Öncelikle çok tartışılan saat konusu ile başlayayım. Öğle vakti koltuğa gömülüp gündüz gözüyle böyle bir final izlemeyi çok özlemişim. Yine doğuda Diyarbakır'daki bir finalde olmuştu benzeri. Galatasaray'ın Antalya'yı yendiği finaldi. Gündüz oynanan kupa finallerini her zaman severim işin kısası. Gayet memnunum ben bu olaydan.. Umarım ufak çaplı bir gelenek kazanırız da oynanan stada bakılmaksızın gündüz oynanır finaller. GAP Arena'nın da Türk futboluna bu şekilde merhaba demesi güzel oldu, şehir için, taraftar için güzel bir gelişme bu. Yıllardır bir stadın bitişini bekliyorsunuz ve stadın açıldığı sezonun sonunda kupa finali burada oynanıyor. Umarım itici güç olur bu bölge futbolunun daha ileriye taşınması adına.
Maça gelecek olursak sakat olan Lugano'nun olması Fenerbahçe'yi bitiren en büyük etken oldu muhtemelen. Engin'in golünde sağlıklı bir Lugano o kadar kolay sersemleyip geçit vermezdi. Kasımpaşa maçında takımı ipten alan Bekir'e bir şans verilmeliydi bence. Bunun dışında da Daum'un kadrosunu ve oyun planını artık taraflı tarafsız hepimiz ezberledik, üzerine uzun uzun konuşma fırsatı tanımıyor Daum. Güiza'nın olacağı, Semih'in ne olursa olsun girmeyeceği, Gökhan'ın yine kulübedeki ilk tercih olacağı "iki kere iki eşittir dört" kadar kesin bir şey. Fenerbahçe bugün kupayı kazanacak bir oyun oynamadı, ligde 8 haftadır son derece başarılı şekilde oynadığı "yemeyelim, nasıl olsa denk gelir atarız" taktiği ile oynadı. Bu şekilde final oynarsan 27 yıllık hasrete 1 yıl daha eklemek sürpriz olmaz.
Trabzonspor ise en uygun kadroyla çıktı sanırım. Alanzinho çok top yapıp genelini boş kullansa da kapanmayı düşünen Fenerbahçe'ye karşı ilk yarının 15-45 arasını tek kale oynadılar resmen. Maçın başında 4-5 dakika boyunca Fenerbahçe baskılı olacak izlenimi verse de 8 haftadır yer eden psikoloji takımı geri çekti kısa sürede. Fenerbahçe istediği taktiği başarıyla uyguladı gibi gözüktü ama bir fark vardı: Umut Bulut. Bu adam birazcık becerikli olabilse, birazcık kendine hakim olup hırsının kurbanı olmasa ilk yarıda maç çoktan kopacaktı. Fenerbahçe'nin gol yememe taktiği 8 haftadır başarılıydı ancak bugün bunda Umut'un payı büyüktü ilk bölümde. Belki de ilk kez bir dış etken bu kadar etkiliydi gol yememelerinde.
Fenerbahçe 1-0'ı bulduğunda farkı 2-3'e taşırlar demiştim. Açık konuşayım ümidim yoktu Trabzon'un maçı çevireceğinden. Belki de duran toptan gelen gol olmasa Trabzon gerçekten çok bocalayacaktı çünkü 1-0'dan 1-1 olana kadarki kısa sürede çok açık verdiler Fenerbahçe maçtaki en rahat oyununu oynadı. Duran toptan gelen gol hem Umut Bulut'un ilk yarıdaki kötü son vuruşlarını unutturdu. 1-1 olduktan sonra oyun normal seyrine döndü. Fenerbahçe gollerden önceki oyununa göre daha agresif oynadığı için açıklar verdi ve maç boyu Aydın Yılmaz'ın kopyası diye eleştirdiğim Engin Baytar soldan deyim yerindeyse "yardırıp" golü attı. Lugano'nun sakatlık etkisinden bahsetmiştim, Engin'in şansı karşısına Bilica'nın değil Lugano'nun çıkması oldu. Birebirde etkili bir oyuncu olduğu için de Lugano'nun zaafını iyi kullandı. Bilica yetişene kadar stadın yarıdan çoğu gol sevinci yaşamaktaydı. Sonrasında ise gole ihtiyacı olan ile kalesini savunan iki takımın klasik maçına döndü.
Trabzon'un 3. golünün geleceği belliydi. Fenerbahçe 2-2 için yüklenirken 3-1 olacağını kestirmek çoğu izleyici için pek de zor bir şey olmasa gerek. Colman da Engin'in attığı golün bir benzerini atıp santrası yapılmayan golle noktayı koymuş oldu. Maçın da en iyisi olan Colman'ı tebrik etmek lazım. Büyük maç küçük maç ayırmadan aynı ciddiyetle ve disiplinle oynuyor Colman, istikrarına hayran olduğum adamların başında geliyor bu ligde.
Son olarak 18 yılda yapılan statlarında Bilica'yı gören Urfalı seyircinin isyanıyla bitirelim. Bir penaltı için zeminde petrol bulmaya çalışan Bilica'nın 27 yıldır kupanın alınmadığı bir ortamda petrol bölgesinde bu çalışmalarını sonuçlandırmasından endişe etmiş olmalılar..
5.05.2010
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Gündüz oynanacaksa hafta sonu oynansın. Futbolu takip eden ve meslek sahibi olan benim gibi birçok insan var.
yoruma katılıyorum tabi ama bir bildikleri vardır neyse trabzon bakımından sevindirici ama fenerli bir abimiz telefonunu kırdı bu yüzden :)
Yorum Gönder