
İlk yarı için konuşmam gerekirse dünyanın en sıkıcı maçlarından biri diyebilirim. Beşiktaş savunmasının hataları ve Delgado'nun başarısız iki uzaktan gelişine vuruş denemeleri olmasaydı ikinci yarıyı izlemeyebilirdim. O ne kötü bir ilk yarıydı öyle. Geliyor gidiyor top, ne Belediye'nin etkili isimleri gösteriyor kendilerini ne de Beşiktaş'ın hücum hattı. Bir an ilk devre hiç bitmeyecek sandım. Mustafa Denizli ne yapmaya çalışıyor bilmem ama savunma ve orta saha kurgusu ne olursa olsun çift forvetle oynuyorsa hem Yusuf'un hem Uğur İnceman'ın yedekte kalması bir şeylerin ters gitmesi için yeterli sebepler. Bu iki isim yokken maç döndü bugün ama böyle sıradışı goller her maçta atılamayacak, bunu da iyi bilmeli Denizli ve oyuncuları. Denizli gibi kendini kabul ettirmiş yaşını başını almış bir hocanın bu saatten sonra sürekli farklı sistemlerle ve taktiklerle uğraşmasını da anlayabilmiş değilim aylardır. 3'lü savunma dedi değiştirdi, tek forvet çift defansif orta saha dedi o da değişti, şimdi çift forvetle idare ediyor. Maç içerisinde çift forvete geçiş yapıp maç kurtarabilir, bu da rakibin sana karşı düzen kurmuşken aniden kendi düzenini değiştirdiğin için olur. Ama en baştan çift forvetle başlayıp maç boyu sadece orta sahayı değiştirdiğin ve maç içerisinde 3'lü forvete geçip orta sahada Ernst'i tek bıraktığın zaman olmaz. Dedim ya bugün skor aldatıcı olabilir Beşiktaşlılar için ama görünen köy herhangi bir kılavuz istemiyor. Kalan 12 maçı bu şekilde kurtaramaz Beşiktaş. Bugün bu skor alınmasa Belediye bir çok darba almış Beşiktaş'a sezonun en ciddi darbesini vurabilirdi.

Bugünkü maça geçen hafta olduğu gibi damga vuran şey İbrahim Toraman'dır benim gözümde. O nasıl bir asistti yine, sağ bekte olmaz, yokları oynar dendi ve öyle de oynadı başlarda ama şimdi sağ bek gerçek yeriymiş gibi çok iyi şeyler yapıyor. Belki de ekstraya kaçmayıp sadece verilen göreve sadık kaldığı içindir bu. Böyle bir İbrahim Toraman Beşiktaş'ın arayıp da bulamayacağı birşeydi. Ben şu tarafsız halimle şaşırıyorum Toraman'a iki haftadır, gerçi o şaşkınlık Sabri ile son buldu ama... Bugünlerde Beşiktaşlı ve Galatasaraylı olanlara imkansızdan bahsetmemeli kimse, sebepleri de Toraman ve Sabri..
Son olarak maçın gollerine gelmek istiyorum, 5 dakikaya sıkışıp bir anda kendilerini gösterip yok oldular ama akıllarda kalıcı olacaklar bu sezon için. Beşiktaş'ın sayılmayan golü vardı, o golde hakem ne dese haklıydı bana kalırsa, hep diyorum bu satırlarda, o tip pozisyonlarda hakem ne dese tamam deyip geçmek lazım, o kadar detay herkese zarar getirir. Beşiktaş'ın ikinci golünde ve Belediye'nin golünde ofsayt olup olmadığından şüphe ediyorum ama onları da dikkatle izleyemedim tam olarak, ne yorum yapsam yanlış olacak. Belediye'nin golünde Nobre bozuyordu diyenler oldu, Beşiktaş'ın golünde de ofsayt diye iptal edilen goldeki gibi bir durum vardı, top çizgiye düşerken Bobo'nun teması içeride dışarıda diye ofsayt pozisyonunun dışında tutulur ki zaten akıllara takılan kafa vuruşunun yapıldığı andı. Kararlar doğru da olsa hatalı da olsa hakem iki takımdan birini kolladı demek daha büyük haksızlık olur. Zaten bu maçtan sonra hakemi Oğuz Sarvan kollayacaktır, yine başarısız bir performans gösterilmesine rağmen kendi kendilerini tatmin etmek için 7-8 arası bir "iyi" puan verirler. Sonra UEFA ve FIFA neden hakemlerimizi kullanmıyor... Niye kullansın ki ? Dünya Kupası'nda Benin'den bile hakem vardı 2002'de, daha neyi konuşuyoruz ki biz. Halis Özkahya gelecek vaad ediyor deniyor ama geleceğe dair ne vaad ettiğini anlayan varsa bana da anlatırsa sevinirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder