Öncelikle hakem konusundan direkt olarak giriş yapmak istiyorum. Ne diyorlar ? :
- Galatasaraylılar aylardır hakem hataları kendi lehlerine olduğundan ses çıkarmıyorlar, şimdi kural hatasına itiraz ediyorlar başlarına geldi diye.
Kendisiyle çelişiyor yani çoğu kişi.. Hakem hatası ayrı şey, kural hatası ayrı şey. Hani gözden kaçan maçı arayıp tarayıp zorla bulunan bir hata olsa tamam da çok barizdi. Maçı izlerken bize göre sol kanatta durdu oyun, baktım Sivas faul kullanıyor. Burada bir yanlışlık var mı diye düşünüyordum ki varmış.
Ümit'in kırmızı kartı akıllara hemen Roberto Carlos'un yardımcıya su fırlattığı sahneleri getirdi. Eskiye gidip de karıştırmayacağım konuyu, yani iki takıma yapılan ayrıcalık gibi bir şey aklımdan geçmiyor çünkü Kezman'ın da haksız yere kart görüp şaşkın şaşkın baktığı sahneyi de hatırlıyorum. Carlos'un pozisyonuna değinmemin sebebi o günkü hakemin tutumu. O gün hakem maç sonu Carlos'un elini sıkmadı, çünkü su şişesini fırlatmıştı hakeme. Maç içerisinde niye oyundan attırmadığı ise hala büyük bir soru işareti. Üzerine iki damla su geldi diye Ümit'i attıran hakem Ümit'in vücut dilini anlasa kendisine değil sahaya isyan ettiğini de anlardı. Maç içerisinde su geldi diye attırdım diyor, maç sonu geliyor küfür etti diyor. Bari bir saçmalığa imza attın maç sonu da arkasında dur, niye karar değiştirirsin ki.
Ümit Karan'ın kartını geçelim, bir kenara koyalım ve hakeme gelelim. Maçın başlarında Milan Baros'un direkten dönen topunu akıllara getirelim. Pozisyonu doğru bir kararla ofsayt gerekçesiyle kesiyor. İlk yarı sonunda Ümit'i attırıyor oyundan. İkinci yarıda Sivasspor'un ilk golünde hemen hemen aynı pozisyonda Baros'unki kadar belli olan ofsaytı vermiyor, sonuç gol.
Bu görüntüyü görünce "adamlar yine de zemini düzeltmeye çabalamış" deriz normalde değil mi ? Ancak ilk yarı Arda'nın olduğu bölge bir gölet edasıyla sahada yer ederken neden devre arasında bir çırpıda temizlendi sorusunu sormak istiyorum başka yorumda bulunmadan.
Bu kadar eleştirdin de Galatasaray çok mu iyiydi denecek, hayır değildi. İlk yarı 10 kişi kalana kadar gördük ki maç bir kaç gün daha oynatılsa 0-0 bitecek gibiydi. 10 kişi kaldıktan sonra yenileceğimiz konusunda bir şüphem kalmadı, belliydi çünkü. Benim derdim sıkıntım Volkan Yaman ve Sabri Sarıoğlu'ydu. Volkan sezonun ilk yarısında fırsat bulduğunda ilk 11'de kalıcı olamayacağı açıktı, bunu bir kez daha gösterdi. İnsan hiç mi kademeye giremez ? Giremedi işte.. Yenen gollere bakarsak Volkan'ın kademe eksikliği göze çarptı arka direkte. Sabri'ye gelelim.. Sivas'ın ilk golündeki ofsayta itiraz edip çıldıraraktan kendi etrafında turunu tamamlayana kadar rakibe koşsa o kadar rahat orta imkanı tanımayacak. Sivas'ın yine soldan gelip kaçırdığı golde Sabri yerinde yoktu. 2-0 olduğunda da yine Sabri'nin olması gerektiği yer boş olduğu için gol o bölgeden geldi. Maçı izlemeyenlere Euro 2008'de Almanya ile oynanan maçta skoru 3-2 yapan golde Sabri'nin yaptığı hatayı hatırlatalım kısaca. Maç boyu o hatayı defalarca yaptı Sivas'ta..
Dön artık be Uğur.. Sabri'den kurtar bizi..
26.01.2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
ikinci yari goletin olmadigini tv'de ben de farkettim ama balili'ye ozel temizlendigini dusunmemistim.
Yorum Gönder