Wolfsburg'un son haftalardaki özeti budur. Sezon içerisinde iç sahada canavar gibiydiler, önlerinde durabilen olmadı pek. Deplasmanda ise zaman zaman teklediler, çoğu kişi Cottbus'a karşı 2-0 yenildiklerinde "Buraya kadar mı?" diye sordu, ancak ligin en kritik maçlarında, son 2 haftada, biri içeride biri dışarıda olmak üzere 5'er taneden toplamda 10 gol attılar. İspanya'da Barcelona'nın yarattığı etkiyi Almanya'da yarattılar oynadıkları oyunla. 34 maçı 80 golle tamamladılar,
Tek forvet mi çift forvet mi diye sorular sorulurken, tartışmalar bu eksende dönerken, bu şampiyonlukları çift forvetli sistemin zaferi oldu bir bakıma. Dzeko ve Grafite ikilisi ikili forvet ve bu ikilinin uyumu konusunda ders verdiler izleyenlere. Son sezonlarda %100'e yaklaşan doluluk oranlarıyla karnaval yerine dönen tribünlerin de etkisiyle Bundesliga sezonun tartışmasız en zevkli ligi oldu. Bu en zevkli ligin de en zevkli takımıydı Wolfsburg, sadece iç saha performansları ve ligin son bölümündeki performansları bile yetti şampiyonluğu haketmeleri için. Üstelik diğerleri gibi devasa stadyumları da yok, kapasite olarak ligin en düşük kapasiteli 5. stadına sahipler. İçerideki performansları kapasiteyle değil tribünün yapısı ile doğru orantılıdır elbet, bunu bilemeyecek veya tahmin edemeyecek bir şey yok. Ancak Almanya'da çoğu stadın kapalı ve baskıyı sağlayabilen stadlar olduğunu düşününce ve büyük geçinen takımların seyircilerinin sezon içerisinde gayet etkisiz kaldıklarını da göz önüne alınca, bir alkışın da Wolfsburglular'a gitmemesi için bir sebep göremiyorum ben.
23.05.2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder