Beklendiği gibi bir maç oldu bu bana kalırsa. Werder Bremen'in ne dengesiz bir takım olduğu belliyken basit bir hazırlık turnuvasını ciddiye alıp maç kazanması zaten düşünülemezdi. Bursa'ya yenilmelerine de şaşırmıyorsam 2 yıldır ısrarla gösterdikleri o dengesiz tablo yüzündendir. Düzeldi demeye kalmadan kötü sonuç alıyorlar, düzelmez demeye kalmadan da mükemmel bir futbolla "biz iyiyiz" mesajı veriyorlar ki bu biraz da Diego'ya bağımlı konuma geldi bir süredir. Neyse konumuz dün oynanan maç. 16. dakikada 2-0 olunca fark gelir mi diye düşündük ama olmadı. Bremen sezon genelindeki dengesizliğini maç içerisinde de sürdürüp kötü başladığı devreyi müthiş bir baskıyla bitirdi, golü de öyle buldu zaten Mesut'un ayağından. İkinci yarı da oynamaya niyetlilerdi ki Aydın ve Yaser'in çabuk ve etkili oyunu hücumda bizi rahat ettirdi. Sonra da Ayhan'ın yürüyerek attığı gol ve Ferdi'nin 2 gün önce yazdıklarım konusunda fikirlerimi değiştirmeyen golü...
Takımdaki isimlere kısa kısa değinmek istiyorum. İlk fotoğrafta görünen Serkan Kurtuluş'la başlayayım. Sezon içinde ciddi olarak şans bulabileceği dönemlerde U19 milli takımına gitmişti. TRT-Radyospor Cup gösterdi ki Serkan ısrar edilince Uğur Uçar kendine gelene kadar buranın bir numarası olabilirmiş, en azından savunma yapmayı biliyor ve ortaları orada rekabet ettiği Sabri'ye oranla çok daha iyi. Sabri Sarıoğlu'na gelecek olursak da, serbest vuruştan o golü attı atmasına da, ben hala tek şey bekliyorum ki o da şudur :
- Bir spikerden "Sabri, orta ve gol" lafını duyabilmek.
Merak ediyorum ne zaman yaptığı bir ortaya birisi tek seferde dokunup golü atacak. Bu serbest vuruşu direkt olarak vurarak atmasa da literatürde bu bir "serbest vuruş golü"dür sonuçta. En azından o vuruşta yapılan organizasyon ve Sabri var işin içinde, şaşırmamak elde değil.. Bir Kayserispor'a attığını hatırlıyorum kupada ki o da seke seke gol olmuştu, bir de Bosna Ümit Milli Takımı'na attığını hatırlıyorum. Bosna halkı bizden nefret ederdi Sabri'yi birazcık tanıyor olsa..
Dünün en sevindirici kısmı da işte buydu : Emre Güngör. Uzun zaman sonra önemli sayılabilecek bir süre aldı(45dk) ve başarılı da oldu. Emre Aşık ve Servet Çetin'in aynı anda sakatlanması geçen sezon geldiği zaman olduğu gibi çok büyük bir fırsat Emre Güngör için, bu defa kendini ispatlama stresiyle değil kendini çoktan ispatlamış bir oyuncu olarak kadroya girme şansı yakaladı ki bu kısım çok önemli. Yanında zorunluluktan Mehmet Topal oynadı ki Euro 2008'de de orada başarılı olmuştu Mehmet. Stoperde ilk kez oynadığı maçları hatırlıyorum da o dönemden bugüne farklı bölge olmasına rağmen oraya da adapte oluşu şapka çıkarılacak cinsten.
Kapanışı da Bremen'in -şimdilik- yarı Türk yarı Alman ismi Mesut ile yapmak istiyorum. Dün akşamki maç da gösterdi ki Mayıs 2009'da yapacağı tercih eğer beklendiği gibi Almanya değil de Türkiye olursa zaten şu dönemler pek iyi bir hava yakalamış olan A Milli Takım'ımıza sınıf atlatır. Kendisi gibi bir oyuncu bir dönemler büyük sıkıntı çekilen oyun kurucu pozisyonu için takıma 15 yıl kadar sürecek ciddi bir katkı yapar. Elimizden kaçırmamak için etik veya değil her yolu denemeliyiz, her izleyişimde bir kez daha içim gidiyor Almanya'yı tercih edecek diye..
14.01.2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Sabri, ah sabri... sabri "genç yeteneğimiz"... Genç sabrimiz...
umarım maçı izliyosundur başka bişey isteseydin keşke:)
44' Gooollllllll....Golllll....Ümit Karan....Gol....Sabri'nin sağdan ortasına Ümit kafa vuruşunu yaptı ve topu ağlara gönderi. Galatasaray ilk yarının son anlarında farkı ikiye çıkardı.
Yorum Gönder