S.Graz 1-0 Galatasaray

Herkes gördü nasıl sıkıcı ve amaçsız bir maç olduğunu. Hani UEFA dese bu maçı oynamayın 1'er puan alın gidin, iki takımın da itiraz edecek hali olmazdı. Galatasaray'ın 16 kişilik kadro ile Avusturya'ya gitmesi yenilginin sürpriz olmayacağını, sadece maça çıkmak zorunda olduğumuz için oraya gidildiğini gösteriyordu. Hal böyle olunca kimseden bir performans beklemiyorduk da bazılarının yetersizliklerini ve gereksizliklerini bu maçta bile yüzümüze vuracaklarından haberimiz yoktu.

Ayhan Akman ve Servet Çetin'den bahsediyorum.. Servet yenen golün tek mimarı, Avusturyalı oyunculardan ziyade Servet'in katkısıyla gelen bir gol oldu. Topu tut ve hemen en yakındaki boş adama at, boşta kimse yoksa vur gitsin değil mi ? Ama yoook, Servet bey kendine güveniyor, kendinden emin ya, kimse ondan top alamaz ya, rahat rahat hareket ediyor tehlikeli bölgede. Sonucunda da işte böyle basit bir gol geliyor. Devre arası gelmişken Servet'i 5 Milyon €'ya birilerine versek hiç mi hiç fena olmaz.. Yerine elbet bulunur daha az çıldırtıp daha az hata yapacak biri. En azından gelen adama "otur oturduğun yere" denince haddini bilir ve kapasitesini aşan işlere girişmez. Aynı adam aldığı topu da kimseye vermeyip hücuma tek başına çıkmaya çalışmaz, 3-4 kişinin arasında Messi gibi çalım denemez.. Yahu 3 kişinin arasına Messi bile nadiren giriyor, Servet kim ki bunları yapıyor ? Artık iyice suyunu çıkarmaya başladı Servet, şu basit maçta bile bu ciddiyetsiz ve gereksiz tavrını sürdürüyor.. Kurtulmalıyız acilen.

Kurtulmamız gereken diğer isim de Ayhan Akman. Son 1 ayı kabusa çeviren "3 savaşan orta saha" yalanının uygulandığı bu maçta ileriye gidip oyunu kurma görevi Ayhan Akman'a aitti. Linderoth dururken Ayhan'a bu görevi vermek ayrı bir tartışma konusu, bence bu önemli bir hatadır ki onu geçiyorum maç pek ciddi olmadığı ve bu tercih telafisi mümkün bir hata olduğu için. Ayhan Akman bu görevi aldıysa şuna dikkat etmeli, gerçekten orta sahayı yönetemiyorsa basit paslarla ilerideki oyunculara topu aktarıp yüzüne gözüne bulaştırmayacak işini. Ayhan ne olması gerekeni yapabiliyor ne de basit olanı becerebiliyor, hiç bir vasfı hiç bir özelliği yok. Yedek kulübesinin müdavimi olmaya başladığı son bir kaç haftadan sonra bugünkü şansı iyi değerlendirmeliydi ancak birazcık kredisi varsa onu da tüketti gitti. Ayhan'a el sallamamız yakın gibi geliyor bana ki bunu yaparken hiç mi hiç üzülmeyeceğim, içimde bir burukluk oluşmayacak, tam aksine sevinçten oynayacak durumda olacağım..

Aydın Yılmaz'ı da Volkan Şen ile mi olur, Gülhan Şen(bkz : tv8, galaksi rehberi) ile mi olur bilmiyorum birisiyle takas edelim, yeter ki kurtulalım. Netanya maçındaki performansının yarısını bile veremedi sezonun kalanında, ne yapayım ben öyle tek maçlık oyuncuyu...

Ayrıca, Leo Franco'nun olmadığı bir maç izlemek çok huzur dolu bir şey...