5.03.2010

Underrated Players #9 : Sebastien Frey

Kendisinin kariyerine yön veren belki de en ciddi olaya daha önce yer vermiştik burada. Fransa yıllardır Domenech isimli bir kangrenle uğraşıyor ki bundan Frey'in en çok zarar görenlerden biri olduğu o yazıda geçiyordu. Kendisi son 10 yılda Avrupa futbolunun en önde gelen kalecilerinden olmasına rağmen Avrupa'sını Dünya'sını geçtim İtalya'da bile son 1-2 sezonda değerlendi. Kendisini bildim bileli hep normalin üstünde, genelde kötü maçı pek olmayan kalecidir. Ha kötü oldu mu tam olur, maçın 15 dakikasında rezalet oynayıp toparlayıp da maçı çeviren adam olmaz. Frey kötüyse o gün kötüdür, düzeldiği 2-3 maçtan fazla görülmemiştir. Ay tutulması gibi şeyler daha sık oluyor bu olayla kıyaslarsak. İtalya'da bir "Buffon mu Julio Cesar mı ?" modası aldı yürüyor, kimse çıkıp da hayır arkadaş esas 1 numara Frey'dir demiyor 1.5 sezondur. İnsan bir kasıt aramıyor değil. Hani deseler ki Domenech çaktırmadan engel oluyor, hiç tereddüt etmeden inanırım.

Frey hakkında pek bilinmeyen bir bilgi de verelim kendisiyle ilgili konuşmaya başlarken. Aileden futbolcu olan adamlar vardır, kendisi tam olarak uyuyor bu tanımlamaya. Kardeşi Nicolas Frey, Chievo'da savunmacı olarak görev yapıyor bunu çoğu kişi biliyordur belki. Bilinmeyen ise babasının ve dedesinin de birer futbolcu oluşu. Nicolas ve Sebastien'in babaları olan Raymond Frey evlatları kadar ünlü olamasa da eski bir kaleciydi. Bu iki ismin dedeleri, yani Raymond Frey'in babası Andre Frey de bir kaç kere Fransa Milli Takımı tecrübesi yaşamış -en azından kaleci olan torunundan daha fazla!-, Metz ve Toulouse formaları giymiş bir isimdi. Baba Frey hakkında pek bilgiye ulaşılamıyor, kendisi hayatta mı bilmiyorum ancak dede Frey 2002'de hayata gözlerini yummuş.

Hamurunda futbolculuk olan bu adam 17 yaşında Cannes'ın kalesine geçiyor, orada 1 sezon kalabiliyor bugünlere damga vuracak yeteneklerini sergilemeye başlayınca. Inter o dönem takımın bünyesinde bulunan eski milli kaleci Walter Zenga sayesinde kendisini kadroya dahil ediyor. İlk sezon şans bulur gibi olsa da sonraki sezon Verona kalesine geçiyor kiralık olarak. Orada iyi bir kiralık dönemi geçirip Inter'e dönüyor ama yine beklediği forma şansını bulamıyor. Bu kadar yeter diyerek takım değiştirmeye sıcak bakıyor. 2001'de rekor ücretle Buffon'u Juventus'a yollayan Parma yine tercihini genç kaleciden yana kullanıyor. Buffon'un Juventus'a gidişi Frey'in kariyerinin dönüm noktası oluyor. Genç yaşta sallantıya giren kariyer yavaş yavaş kendine geliyor böylece. 2005'in yaz aylarına kadar Parma'da tıpkı Buffon gibi unutulmaz kaleciler arasında yazdırıyor ismini. 2001-2002'de takım İtalya Kupası'nı kaldırırken emeği geçenler arasında Frey de çok özel bir yere sahip oluyor.

2005 yazında ise 2002-2004 arası Parma'da hocalığını yapan Prandelli'nin isteğiyle Fiorentina'ya kiralanıyor. 2005-2006 sezonunu kiralık olarak geçirdikten sonra hem Fiorentina hem de Frey karşılıklı olarak birbirlerinden memnun kalınca bonservis de alınıyor Parma'dan ve o Frey istikrarını sürdürüp Fiorentina ile 5. sezonunu doldurmaya doğru ilerliyor günümüzde. Kulüple 2013'e kadar sözleşmesi var ki daha da uzaması iki taraf için de asla sürpriz olmayacak şeyler.

Frey'in Floransa'ya ve Fiorentina'ya özel olarak bağlı oluşunun bir sebebi de var elbette. Kendisi İtalya'nın efsanelerinden, bir Fiorentina aşığı olan Roberto Baggio'nun büyük hayranı. Budist olan Baggio gibi kendisi de Budizm'e ilgi duyuyor ve bu yolda Baggio'nun kendisine hocalık ve rehberlik etmesini istiyor. Hem Baggio'yu, hem Fiorentina'yı seviyor Frey, e Fiorentinalı birisinin bu adamı deli gibi sevmesi ve efsane olarak görmesi için başka sebep aranır mı ? Aranmaz elbet.. Frey taraftara, taraftar da Frey'e tapıyor 5 senedir..

Frey'i bilmeyen varsa biraz daha yakından tanıtmış oldum sanırım. Artık yazıya bir kaç cümle ekleyip son verme zamanı geldi. Son 2 yıldır "şişman" statüsüne yükselen bu adam hakkında bir Fiorentinalı olarak taraflı yorum yapıp Julio Cesar veya Buffon'dan aşağı kalır bir yanı olmadığını söylemek istiyorum. Tarafsız gözle bakarsam da tarihin gördüğü en talihsiz kalecilerden biri olduğunu söylemem lazım, çok daha büyük, çok daha efsanevi bir isim olabilirdi. Olsun, o ne olursa olsun mor formalıların efsanesi, varsın Avrupa değerini bilmesin...

Bu seriye de 1 senedir dokunmuyormuşum, iyi oldu yeniden hortlattığım.. Serinin devamı için önerisi olanlar mail atabilirler, yorum kısmında olursa unuturum, mailde sabit kalması daha iyi olur..

5 yorum:

bonaventure dedi ki...

inter freyin gayette iyi oynadığı bir sezonun yarısında fiorentinaya kiralamışlardı sanırım. tercih ettikleri adam ise toldoydu!

Adsız dedi ki...

Bu kaleci Mütis Leo Francoyla tekas yaparlar mi acaba :) hallen nasil Milli kaleyi korumuyor anlamiyorum dünyanin sayilli kalecilerinden bizim armut Leo ya ders verse bari

firat selcuk dedi ki...

@adsız,
yazının basındaki mor yazıdaki linkte yazıyor milli takım hadisesi..

ahmetcan_48 dedi ki...

Valla abi bu adam İtalyan olsa İtalya Milli Takımında kesin oynardı.

kutay dedi ki...

10 numara kimdi?

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO