En son Türkiye Kupası'ndan puansız dönmüş ve 17 maçta alınan 17 puanla ligi düşme potasında tamamlamıştık. Ara transfere girilirken biraz radikal kararlar almak gerekiyordu sezon ortasında. Öncelikle yeni yılın ilk gününde Galatasaray bize bir kaç oyuncu göndereceğini açıklıyordu, sezon başındaki ayıptan sonra bizi ligde tutabilecek bir yardımda bulunuyorlardı. İlker Cihan ve Soner Cihan geçen sezon başarılı oldukları Marmaris'e geri dönerlerken yanlarında Murat Akça ve Erkan Ferin gibi iki önemli ismi de getiriyorlardı. Bir de altyapıda oyundan sonradan çıkmış bir isim Mustafa Tosun geliyordu. Bu sonradan çıkan genç ismi Mehmet Güven'den daha iyi diye tanımlayabiliriz. Bu 5 isim sezonun kalanı için bulunmaz bir nimet olmuştu. Sezon başı büyük umutlarla alınan Soner Sakarya sadece 2 maça çıkıp 20.000 €'ya Kocaeli'nin yolunu tutuyordu. Bir de kulübedeki Serkan'ı aynı fiyatla Kars'a yollamıştık. Tacchinardi sezon başında abilik etmesi için alınsa da tahminler boşa çıkmıştı. 36 yaşındaki oyuncu yedek kalmaktan şikayet edip huzur bozuyordu. Hal böyle olunca sözleşmeyi bedelsiz olarak feshettik karşılıklı ve kendisi İtalya'ya dönüp 4 ay sonra emekli oldu. Forvetteki yıldızımız Ozan Cengiz de huzursuzlanmaya başlamıştı, takımın daha iyi bir yerde olması gerektiğine inanıp kendi kendine dertlenmişti. Ya ne yapsaydık Ozan ? Lige çıktığımız sene şampiyon mu bitirseydik ? Giden son isim Tacchinardi olurken tarihler 11 Ocak'ı gösterdiğinde boşta duran bir isim göze çarpıyordu : Tümer Metin. Gelmeye niyetli olmasa da imzalama bedelini verebileceğimizin en fazlası yapıp kendisine 500.000 €'luk teklif gelmesi halinde serbest kalacağını söyleyip bunları kontrata yazdırınca kendisi Marmaris'e gelmeye ikna oluyordu. İlerleyen günlerde Kayserispor'un genç yıldızı Furkan Özçal'ın kulübü tarafından kiralık olarak gönderilmek istendiğini öğrenince elimizi çabuk tutup sezonun ikinci yarısı öncesi en büyük adımımızı atıyorduk. Bir de Ali Helvacı'yı orta sahada kullandığımız için elimizde yedek ve kendi çapımızda kalburüstü bir forvet olsun diye son günün son saatlerinde Adanaspor'dan Serge Mbilla'yı 50.000 € karşılığı Marmarisli yapıyorduk.
Sezonun ikinci yarısı Marmaris daha güçlüydü, sorunlu yıldızlar gitmiş yerlerine genç ve başarı için mücadele edecek gençler gelmişti. Yenilenmeye başlamış Marmaris Hacettepe deplasamanından 3 puanla dönüyor ve düşme potasındaki rakiplerine mesaj veriyordu. İlk yarıdaki Hacettepe galibiyeti bir hayli sürpriz sayılmıştı Süper Lig'den yeni düşen bir ekibe karşı alındığı için. Ancak ilk yarı sonunda Hacettepe bizimle birlikte düşmeme mücadelesi vermekte olduğundan bu galibiyet sadece alt sıraları ilgilendiriyordu. Hemen ardından Samsun ve Dardanel yine ilk yarıdaki gibi sorun oluyordu bizim için. Dardanel Marmaris'te bizden puanı almış, Samsun deplasmanından ise tek golle mağlup dönüyorduk. Neyse ki sonraki 4 hafta 9 puanla geçiliyor ve olabilecek en derin en rahat nefeslerden birini alıyorduk. Bu bahar havasını karartan takım ise Altay oluyordu, Marmaris'te 3 golü kalemize yollayıp dönüyorlardı. Ankaragücü deplasmanında aldığımız beraberlik Altay maçının bir kaza olduğunu anlatıyordu adeta. Mart ayının ortasına gelmiş, ligin de büyük bölümünü geride bırakmıştık, düşme potasından 5-6 puan üstte devam ediyorduk lige ama bir yandan da çok korkuyorduk ya kötü bir seri yakalarsak diye. Adanaspor'u Marmaris'te 2-1 geçince bu sene bu ligde kalmayı başaracağımıza daha fazla inanıyorduk. Ancak iki sezondur olduğu gibi tam kurtartdık kesin derken bir sonraki hafta mağlup oluyorduk. Bu defa piyango Bolu'ya vurmuştu ve tek golle bizi evimize göndermişlerdi. Bir de sonraki hafta Giresun'a Marmaris'te mağlup olunca 3 hafta önce aklımızdan geçen kabus ufukta belirmeye başlıyordu. Biz 2 hafta üst üste mağlup olurken rakiplerin çoğu en az 3 puan alıp bizi korkutuyorlardı. Ancak yılın en ciddi sürprizlerinden birini yapıp Kasımpaşa'yı İstanbul'da devirip geliyorduk. Bu maçla birlikte 30'lu haftalar başlamış ve sezon sonu yolun karşısında belirmeye başlamıştı. Kalan 4 maçta 5 puan alıp bir de heyecan dolu 3-5 kaybedilen bir Kocaeli maçı yaşayıp Bank Asya 1. Lig maceramızda ilk sezonu düşme potasının 6 puan üzerinde 13. sırada tamamlıyorduk. Hemen akıllara ilk yarı sonundaki 17 puan geliyordu, 34 maçı 34'le tamamlasak ne olurdu düşüncesi cevap buluyordu : O kadar başarısız olsak seneye yine bir alt ligdeydik. Kısaca istatistiklere bakınca Ozan'ın az gol atan takımın skor yükünü çektiğini görüyorduk. 30 maçta sahaya çıkmış ve 7 gol atmıştı. Düşmekten kurtulma amacındaki bir takım için kötü değildi bu. Diğer yıldız Ali Helvacı ise orta sahada olmasına rağmen 5 gol atıp önemli bir katkı yapıyordu.
Sezon içerisinde maçlar oynanırken sonraki sezonun transferlerini de planlıyorduk. Alınan ilk isim Adanaspor'da oynamış eski bir Süper Lig oyuncusu olan Adem Dursun oluyordu. Diğer isim de yine Süper Lig'de adına alıştığımız eski Bursasporlu Fatih Şen oluyordu. Haziran ayında takıma katılmışlar ve taraftarlar arasında olumlu bir hava oluşmasını sağlamışlardı. Bu arada sözleşmesi Temmuz sonu bitecek oyuncular da vardı, sezon sonu gelmesine rağmen sözleşme yenilemeyip serbest kalmak üzere olan isimlere bakıyorduk. Ali Bilgin ve çok büyük katkılar yapıp efsane isimler arasına adını yazdıracak olan Serdar Samatyalı Marmaris'e geliyordu 1 Temmuz 2010 tarihinde. Bir de Inter'in savunmacısı Rincon'u bedelsiz alıyorduk aylar sonra pişman olacağımızı bilmeden. Yönetim geçen senekiyle aynı bütçeti verince para ödemeye yanaşmıyorduk transferde. Altyapıya yeni katılan gençlerden gelecek görmediklerimizi tazminatlarını ödeyip yolluyorduk. Kısıtlı olan maaş bütçesinde yer işgal etmemelilerdi. Geçen sezon ahımızı çokça alan Galatasaray bu sezon da kendisi oyuncu yollamasa da isteklerimize olumlu cevap veriyordu. Serkan Kurtuluş, Erhan Şentürk ve Anıl Karaer'i bedelsiz olarak kiralayıp pilot takım olmanın hakkını veriyorduk bu isimleri oynatarak. Geçen sezon ortasında kadroya kattığımız Furkan Özçal'ı yine kadroya dahil ediyorduk kiralık olarak. 40.000 €'ya mal oluyordu bize bu hamle ancak sonuçsuz kalmayacağına emindik. Bu transferi yaparkenki kaynağı da 10 gün önceki sürpriz bir satıştan elde ediyorduk. Takımın genç yıldızı Muharrem Ozan Cengiz'i Kocaelispor'a gönderiyorduk. Bu transferden 100.000 € gelir elde edip Marmarisspor'u ekonomik açıdan biraz olsun rahatlatıyorduk.
Tüm bunlar olurken Ağustos 2010'da Galatasaray'ın pilot takımı olan Marmarisspor "ben büyüdüm" mesajını vermek için kendisine bir pilot takım ediniyordu. Bu takım ise amatör ligde oynayan Bodrumspor oluyordu. Altyapıdaki az sayıdaki oyuncunun büyük kısmını Bodrum'a yolluyorduk. Marmaris'te tatil yapacaklarına Bodrum'da yapacaklardı, değişen pek şey yoktu 16'lık genç oyuncular için. Ligin başlamasına sayılı günler kala geçen sezon kadroya dahil olan Adem Çalık 28.000 € karşılığında Kırıkkale'ye, Utku ise 35.000 € karşılığı Gebze'ye gidiyordu. Maç detaylarına girmiyorum ama sezon 29 Ağustos 2010'da başlamıştı, transferdeki son hamlemiz Tümer Metin'in sözleşmesini 31 Ağustos günü feshediyorduk.
Yeniden yapılanan ve daha genç bir takım oluşturan Marmaris için bahis firmaları orta sıraları layık görüyordu. Medya ise ligi 7. bitireceğimiz düşünüyordu, geçen sezonu 13. tamamlayan bir ekip olarak sezon öncesi bunları duymak iştah kabartıyordu. 17. denen takım 13. bitirmişti ligi büyük sorunlara rağmen. 7.'liğe layık görülünce kim bilir neler yapacaklardı.
O yapılacaklar da salı akşamına kalsın.. 4. bölümde Bank Asya 1. Lig'deki ikinci sezonumuza merhaba diyeceğiz ve yazının sonunda o sezonu noktalamış olacağız. Rakiplerin de büyük katkısıyla tahmin etmediğimiz bir başarıyla karşılaşacağız takvimler Haziran 2011'i gösterdiğinde..
- Katil Martı #1 : Başlangıç
- Katil Martı #2 : Bank Asya'ya Merhaba
6.07.2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
teşekkürler üstad
4. bölümü bekliyoruz merakla.. (:
slmlar.uzun zamandır blogunuzu takıp edıyorum.ama yorum yazmak buguneymıs.sızın katıl martı maceranız gıbı benımde fm 2009da leeds unıted ıle bır maceram war:D:D.leedsı eskı gunlerıne dondurmek için takım olarak elımızden gelenı yapıyorz:D
inş blog yazmayı hiç bırakmazsınız saygılar...
Yorum Gönder