Haftasonu maç öncesi bahsetmiştim Atalanta maçından. O maç oynanırken Marmaris'ten İzmir'e doğru yol almakta olduğum için izleyememiştim. Ancak o maçtan sonraki teoriler kısmen gerçek oldu, 4 takım 24 puana geldi, 4. sıradaki Parma ise 25 puanda. Bir anda yeniden ilk 4'e doğru dev bir adım attık. Pazar günü gelen 3 puanın ardından Liverpool maçı benim gözümde bir kayıptı, ancak sürpriz bir şekilde Şampiyonlar Ligi'nde grup aşamasının en başarılı takımlarından biri olarak lider çıktık puanımızı 15'e yükseltip. Açık konuşayım maçı izlemedim bile, ümidim olmadığı için daha heyecanlı olan Kiev-Barça ve Inter-Kazan maçlarına verdim kendimi. Hatta livescore.com'u bile kapattım dakika 89'da "ne de olsa 1-1 bitti" diyerekten.. Son anda baktım ki Gilardino kendine geldiğinin sinyalini iyice vermeye başlamış, bu sene duraklıyor mu derken grup liderliğini getirivermiş 90. dakikada. Yazının bu noktasında TV'de özetler başladı, özeti izleyip ona göre yorum yapayım az çok..
Daha maçın başında Santana Agger'i fena yakalamış da top fazla hızlıymış. Ayrıca daha ilk anlarda gördük ki Montolivo da geçen sezonki performansına dönüş sinyali vermiş. Karşısında Gerrard varken iyi bir performans sergilemiş doğrusu. Ayrıca sezon başından beri neden De Silvestri diye kendimi parçaladığımı da bu maçın özetini izleyen herkes çok iyi anlayacaktır. Comotto ile De Silvestri'nin arasında dağlar, denizler, okyanuslar var.. De Silvestri her zaman ilk tercih olmalı. Ayrıca ilk yarı neredeyse tek kale oynamışız, Liverpool belki de ilk ciddi atağında golü bulmuş Benayoun ile. Neyse ki kaptanlık bandını taşıyan Jorgensen ikinci yarıda çok geç kalmadan golü bulmuş, asist Gilardino'dan geliyor onu da not düşelim. Ayrıca ilk yarı nasıl biz etkili olduysak ikinci yarı da Liverpool bizim kaleye yıkmış maçı. Liverpool inatla golü atamayınca da 2. golü atıp liderliği kapıyoruz bir anda. Golde Vargas'ın fizik gücünü iyi kullandığını görüyoruz, hoş gerçi Darby'ye karşı kullansa ne olur kullanmasa ne olur diyeceksiniz, haklısınız.. Topu iyi alıp hızlanıp Gilardino'ya "atamazsan seni döverim" dercesine bir asist yapmış, Gilardino'nun da dayak yiyecek hali yok, atmış golü kaleciyi terste yakalayıp.. Ayrıca attığımız iki golün de kendi taraftarımızın önünde olması hoş olmuş.Mış, miş diye diye maç anlattık ama maçla ilgili yazı yazarken özete denk gelince böyle oluyor.. Bundan sonra gözler kura çekiminde olacak ki Fiorentina'nın bu golü Galatasaray'ı da ateşe attı bir anlamda. Liverpool Avrupa Ligi'nde 2. torbaya düştü bu mağlubiyetle, böyle olunca da Galatasaray ve Fenerbahçe ile eşleşme ihtimali belirdi.. Umarım bir aksilik çıkmaz, Liverpool'u bir kez daha İstanbul'da görmeyelim..
Ayrıca geceye dair bir ilginç not da Sinan Bolat'ın hem takımını kurtarması hem de ülkesi Türkiye'nin ülke puanı yarışına katkıda bulunması oldu. Sıralamadaki rakiplerden Hollanda'nın bir takımını 90+5'te attığı golle yıktı ve Alkmaar'ın sezonun geri kalanını Hollanda içerisinde tamamlamasına sebep oldu.
Neyse.. Öyle veya böyle sezonun en kritik anında 3 gün arayla alınan 2 galibiyet Fiorentina'nın geleceğini aydınlattı. Şampiyonlar Ligi'nde 15 puanlı liderlik hiç hesapta olmayan sürpriz bir başarıydı hiç şüphesiz.. Hem lig hem avrupa hep böyle gitsin sezon sonuna dek, ritm tutturalım da gerisi kolay iş.. Biraz bol fotoğraf oldu ama anlayış gösterirsiniz umarım, maç fotoğrafları çok hoştu, ayrı bir post atmak istemedim 3-4 fotoğraf için..
9.12.2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
Klasik bir tabir olacak ama, sezon başı gerçekleşen yetersiz transferler ve Mutu olayından sonra Uefa kupası asıl amacı idi Fiorentina'nın. Ama güzel oldu, en azından para girdi kulübe.
3.ler, gruplarındaki puanlara göre mi seribası oluyor yoksa toplam puan mı?
gruplarındaki puana gore oluyor diye biliyorum.. liverpool da averajla ilk 4 takıma giremedi 3.'ler arasında..
yok kulup puanına goreyse liverpool tepeye cıkıyor ama kulup puanına gore yapmak adil olmaz..
bence tam tersi, her grup aynı güç dengesine sahip değil ki.
son sırada m.haifa olsun, 6 puan alıyorsun, d.kiev olursa alamıyorsun mesela...
neyse sağlık olsun, fiorentina-galatasaray ağustosta süper kupa finali inşallah..=)
Yorum Gönder