan elendi gitti. Maç formalite amaçlı olmasaydı Villarreal'i de yenemeyeceklerdi. Gruptaki diğer 3 takım da 9'ar gol atıp 4 gollü Celtic'in gol sayısını ikiye katladı, tabii bunda 6-3'lük Villarreal-Aalborg maçının payı büyük. Grup için ön görülen şey Manchester'ın ardında Villarreal ve Celtic'in gelmesiydi. Aalborg aldığı 6 puanla ortalığı karıştırdı, kendine de sezonun diğer yarısı için avrupa kupalarında yer buldu. İskoçların iki devi de avrupa kupaları macerası olmadan ligde birbirleriyle uğraşacaklar, bu da gruptan alakasız bir not olsun.
F Grubu : Burada Bükreş'in zaten son sırada olacağı kesindi ama Fiorentina'nın 4 hafta sonunda havlu atacağını hiç düşünmemiştim. İlk maçta Lyon deplasmanındaki oyun ve Bayern Münih'e karşı alınan mağlubiyete rağmen Allianz Arena'daki oyun umut vermişti yine de avrupa kupalarında kalmak iyi oldu, hiç yoktan iyidir diye kendimi avutuyorum. Lyon'a karşı Bayern Münih gruptan çıkalım da gerisine bakarız havasındaydı, sorun yaşamadılar hiç. Lyon yine gruptan rahat çıktı önceki senelerdeki gibi, bakalım bu kez çeyrek final veya yarı finali görebilecekler mi. Gruptaki son maçta Rensing'in ikinci devredeki performansı olmasaydı lider Lyon olacaktı, 3-0'dan geri dönmeleri mümkün gözüküyordu ama Rensing'i geçemediler işte.
G Grubu : Yine normal denebilecek bir şekilde biten grup oldu. Sadece Fenerbahçe'nin bir kaç puan daha almasını bekliyordum. Ayrıca Fenerbahçe'nin Londra'da Arsenal'den aldığı tek puan liderlik için de tüm dengeleri değiştirmiş oldu. Bir de Fenerbahçe'nin Porto'dan en kötü ihtimalle bir puan almasını bekliyordum, onu da yapamadılar. Bu da Dinamo Kiev'in işine geldi, grupta bu kadar kolay 3. oldularsa Porto'ya teşekkür etmeliler. Arsenal Porto'yu geçip lider olabilirdi ama stratejik bir olaydı sanırım 2. olmaları.
H Grubu : Burada da her şey olması gerektiği gibiydi. Zenit'te Arshavin ve arkadaşlarının gücü yetmedi iki deve karşı. BATE burada görünüp alacağı her puana kâr gözüyle bakıyordu ki öyle de oldu. Aldıkları 3 puana üzülen olduğunu sanmıyorum ülkelerinde. Real Madrid'in Juventus'a iki maçta da yenilmesi grupta dikkati çeken şeydi. Aslında Zenit 5. haftada Juventus'u yenebilmiş olsa Madrid'de gelecek bir galibiyet onları Real Madrid'in önünde 2. yapabilirdi, bundan sonra hedefleri Sevilla gibi üst üste 2. kez UEFA'yı almak olacak. Burada Juventus son hafta 2. olmaya uğraştı gibi biraz ama BATE Torino'dan galibiyetle dönemedi.
10.12.2008
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder