Olacak Sanki... : Fiorentina 2-1 Bari

Lige yeni yükselenler bu sezon Serie A'nın en dikkat çekici performanslarını sergiliyorlar. Bari ve Parma bir anda Avrupa kupaları mücadelesi içerisine girdiler, bu üst düzey performanslar ligin "en"leri arasına sokmuştu bu takımları. Bu maça çıkılırken Inter'in Siena'yı 4-3 yenmesinden sonra Bari yediği 15 golle ligin en az gol yiyen takımı olarak sahaya çıktı. Fiorentina ise 16 golle en az gol yiyen 2. takım konumundaydı onu da not düşelim. Ligin en az gol yiyen takımı Bari ile oynuyorsanız 1-0 bile kazansanız bu iyi bir skordur, bu takımla oynarken sahanızda 0-1 yenik duruma düşüp maçı 2-1'e çevirip galip gelebiliyorsanız bu çok daha iyi ve değerli bir skordur. Bugün yenik duruma düştüğümüzde iş işten geçti diye düşünmeye başlamıştım doğrusu. İlk yarı zaten çok iyi geçmiyordu, Bari öne geçince o golü nasıl çıkarırız nasıl düzeltiriz derken 38'de Mutu'nun kafa golü geldi ve hem devre sonunu hem de ikinci devrenin başlangıcını daha da önemli hale getirdi. İlk yarı oynanan oyuna şöyle bir bakınca tek bir şey diyorum, sezon boyu böyle maç kazanacaksak işimiz var..

Ancak ikinci yarının başlamasıyla birlikte Fiorentina düzeldi kendini buldu, yavaş yavaş ağırlığımızı koymaya başladık. Tam her şey iyi gidiyor golü de buluyoruz derken saha kenarındaki oyuncu biraz suratları ekşitti, zira o isim Jose Ignacio Castillo'ydu. Castillo ile mi maçı çevireceğiz derken bir golümüz ofsayt gerekçesiyle iptal edilmişti, tekrarlarda ofsayt olmadığı gözükse de hakemi suçlayacak kadar ciddi bir pozisyon değildi. Zaten hemen ardından attığımız golde de yine benzer bir ofsayt tartışması yaşadı Barili oyuncular ama hakemin kararı doğruydu, pozisyonun ofsaytla alakası yoktu. Bu gol Barili oyuncular ve taraftarlar kadar beni de yıktı zira son zamanlarda hangi futbolcuya veya takıma laf etsem cevap suratıma yapıştırılıyor. Bir kaç dakika evvel oyuna girdi diye saydırdığım Castillo golü atmıştı boş kaleye de olsa.. Gerçi Montolivo'nun gole sebep olan ve direkte patlayan füzesi gol olsa çok daha şık ve enfes bir golle 3 puanı alacaktık ama şu devirde güzel gol değil sadece "gol" lazım bize. Bir ayağı çukurda, sahada ölüp kalacak, gol değil adım bile atamaz diye demediğimi bırakmadığım Castillo kritik bir 3 puanı getirmiş oldu sonuçta. Ancak, bu demek değildir ki Castillo beni tam anlamıyla susturdu... Adam 74'te golü attıktan 6 dakika sonra kırmızı kartla oyun dışı kaldı ve sıkıntı dolu son 15 dakika(10+ 5 uzatma) yaşattı bize. Bari maçtan umudunu kesecekken Castillo'nun "madem huzur verdim, çok geçmeden huzuru kaçırayım" dercesine gördüğü kırmızı kart iştah kabarttı. Stres dolu bir son bölümün ardından galibiyeti koruduk ve çarşamba sabahı 10. sıradayken şimdi 6. sıraya kadar yükseldik. Eksik olan maçta sahamıza Milan'ı yendiğimizi varsayarsak 3. sıraya kadar yükselma şansımız var. Bir iyi bir kötü gidiyoruz ancak her şeye rağmen ligde Inter'in ardında sıralanan ve 2.-3. sıra mücadelesi yapan takımlar arasındayız, ben felaket senaryosunu çok çabuk yazıyorum bu sezon Fiorentina için ama bu sezon da son 2-3 sezondaki gibi olacak muhtemelen, ben kötü diye diye bir bakacağım ilk 4'e girmiş hatta son hafta 2. sırada olma şansını elimizden kaçırmış olacağız.

Unutmadan son bir not düşeyim, bu maçla birlikte ligde en az gol yiyen takım unvanı 3 takım tarafından paylaşılıyor. Haftaya girerken Inter 14, Bari 15, Fiorentina 16 gol yemişti. Bu takımlar bu hafta sırasıyla 3, 2 ve 1 gol yediler ve yenen goller 17'de eşitlendi.

Maça şöyle bir göz atmak isteyenleri de aşağıya alalım :