
Bana Cihan Ceylan gibi bir arkadaş kazandırdığı için kardeşime ne kadar teşekkür etsem azdır.
Cuma gecesi görüştüğüm tek isim Cihan değildi tabii ki, dergi ekibinden bir çok kişi de oradaydı. Umut Sarıkaya, Uğur Gürsoy, Ender Yıldızhan, Memo, Cengiz Üstün, Bülent Üstün, Vedat Özdemiroğlu, Fırat Budacı, Yavuz Öztürk, Ersin Karabulut benim aklımdakiler. Sanırım orada başka isim yoktu, ertesi gün imzada Barış Uygur, Yılmaz Aslantürk ve Yiğit Özgür de dahil oldu bu ekibe.
Gece benim için en ilginç anlardan biri Uğur Gürsoy'un adımın Fırat olduğunu öğrendiğinde alkolün de etkisiyle boynuma sarılmasıydı süper adamsın diyerek, üstüne bir de tipim sakallar sebebiyle Faik'ten hallice olunca adam daha fazla sevindi. Gece boyu Cihan ve diğer çizerlerle laftan lafa koşunca canlı müziğin de etkisiyle bir yerden sonra koptuk gittik. Fazlasıyla keyifli bir gün geçirmiş oldum. Ertesi gün de imza sırasında gece gördüğümüz her çizerin tek tek hatırlayıp geceyle ilgili konuşması güzeldi, sanıyorum Cihan'ın da büyük etkisiyle böyle keyifli geceleri sık olmasa da bundan sonraki ilk İstanbul ziyaretimde veya kendilerinin olası İzmir ziyaretlerinde ara ara yaşayacağız.
İmza sırasında Bülent'in beni gördüğü anda yüzüme bakıp verdiği tepki gecenin en net ve temiz özetiydi aslında : "Ne zıplandı arkadaş be !"
3 yorum:
ben imza kuyruğundaki kaynakçılarda kaldım.Dövülecek çok insan var memlekette.Her şeye rağmen imzaları aldık,mutluyuz.
Offf diyorum. Çok kıskandım şimdi seni.
bir kıskanma söz konusu oldu bende de evet..
vay a.k..
Yorum Gönder