Fotoğrafın konuyla tek alakası 95-96'da İtalya Kupası'nda oynanan Atalanta-Fiorentina maçına ait olması, denk geldi onu ekledim buraya. Onu belirtip yazıya geçiş yapayım. Sezonun ilk 5-6 haftasındaki Fiorentina ile bugünkü Fiorentina arasında uçurum var. Tam bu hafta düzeliriz derken işler kötüye gidiyor, yükselme umuduyla başlanan haftalar hep hüsranla sonuçlanıyor 1-1.5 aydır. Gelinen noktada Atalanta maçı bir dönüm noktası halini aldı belki de. Sezon öncesi fikstüre bakıp yanına 3 puan yazılabilecek bir maçtı bu oysa ki.. Şimdi beraberliği geçtim mağlubiyet bile sürpriz olmayacak durumda.Ligde son 2 sezonda tekrarlanan başarıdan sonra bu defa ligde en az 4. olup Şampiyonlar Ligi'nde tur geçmekti hedef. İkisi aynı anda olamadı ama gerçekleşen hedef 'Avrupa' olunca insan ligdeki duruma biraz daha fazla sabrediyor. Şampiyonlar Ligi'nde 4 galibiyet ve tur atlama primi olarak elde edilen gelir önümüzdeki sezon için transfer döneminin eskisinden daha iyi geçeceğine dair bir işaret olsa da Fiorentina şu an geleceği düşünmeyi bir kenara koymalı. Çünkü eldeki kadro geleceğe yönelik bir kadro değil. İlk 11 olarak ligin en iyi 4-5 takımından biri olsak da iş kulübeye geldiği anda her şey ters dönüyor bir anda. Takım oldukça dengesiz bir performans sergiliyor genel anlamda. İyi oynanmayan ve kaybedilen bir Parma maçından sonra herkes Lyon karşısında bir kayıp beklerken Frey'in öne çıktığı maçta 3 puan alındı ve Şampiyonlar Ligi'nde Lyon ve Liverpool'un bulunduğu grupta zirveye oturuldu, dahası Liverpool kupa dışına itildi o zaferle. Parma'ya karşı kötü oynayıp kaybeden takım bu defa Inter'e karşı puanı hakedecek bir oyun oynamasına rağmen mağlup ayrıldı sahadan. Son dakikalarda Gilardino'nun nefis hareketlerle süslediği gol pozisyonu golle değil de direkte patlayan şutla sonuçlanınca hakedilen puan uçtu gitti.
Şimdi sırada kolay görünen Atalanta maçı ve liderlik maçı anlamına gelen Liverpool maçı var. Atalanta'ya karşı alınan galibiyetle teorik olarak ilk 4'e girme, o olmasa da 4. sıra ile puanları eşitleme şansına sahibiz. Ancak tam tersi olursa 12-13. sıraya kadar gerileme tehlikemiz var. Gerçi o kadar gerilesek ne değişir bilemiyorum, zaten 10. sıradayız averajla. Takımın en önemli problemi gol bulamamak. Ligin golcü ekipleri arasındaydık eskiden ancak bu sezon 14 hafta sonunda sadece 15 gol attık ki ilk 10 takım arasında 14 atıp 11 yiyen Bari'den sonra en az gol atan takımız. Yenen gol konusunda sıkıntı yok aslında, 13 gol yemişiz ve 11 gol yiyen 3 takımın ardında en az gol yiyen 4. takımız. Ancak bu 14 haftada atılan 15 gol büyük bir skandaldır. Gilardino atmasına atıyor az çok da, hem o daha iyi olmalı hem de Vargas, Jovetic, Mutu, Montolivo gibi isimlerden katkı alabilmeli. Gelinen noktada Prandelli de ilk kez bu kadar ciddi sorgulanacak durumda ki Şampiyonlar Ligi performansı takımın olduğu gibi kendisinin de kellesini kurtarıyor ve koltuğu bir kaç aylığına da olsa sağlama alıyor(en azından şubat ayındaki eleme turuna kadar). Basit bir Atalanta maçı hem lige geri dönme adına, hem de basın başta olmak üzere çoğu kesimden gelen eleştirileri kesme adına çok kritik bir maç. Galatasaray, PAO maçı ile muhtemel bir kaos ortamında girmekten nasıl kurtulduysa aynısı Fiorentina için geçerli, üstelik rakip de o denli güçlü değil.
İnsanın tuttuğu 2 takımın da bir kaç gün arayla kritik maçlara çıkması gayet sıkıntı verici. Galatasaray için ilk ayaktı bu üstelik, Belediye maçında da güzel oyun ve farklı galibiyet lazım dışarıdan gelen sesleri tamamen kesmek için. Fiorentina için iş daha kolay : Atalanta maçını kazan ve yeniden ayağa kalk. Liverpool maçı da önemli üst kısımda yazdığım gibi ancak Atalanta maçı gibi koca bir sezonun dönüm noktası olabilecek nitelikte değil. Zaten yönetim de Liverpool maçının sezonun rotasını değiştirebilecek nitelikte olmadığının farkında olacak ki Liverpool'a yöneticilerin ve oyuncuların aileleri, sevgilileri, çocukları da götürülecek. Mini bir tatil yapılacak yani orada. Sonuç olarak Şampiyonlar Ligi'nde gruptan çıkıldı ve sezonluk hedeflere ulaşıldı, bundan sonrası ekstra olacak. Ancak Atalanta maçı basit bir maçtan çok ötesi, ya daha da çöküp dip noktalara ulaşılacak ya da takım yeniden ait olduğu yere yani yukarıya dönme adına dev bir adım atacak..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder