Çıkan Oyuncu: İnsanlık

Son zamanlarda gördüğüm en çirkin şeylerden biri Vatan gazetesinin yaptığı. Fenerbahçe, İstanbul Belediye'ye yenilince gazetede ilginç başlık atmayı herkes ister. Ben de gazeteci olsam oyuncuları sertçe eleştirecek bir başlık arayışına girerim yalan yok. Gel gör ki amacım zaten Fenerbahçe veya X takım değil, konu tamamen başka. Benim derdim atılan bu kötü başlıkla ilgili. "Ülkenin en iyi gazetesi"ymiş Vatan, ben demiyorum, kendileri öyle diyor.. Bu başlıkla değil "iyi" olmak, en kötü oldular benim gözümde. Spor gazeteleri dışında alıp okuduğum tek gazeteydi Vatan, ta ki bu iğrenç başlığa kadar.

Fotoğrafa gelmeden önce Paralimpik Oyunları'ndan ve bu oyunların amacından bahsedelim. Paralimpik oyunları düşüncesi ilk kez 1948'de Londra'daki Yaz Olimpiyatlarında gündeme geldi. II. Dünya Savaşı sırasında omurilikten kaynaklı problem yaşayan engelli/gazi Britanyalılar için bir organizasyon planlanmıştı. Stoke Mandeville Hastanesi'nin organize ettiği bu oyunlara Stoke Mandeville Oyunları adı verildi. Bu organizasyon Paralimpik Oyunlarının temelini atmış oldu böylece. Paralimpikler bunun üzerine 4 senede bir gerçekleştirilecek oyunlar üzerinde uzlaşma sağladılar ve ilk defa 1960'ta Roma'daki Yaz Olimpiyat Oyunlarıyla Paralimpik Oyunları resmen başlamış oldu. Üstelik bu defa sadece savaş sonucu engelli hale gelen sporcular için değil tüm omurilik engelli sporcular için katılma şansı vardı. Türkiye'nin Badi Ekrem sayesinde tandığı 1976 Montreal Yaz Olimpiyat Oyunları ile de tüm engelli sporcular Paralimpik Oyunlarına katılabilir hale geldi. 1988 yılında dek Paralimpik Oyunları ile Olimpiyat Oyunları aynı şehirde yapılmak zorunda değildi. Öyle ki 1968'deki olimpik oyunlar Meksika'da başkent Mexico City'de yapılırken Paralimpik Oyunları bambaşka bir yerde Orta Doğu'da İsrail'in Tel Aviv kentinde yapılıyordu.

2001'de Uluslararası Olimpiyat Komitesi(IOC) ile Uluslararası Paralimpik Komitesi(IPC) bir anlaşma imzalayarak 2012'den itibaren Olimpiyat Oyunlarını alan şehrin Paralimpik Oyunlarını da organize etmesini zorunlu hale getirdiler. Daha doğrusu zaten gayriresmi olarak Olimpiyat Oyunları aynı ile şehirde yapılan Paralimpik Oyunlarının bu durumu resmiyet kazanmış oldu.

Tabii ki Paralimpik Oyunları sadece yaz oyunlarından ibaret kalmadı, 1976'da Avusturya'da Innsbruck'ta Kış Olimpiyatları düzenlenirken İsveç'in Örnsköldsvik şehrinde ilk Kış Paralimpik Oyunları düzenlendi. Kış Paralimpik Oyunları da tıpkı yaz oyunları gibi Olimpiyat Oyunları ile aynı şehirde yapılma zorunluluğuna sahip değildi. 2012'den itibaren resmiyete dökülen bu olaydan evvel Kış Olimpiyat Oyunları ile Kış Paralimpik Oyunları'nın aynı şehirde yapıldığı ilk oyunlar 1992'de yapıldı Fransa'nın Albertville şehrinde.

Yeterli bilgi verdim sanırım Paralimpik Oyunları'nın tarihi ile ilgili. Gelelim bu oyunların amacına. Bu noktada zaten postun başındaki fotoğrafa geliyoruz. Paralimpik Oyunları'nın yapılış amacı bu sporcular hakkında toplumdaki ön yargıları yıkıp hepsinin bizden biri olduğunu ve bu özel durumlarını vurgulamak. Sporun zihinsel veya bedensel bir engel gerektirmeden herkes tarafından yapılabileceği, olimpik sporların çoğunun bu paralimpik sporcular tarafından da yapılabileceğini vurgulamaktır. Olimpiyat Oyunları ne kadar önemliyse Paralimpik Oyunları en az o kadar önemlidir ki benim gözümde yeri çok daha ayrıdır. Sağlıklı ve sorunsuz yaşadığımızı iddia edip doğru düzgün spor yapamazken bu engelsiz yüreklerin olimpik sporları bizlerden çok daha başarılı şekilde yapıyor olması suratımıza atılan bir tokattır en basit deyimle. Paralimpik Oyunlarındaki bazı rekorlar o kadar gelişmekte ki Olimpiyat Oyunlarındaki rekorlara yaklaşmakta artık.
Gördüldüğü üzere onların bizlerden bir farkı yok. Hatta kıyaslarsak bizden daha büyük bir yürekleri ve ruhları olduğu kesin. Bizlere oranlar hayatta olmayı ve yaşama sevincini çok daha yoğun şekilde hissettikleri de bir gerçek. Bu noktada bu postu yazma amacıma geri döneyim.

"Paralimpik" kelimesi kullanılarak kötü sonuçlar alan bir takımla dalga geçme hakkını kim veriyor bu insanlara çok merak ediyorum. Üstelik tam da Vancouver'da en az gerçek Olimpiyat Oyunları kadar önemli olan Paralimpik Oyunları başlıyorken(12-21 Mart 2010) yapılan bu saygısızlık ve iğrençlik kabul edilebilir bir şey olmamalı. Paralimpik sporcu olmak bir acizlik midir ki Fenerbahçe kaybedince oyuncuları böyle olmakla suçlanıyor? Utanç kaynağı mıdır engelli sporcu olmak, hakaret gerektirecek bir durum mudur engelli olmak? Yarın bir gün sevdiğiniz kişinin engelli duruma gelebilme ihtimali yok mu sanıyorsunuz? Hepsini geçtim, burayı okuyanın-yazanın yani hepimizin bir felç veya kaza sonucu engelli olma ihtimali yok mu? Bu kadar düşüncesizce bu kadar kötü bir başlıkla paralimpik sporcuları aşağılamak kimsenin hakkı değildir. Hele ki tüm ülkeye yayın yapan bir gazetenin asla değildir!

Bir büyük takım maç kaybediyor olabilir, değil 7 maç 77 maç üst üste kazanamıyor olabilir, bu sporda her an her takımın başına gelebilecek bir sıkıntıdır. Ulusal gazetelerden birisi çıkıp bu takımı eleştirmek için tertemiz sporcuları böyle çirkin bir benzetmeye alet ediyor, esas büyük skandal budur, büyük takımın maç kaybetmesi değil.

Vatan gazetesinin bu yaptığına Türkiye Milli Paralimpik Komitesi(TMPK)'nin herhangi bir tepki vermemesi beni ayrıca şaşırttı. Gerçi ne televizyonlarda ne de internette bu konu ile ilgili en ufak detaya rastlamadım, o da işin başka bir acı yönü.

Hani altta bir haber var ya şu fotoğrafta, siyah zemin üstüne beyaz yazıyor. Muhtemelen Aziz Yıldırım'ın sözlerinden alıntı yapmışlar. Acaba o soruyu kendilerine sordular mı hiç?

Ekleme, Saat 10.25 : İlk fotoğrafın büyüğünü ve gazeteden taranmışını ekledim. Aradaki küçük fotoğraf da NTV Spor'da canlı yayından aldığım ilk fotoğraf..

Gazeteden taranmış büyük boyuttaki fotoğraf için ekşisözlük'ten sutlu nescafe'ye çok teşekkür ederim.

Ekleme, Saat 13:45 : Haberin internet sayfası linki de burada.