
Sezonu beraberlikle açtık, kaybetmediğimize sevinerek demiş ve bırakmıştım, devam edeyim ilk cümleden. Maç içerisinde baskı kurabildiğimiz aralıklar da olsa genel anlamda
Sporting deplasmanındaki futbolu mumla aradık. Sezonun ilk maçıdır, kazadır diyerek felaket senaryoları yazmamak lazım.
Aston Villa ve
PSG karşısında futboldan uzak bir görüntü çizen Fiorentina için Sporting deplasmanı koca bir sezon öncesi büyük bir umut ışığı olmuştu. Bu yüzden pek kaygım yok hazırlık dönemindeki gibi. Transfer konusunda git gide sona yaklaşıyoruz, önümüzdeki haftanın hareketli geçmesi şart. O zaman sezon öncesi ve sezonun geneli anlamında daha iyi konuşabileceğiz.
Biz maça dönelim olasılıkları bırakıp. Sol bekte tercih bu kez
Pasqual olurken sakat olan
Zanetti'nin yerine Lizbon'da kısıtlı sürede iyi iş çıkaran
Donadel oynadı.
Bologna'da ise
Di Vaio'nun yerine eski oyuncumuz
Osvaldo bir numaralı gol silahı olarak sahadaydı. Maça canlı başlasak da çabuk durulduk ve kontrolü Bologna'ya verdik. Bologna ufak ufak üstümüze gelmeye başlarken
11.50 ve 12.03 arasında çok ilginç saniyeler yaşadık.
Osvaldo geldi ve seri hareketlerle yayın önünden şutunu attı,
Frey rahat yakaladığı topu uzun yolladı ve bir anda
Gilardino rakip kaleciyle karşı karşıya kaldı. Frey'in pasında topu kapan
Jovetic'in savunmanın üzerinden bekletmeden attığı yüksek topta gelişine dokundu Gilardino ve hemen önündeki kaleci engel oldu gole. Seken topu kendi etrafına dönüp ani bir vuruşla kaleye yollamak istedi ama kaleci yine yakın mesafede son anda kendini atıp kornere çeldi topu. Frey'in uzaktan gelen topu rahat kurtarıp seri halde oyuna sokup gol pozisyonu yaratması ve bu golün atılamaması
maçın kırılma noktasını oluşturdu, bu yüzden detayıyla anlattım bunu. O gol gelse galibiyet de gelecekti belki.
Viviano farkında olmadan maçın kaderini çizmiş oldu yani.

Bologna takım halinde dersine iyi çalışmıştı anlaşılan,
Sporting maçındaki Fiorentina'yı iyi analiz etmişler. Doğru hücum organizasyonları ve yerinde hamlelerle geçit vermediler bize.
23'te buldukları kornerde
Comotto'yu neden savunma için yetersiz gördüğümüzün cevabını aldık. Karambol yok, zor pozisyon yok, her şey net şekilde ortada; Comotto yükselecek ve
Osvaldo'nun kafa vurmasını engelleyecek. Ancak o bakmayı seçti ve Osvaldo da o bakışların arasında golü buldu. Comotto hücumda önemli katkı yapsa da savunmada bu ölümcül hataları yapabiliyor. Bu yüzden
De Silvestri veya bir başkası şart oldu o bölgeye. Comotto savunmanın çok rahatsız edilmeyeceği maçlarda oynayabilir ancak, ötesi çok zor. Golden sonra az çok toparlandık gibi,
30'daki penaltı itirazları sırasında
Montolivo'ya patladı kabak ve sarı kartı gördü.
36'da ise kale sahası içinde
Osvaldo yine yükseldi ve gözlerimin önüne
17 Mayıs 2000 tarihi geldi bir an, çıkarılamayacak gibi bir yere hem de çok yakın mesafeden giden kafa vuruşunu çıkardı
Frey. Bu adamı da bu yüzden seviyorum işte, fazla kilolu gözüküyor, atletik değilmiş gibi izlenim veriyor ama o reflekslerin mükemmelliği hepsini silip atıyor, hayran olmamak elde değil. Ligde
Cesar ve
Buffon'la birlikte en iyi 3 kaleciden biri olduğu konusunda kimsenin itirazı yoktur sanırım, değil mi ? Pozisyon bir duran top organizasyonu ile oluştu, burada yine goldeki gibi
Comotto tutuyordu Osvaldo'yu, sonuç ortada..
Yine de genel anlamda bakılınca ilk yarı vasattı, Bologna etkili olsa da kötünün iyisiydi demek mümkün. Sezonun ilk maçıdır, olur böyle dedik ve devam ettik ikinci yarıya. İlk yarı kötü olan takımda 11 kişinin rahat bir 7-8'i dökülüyordu, piyango birine vuracaktı ve
Jovetic yerini
Mutu'ya bıraktı. Görüntü çok değişmedi, Fiorentina bitkisel hayatta gibiydi ilk yarıda, ikinci yarıda da koma pozisyonuna geçti. En kötüden bir önceki kötü yani. Ancak dakika
64'te ilk yarının en kötü ismi
Comotto sağdan girdi ceza sahasına, ön çizgideki
Mutu'ya çıkardı, O da düzeltip topa tüm gücüyle vurdu ve köşeyi tutturdu.
Chelsea davasından sonra hayatının en kötü dönemlerinden birini geçiren Mutu için önemli oldu bu, takıma puanı getiren golü atması moralini yerine getirmiştir. Ben yine de ilk 11'de olması gerektiğine inanmıyorum.
Jovetic varken Mutu'yu Gilardino'ya destekçi yapmak gereksiz olur bir anda. Gilardino cambaz, Mutu O'ndan da cambaz, e bir ipte oynamalarını bekleyemeyiz. Bologna ilk yarıdaki etkisini kaybetmişti gol gelince, biz de az çok dirilip komadan çıkar gibi olmuştuk ancak galibiyet için yeterli kıpırdanma değildi bu. Tam
80. dakikada
Jorgensen'in sürpriz şutu isabetli oldu ama
Viviano yine dur dedi. Bundan sonra bir kaç etkisiz hücum girişimi oldu ve maç öylece bitti, evimizde doğru yola çıktığımızda cebimizde 1 puan vardı sadece.

Maçta
hayal kırıklığı olarak
Montolivo ve Comotto isimlerini vermek gerekir. Bu kadar etkisiz bir Montolivo sahada olunca Fiorentina orta sahası çöküyor direkt olarak.
Donadel zorlasa da Montolivo yetmedi mi olmuyor işte. Geçen sezon Montolivo yetmese
Santana yetiyordu takıma, ikisi birden dökülse
Melo bu ikiliyi yerden toplayıp idare ediyordu. Bu sene bu dökülenleri toplayacak kalitede bir ismimiz olmadığına göre Montolivo'nun bugünkü gibi kötü oynama lüksü yok. İlk haftadan bir kaza olarak not alalım bunu, olumsuz düşünceye yer yok.
Salvio, Munoz ve
De Silvestri transferlerinden ikisi gerçekleşirse şık olur. Bir de sürpriz
orta saha transferi yapılırsa işler bambaşka bir hal alabilir. Yapılır mı bu orta saha transferi derseniz
"Neden olmasın ?" derim...
1 yorum:
Selam, maçla ilgili yorumlarını bekliyorum. Ben izleyemedim. Sen internet üzerinden mi izledin? Yazıda yeni transferlerin performanslarına da detaylı değinirsen sevinirim. İyi geceler.
Yorum Gönder