25.06.2009

Dersimiz Futbol : İspanya 0-2 ABD

Bu maçtan önce akıllara Chelsea'nin kapanıp Barcelona'yı durdurmaya çalışarak futbol zevkimizin nasıl içine ettiğini hatırlatmak isterim. Bugün işte o Chelsea'ye ders verebilecek bir oyunla turu geçti Amerika Birleşik Devletleri. Chelsea kapanıp futbol oynamayıp rakibi de oynatmayarak bir şeyleri başarmaya çalışmıştı. ABD ise kapanıp anti-futbol oynamadı, "savunma futbolu" oynadı, futbolda oynarak da savunma yapıldığını Güney Afrika topraklarından tüm dünyaya haykırdılar. Golü bulup savunmaya döndü ABD, döndü dönmesine de bu kadar akılcı ve kusursuz bir savunma futbolunu uzun zamandır izlememiştim. Kapanıyorlar ama aynı zamanda futbol da oynuyorlar. Birbirinin kademesine girerken hata yapmayan savunma oyuncuları, savunmadaki açıkları başarıyla kapatan ve hücum hattına topu doğrudan taşıyan orta saha oyuncuları, kalitesini ve kimliğini hatırlayan kalecileri ve enerjisi bitmeyen hücum oyuncuları ile hayatımda izlediğim en keyifli savunma futbollarından birini sergilediler.
İspanya aslında pek hatalı yapmadı, 35 maç yenilmeyip 15 maç üst üste kazanmalarını sağlayan futbollarının aynısıyla sahadaydılar. Daha önce İtalya'nın, Almanya'nın, Türkiye'nin ve tüm Avrupa'nın çözüm bulamadığı o güzel oyunlarını oynadılar yani. Ancak ABD buna dur demiş ve gayet net bir çözüm bulmuştu. Maçın her anından keyif aldım ben, defansif olan bir takım bundan daha fazla zevk veremezdi sanırım. Altidore golünü attığında ABD'nin bu defansif oyunu daha da belirginleşti. 2 yıldır yaptığı şeyleri yine yapan İspanya bu defa yapamıyordu yukarıda saydığım o savunma ve orta saha performansı yüzünden. Bunun yanında kaleci Howard'ın da organize bir savunmanın ardında nasıl mükemmel oynayabileceğini görmüş olduk. Bu durumu Van der Sar'ın Manchester United performansına benzettim, önünde pek hata yapmayan bir savunma olunca efsanevi bir kariyer sonu yaşamakta kendisi.
İspanya'da bahsedilecek fazla malzeme yok aslında, olması gerekeni yaptılar, alıştığımız şekilde sahadalardı ancak Torres'in her zamankinden daha bencil olması ve Riera'nın bal yapmayan arılara nispet yapması biraz bozdu takımı. Benim asıl yazmak istediğim takım ABD. Bahsetmek istediğim ilk isim maçın adamı seçilen Clint Dempsey olacak. Kanatları çok iyi kullandığını Premier Lig'den az çok biliyorduk ancak böylesine etkili olduğu bir maçı ilk kez izledim. İspanya'nın Puyol ve Pique ile oluşturduğu duvarı temelinden yıkmayı başardı. Fulham taraftarını endişelendirmiş olmalı bu maç, çünkü bugün bir kaç basamak birden çıktı kariyerinde. Daha 26 yaşında olduğunu düşününce tam zamanında ihtiyacı olan bir patlama yaptığını söylemek mümkün. Altidore ise bildiğimiz gibi etkili oyununu burada da sürdürdü. Kendisinin bu kupada bu kadar başarılı oluşuna şaşırmayanlardanım ben. Etkili olan bir diğer isim ise bu başarılı savunma futbolundaki en büyük pay sahibi Onyewu'ydu. İspanya'nın seri ve yetenekli forvetlerine kolayca dur dedi ve açık konuşmak gerekirse adı Fenerbahçe'yle anıldığı için beni biraz endişelendirdi. Çünkü Galatasaray'ın tam ihtiyacı olan tarzda bir oyuncu, sert ve istikrarlı bir oyun oynuyor, Avrupa'da kendisi çok işimize yarardı. Keşke bir sürpriz olsa, sayın Üstünel burada da bizi şaşırtsa. Gerçi şu kupadan sonra normalde 5'e alınacaksa 3-4 daha katıp 8-9'a yükseltti değerini. Sadece bu maçta değil diğer maçlarda da dikkate değer oynamıştı. Bugünkü maç zirvesi oldu kendisinin. Son isim de Howard olacaktı ama kendisinden önceki satırlarda bahsetmiştim, standardın üstünde bir isim olduğu ortaya çıktı bu maçta. Manchester'daki talihsiz serüvenden sonra kendini yavaş yavaş bulmuştu, İspanya maçı da kendisinin yeniden doğuşlarından bir tanesiydi. Yeniden büyük bir takıma gidecekse en önemli referanslarından birisi bu yarı final maçı olacaktır.

Vuvuzela işkencesi yüzünden doğru düzgün maç izlemeyip Konfederasyon Kupası'nı bloga taşıyamamıştım ancak bu kez tamamını izledim maçın. Maçı izlediğim yerde(Marmaris'i bilenler için söyleyeyim Ali Baba'da baktım) sesin açılmayıp sadece görüntünün verilmesinin ve MP3'ün kapatılmamasının etkisi büyük bunda. Zaten maçın sesi açılsa rica edecektim kapatıp müziğe devam etmelerini. Sessiz sessiz gayet iyi izlendi maç tv karşısına geçip iki kişi futbolla karışık bol bol konuşunca.

4 yorum:

Çağdaş Yılmaz dedi ki...

İspanya baskılı bile görünse ABD çok daha verimli bir futbol oynadı.. Zaten kapanan bir takım olsaydı bu maç öyle bitmezdi.. İtalya'yı yenen Mısır İtalya'ya 3 tane gol pozisyonu verdi ama ABD bunların hiç birini İspanya'ya vermedi. Bu 16 maçta zaten 2 gol yiyen bir takıma iki gol atmayı başardılar. ABD gerçekten çok dramatik bir turmuva geçiriyor..

Çağdaş Yılmaz dedi ki...

ayrıca bence Chelsea'nin yaptığı da aynen budur aslında ikisinin arasında pek fark aslında bu sadece gücünü bilerek oynamadır...

Çağdaş Yılmaz dedi ki...

lanet filan ama ben alıştım bunu Vuvuzela denen şeye...başlardan çok rahatsızlık veriyordu ama insan alışınca pek takmıyor.. UEFA 21 yaş altı maçlarına bakınca aradım hatta bu laneti şimdi olsada çalsam filan dedim. bu sağda solda satılıyor şimdi Avrupa'da şıçrar gibi geliyor bana.. Bir de İtalya için şu Acquafresca yaman adam olacak ...

Adsız dedi ki...

onyewunun bonservisi elindedir bilgilerinize:)

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO