Katil Martı #6 : Transfer Şampiyonu

Bir önceki sezon hedefimizi gerçekleştirip ligde kalaraktan sonraki sezona doğru yola çıkıyorduk. Yeni sezon öncesi kadrodan bir kaç ismi yollayarak işe başlamalıydık, daha güçlü bir kadro için bu gerekliydi. İlk vedalaşmaları Murat Hacıoğlu ve Cisse ile yapıyorduk. Bu vedaları yaparken de sezon içerisinde kulüpleriyle sözleşmesi biten bir çok yıldızı Haziran 2012'nin ilk gününde kadroya katıyorduk. Cem Sultan kiralık sezonundan sonra Marmaris'in yolunu tutmuştu bedelsiz olarak. Kayserispor'dan Furkan Özçal da aynı şekilde kadroya katılırken yine aynı takımdan Miguel Angel Angulo'yu da Marmaris'e gelmeye ikna etmiştik. Sakarya'dan Emre Çolak, Trabzon'dan da Yattara takıma katılıyordu. Transfer dönemi böyle hareketli başlamıştı ancak Angulo geldiği saniye sorun yaratıp takımı huzursuz etmeye başlamıştı, buraya alışamadığını ve tutunamayacağını iddia ediyordu, biz de kendisine kapıyı gösteriyorduk çaresizce. Böyle bir yıldızdan faydalanamadan kaybediyorduk kendisini. Temmuz ayına girdiğimiz günlerde Udinese'den Sodinha, Sivasspor'dan Akın Vardar ve boştaki Ferhat Çökmüş imza atıyordu takıma. Bonservis vermeden bu yıldızları aldığımıza göre yenilerine yönelebilirdik. Ayrıca Akın'ı almanın gazıyla Kerem'i yolluyorduk. 3 Temmuz günü Zonneveld'in sözleşmesini feshedip ertesi gün Genk'in 2.5 Milyon € bonservis bedeli ödediği Soner Aydoğdu'ya veda ediyorduk. Transferde gözleri tamamen sözleşmesi bitip serbest kalmış isimlere çevirmiştik ve sadece Marmaris için değil lig için de önemli iki yıldızla sözleşme imzalıyorduk. Bir de genç ama yurtdışında tutunamamış bir isim katılıyordu aramıza. Zvjezdan Misimovic ve Vincenzo Iaquinta Marmaris'e ayak basıyordu. Bir de Zaragoza'dan 925.000 € karşılığı Aydın Yılmaz geliyordu. Kafayı yemiş olan Marmaris'in bir sonraki hedefi ünlü iki sol bekten biri oluyordu. Del Horno ve Abidal'e götürülen teklifler sonucu olumlu cevap veren taraf Del Horno oluyordu ve bir büyük transferi daha gururla açıklamış oluyorduk. Yeni gelen yıldızlardan sonra maaş bütçesini rahatlatmak için bir dizi satış gerçekleştiriyorduk. Kadrodaki iki genci 185.000 € karşılığı gönderip bir gün sonra Alparslan Erdem'i Hoffenheim'a yollayıp 1 Milyon € daha indiriyorduk cebimize. Oğuz'u da 55.000 € karşılığı elden çıkarmıştık.
Bu isimleri yollayıp Eskişehirspor'dan İsmail Köybaşı ile sözleşme imzalamıştık. Bu kaliteli transfer sadece 110.000 € tutup ekonomik açıdan da faydalı oluyordu. İsmail'den sonra kalede de önemli bir isme imzayı attırmıştık. Ufuk Ceylan'ı Kayseri'den 1.9 Milyon € karşılığı alıyorduk. Hem Ufuk hem Akın gibi iki isimle biri genç biri tecrübeli iki kaliteli kaleciye sahip olmuştuk böylece. Tüm bunlar gerçekleşirken teklifler geliyordu oyuncularımıza. Ancak bu transfer döneminde başka bir ismi satmamaya karar vermiştik. Sezon içerisinde ne de olsa yeni bir kıyım yapabilirdik, o zamana saklıyorduk satılacak isimleri. Marmaris'teki kaleci sorununu da çözdükten sonra ne yapsak da ortalığı ayağa kaldırsak diye düşünürken çok uzaklardan ta Amerika'dan FC Dallas'tan gelen teklifle harekete geçiyorduk. Neden ve nasıl olduğunu bilmiyorum ama Dallas efsane İngiliz David Beckham'ı aralarında Marmaris'in de bulunduğu yüzlerce kulübe teklif ediyordu. Böyle bir fırsat ayağımızın ucuna gelmişken kaçıramazdık. 275.000 € bonservis bedeli ve sözleşmede "antrenör/tenik direktör olursa serbest kalır" maddesinin yanında oldukça ağır şartlarla ikna ediyorduk kendisini. Marmaris bir kez daha bayram yerine dönmüş bu veteran yıldızın transferi ile herkes yeni sezon öncesi umutlarını en üst düzeye çıkarmıştı. Ve 10 gün sonra ise yeni sezon başlayacaktı, Marmaris Beckham hamlesi ile birlikte transferi noktalamıştı ve 2012/2013 sezonu öncesi medyanın yaptığı tahminlerde 8. sıraya layık görülüyordu. 17. olacak derken ligde kalan takım 8. olacak dendiği sezonda elbette tahmin edilen yerin daha yükseği için çalışacaktı. Ancak yeni sezon öncesi tatsız bir sürprizle karşılaşıyorduk. Avrupa'da 8. sıraya yükselen Türkiye kupalara 6 takım yollamıştı. Ancak son derece başarısız bir sezonla ülke puanını harcayıp bitirmişti takımlar ve 10. sıraya inmişti Türkiye. Bu da Marmaris'in olası bir 6.'lıkla Avrupa'ya gitme hayallerini biraz baltalıyordu. 6. sıra belki mümkündü ama 5. sıra çok çok zor gözüküyordu. Belki Türkiye Kupası'nda bir sürpriz yapıp Avrupa'ya giderdik ama orada da geçmişimiz parlak değildi.

- Ligde bizim için öngörülen 8. sıranın ne kadar üstüne çıkabiliyoruz ?
- Türkiye Kupası'ndaki talihsiz geçmişimizi unutturma amacıyla yola çıkıp hangi noktada tamamlıyorduk bu kupayı ?

Tahminler varsa cevap alalım buna, eğer merak edenler varsa da bir sonraki yazıyı bekleyecek.. Transfer biraz uzayınca tüm sezonu buraya aktarmak oldukça uzatacaktı yazıyı çünkü ara transfer dönemi de bir hayli hareketli geçecek yıllardır alıştığımız gibi. Perşembe günü öğleden sonrasına saklayalım bu gelişmeleri.

- Katil Martı #1 : Başlangıç
- Katil Martı #2 : Bank Asya'ya Merhaba
- Katil Martı #3 : Bank Asya'ya Merhaba 2. Bölüm
- Katil Martı #4 : Hedef Süper Lig
- Katil Martı #5 : Süper Lig'de İlk Sezon