
Mükemmele yakın bir basketbol oynadığımız bir maç oldu. Daha önce de belirttiğim gibi şutlar girer/girmez önemli değil, biz basketbolun doğrularını yaptıkça maçlarımızı kazanıp hedefe ulaşacağız. Şu maçta farkın oluşmamasının sadece 2 sebebi var.
1- Ömer Aşık'ın düşük serbest atış yüzdesi : Serbest atışlardaki yüzdemizin
18/31 ile
%58'de kalması. Bunun en büyük nedeni
1/10 ile
%10 atan
Ömer Aşık. Zaten
Ömer'i çıkardığımızda
%81 gibi bir yüzdemiz oluyor.
2- Hidayet Türkoğlu'nun sakatlığı: Direkt olarak
Hidayet'i sebep olarak göstermek biraz haksızlık olur. Çok güzel maçlar çıkardı, fakat bu maçta sakatlığı yüzünden vasatın çok altında kaldı.
1/16 saha içi isabetiyle bizleri üzdü.
Bu 2 sebep oyunun kopmamasına neden oldu. Eğer bu maçta da serbest atışları ortalama bir şekilde atsak ve
Hidayet vasat oyununu oynasa
Sırbistan'ı da bir 20'lik yapabilirdik.
Uzatmada sayı yemediğimizi uzatmaların yarısında farkettim ben. Sadece hücuma odaklanmıştım, yorgunluk belirtileri vardı, eller kalkmıyor, ayaklar gitmiyordu.. Fakat aynı sertlikteki maçı Sırplarda oynamıştı, onlarında elleri kalkmıyor, ayakları gitmiyordu.
Biz basketbolun doğrularını yapınca, basketbol tanrısı da bizim tarafımızda oluyor ve maçlarımızı kazanıyoruz. Her ne kadar uzatmalara gitse de
İspanya maçına göre rakipten daha üstün oynadığımız bir maçtı.
Ersan İlyasova 22 sayı, 11 ribaund, 2 blok ile maçın yıldızı oldu.
Sırbistan'da ise
Milos Teodosic 16 sayı, 8 asist, 6 ribaund ile milli takımımıza direnmeye çalıştı.
Murat Murathanoğlu ve
İhsan Bayülken bu seferde
İtalyan hakeme taktılar. Ben başka maçı mı izledim bilmiyorum ama hakemlerin bahsettikleri kadar yıkıcı/yıpratıcı kararları olmadı. Hakemleri linç etme huyundan bir an önce vazgeçilmesi gerekiyor. Sert oyunumuza izin veren hakem trioları sayesinde bu yerlerdeyiz. Hakemler bizi kolluyor demiyorum, sert basketbola izin veriliyor bu turnuvada ve hakemler de bunu layıkıyla uyguluyor. Sadece bizim maçlar değil, izleyebildiğim diğer maçlarda da bunu görüyorum ve önümüzdeki maçlarda abartı bir hata olmazsa dünya tarihinin
"en temiz yönetilmiş" turnuvası olur.
Daha önce
Polonya maçından sonra bahsettiğim gibi, biz basketbolun doğrularını bu şekilde üst üste yaptıkça bizim karşımızda durabilecek takım yok. Son yılların favori takımlarından
İspanya ve genç oyuncularıyla göz dolduran, en köklü basketbol ekollerinden birine sahip olan
Sırbistan da bize üstünlük sağlayamadı.
Biraz
Galatasaray'a benzetiyorum 12 Dev Adam'ı;
* İlk grupta karşılaştıkları rakiplerine karşı 3'te 3 yapınca o takımları hiçe saymışlardı ve
Türkiye henüz güçlü bir takımla karşılaşmadı diyerek bu başarı küçük gösterilmeye çalışılmıştı. 12 Dev Adam basketbolun doğrularını zaten yapıyordu,
İspanya ve
Sırbistan maçlarında da yapmaya devam edince galibiyet kaçınılmaz oldu. Tıpkı
Galatasaray-Beşiktaş maçında olduğu gibi...
* Kenardan topu oyuna sokmalarımız harika ( Futbol için duran top diyebiliriz ). Mesela maçın normal süresinin sonunda
Kerem topu oyuna sokarken topu rahat verememsi için karşısında rakibin uzun oyuncusu vardı ki bu normal bir şeydir. Kalan süre çok kısa olmasına rağmen
Kerem topu oyuna sokup hemen driplinge başlamış ve oyun aynen tahtada çizildiği gibi kurgulanmıştı.
Kerem'in topu oyuna sokarken karşısındaki uzunun ona yetişmesinin zaten imkanı yoktu.
Kerem çok rahat atabileceği şutu atamadı ama önemli değildi. Doğru oyun çizilmiş, layıkıyla gerçekleştirilmişti. Uzatmalara kaldı, yorgunluk dışında bir zararı olmadı, tam aksine o yorgunluğu bile yok sayabiliriz, uzatmalarda sayı yemedik. Bu büyük bir motivasyon, gövde gösterisi ve başarıdır.
Her ne kadar zorlanmış gibi görünse de, ben bugünkü
Sırbistan maçını inanılmaz rahat izledim. Hele ki
Cumartesi günkü
İspanya maçından sonra heyecan oranımda o maça göre sönük kaldı. Şimdi grup statüsünün son maçını çarşamba günü
Slovenya ile oynayacağız. Bütün maçlar bitmiş olacak. Bir nevi rakip seçeceğiz.
Slovenya bizi yenerse lider olacak, fakat yenemezse
İspanya'nın olası bir galibiyetinde 3. sıraya düşebilir. O yüzden onlar için önemli, bizim içinse prestij.
Yunanistan ile final diyorduk, bu gidişle daha erken karşılaşacağız. Ben final yolunda karşımızda pek engel görmüyorum,
Fransa'nın ise finale kadar çıkabileceğini düşünmüyorum. Finale çıkarsak karşımıza bizim grubumuzdan birisinin gelmesi daha büyük olasılık.
Diğer taraftan da grup maçlarında
6 galibiyet, burada şimdi
5 galibiyet ile üst üste
11 galibiyete ulaştık. Altın madalya için
4 galibiyetlik bir seri kaldı. Başaramamız için hiç bir sebep yok. Tek sıkıntımız sakatlık belası olabilir, başka da bir şey olmaz.
Bu maçla ilgili çok güzel bir fotoğraf albümü hazırlamış FIBA, azmimizi, hırsımızı, motivasyonumuzu ve sevincimizi çok güzel yakalamış:
Türkiye - Sırbistan Fotoğraf Albümü