21.05.2010

Unutulmazlar: Archie Gemmill

Archibald Gemmill yani Archie Gemmill ismi belki performans olarak Dünya Kupası'nda tarihe geçmedi ancak 1978'den beri her Dünya Kupası öncesi en güzel gollerde adı geçiyor. Gemmill Dünya Kupası tarihinden ziyade futbol tarihinde kulüp performansı ile iz bırakmış bir oyuncu aslında. 1978'de Arjantin'de cuntanın gölgesinden kalan kupada son finalist Hollanda'ya karşı efsaneler arasına giren golü atan bu adam her şeye rağmen Hollanda'nın yine final görmesine engel olamamıştı. 1 Haziran 1978 günü başlayan kupada 4. grubun son maçı oynanıyordu. Peru'nun 5 puanla lider olduğu grupta Hollanda 3 puan ve +3 averaj ile 2. sıradaydı. İskoçya ise 1 puanla ve -2 averaj ile 3. sırada yer almıştı. İskoçya'nın efsanevi Hollanda'ya 3 gol fark atması lazımdu 11 Haziran günü oynanacak olan grup finalinde. Galibiyete 3 değil 2 puan verilen dönemden bahsediyoruz, günümüzdeki gibi düşünmemeliyiz burada. İskoçya'nın galibiyete ihtiyacı olan maçta Hollanda 38'de İran'a karşı hat-trick yapan Rensenbrink'in golü ile öne geçiyor. 44'te İskoçya tarihinin en büyük efsanelerinden biri sahneye çıkıyor: Kenny Dalglish. İlk yarısı 1-1 ile noktalanan maçta ikinci yarıyı ana konumuz Archie Gemmill ele geçiriyor. Kendisini kupa tarihinin önemli anlarından birine doğrudan sokacak performansına imza atıyor. 46. dakikada penaltıyı gole çeviriyor ve penaltı ile öne geçen Hollanda'yı penaltı ile mağlup duruma getiriyor.
Ve ardından yıllardır jeneriklere alırken kimsenin tereddüt etmediği o muhteşem golü geliyor. Sağ kanatta önünde kalan topla Hollanda savunmasının arasına fırtına gibi giriyor. Sadece 2 harekette 6-7 kişinin yer aldığı savunmayı arkasında bırakıyor. Plase vuruşuyla yakın mesafeden kalecinin üstünden aşırdığı topun son durağı kale ağları olunca da Gemmill ismi tarihe geçiyor bir anda. 3-1'den sonra Hollanda'ya karşı 1 gol daha bulmaları halinde 1974'ün finalisti efsane Hollanda kupa dışı kalacak duruma geliyor. Ancak ilerleyen dakikalar Gemmill'in değil aylar önce milli takıma veda eden Cruyff'un arkadaşlarının ilerlemesini sağlıyor tarih sayfalarında. Johnny Rep'in golü Hollanda'yı finale kadar taşıyacak gol oluyor bir anlamda ve maç 3-2 sonlanıyor. Böylelikle Archie Gemmill ismi Hollanda'ya kabus yaşatan ve kupa tarihinin en efsane gollerinden birini atan adam olarak tarihe geçiyor. Bu kupada Kenny Dalglish gibi Graeme Souness'ın da İskoçya'da Gemmill ile takım arkadaşı olduğunu belirtelim.

Peki kimdir Archie Gemmill? Biraz da bu ismin Dünya Kupası'ndaki golü kadar hatırlanması gereken futbolculuk yaşamına değinmek gerek. 1964'te St. Mirren'de başlayan kariyerinde 3 sene boyunca biraz sakatlıklarla uğraşıp tatmin edici bir oyun ortaya koyamıyor. Resmi bir kupa kazanamayıp sadece takımın yer aldığı Renfrewshire bölgesine özel bir sezon öncesi turnuvasında şampiyonluk yaşıyor. Ancak 1966'da İskoçya Lig Kupası'nda tarihe geçen bir isim oluyor Gemmill. Kupadaki Shawfield maçında Jim Clunie'nin yerine oyuna giriyor ve bu olay İskoçya tarihinde taktiksel anlamda ilk oyuncu değişikliği olarak yer ediyor. 3 yılın sonunda Preston North End'e transfer oluyor bu genç İskoç, 1967-1970 yılları arasında 100'e yakın maç yapıyor ve burada da yine kupasız bir 3 yıl geçiriyor. 3 sezon sonra, 1970'te 1970-71 sezonunun başlangıcı ise Gemmill ismi için dönüm noktalarından biri oluyor. Efsane olacağı Derby County'ye gidiyor.
O dönemde Derby'nin başında ise tarihin en büyük teknik adamlarından biri bulunuyordu: Brian Clough! 13.000£ karşılığı transfer olduğu Preston'dan Derby'ye giderken tam 60.000£'luk transfer ücreti alıyor. Clough'a kendisini yardımcı antrenörü öneriyor ve bunun üzerine efsane teknik adam Gemmill'i Everton'ın elinden şampiyonluğu alma yolunda önemli bir isim olarak görüyor; orta sahada pas trafiğini sağlayıp takımı hücuma kaldıracak oyuncu olarak ideal isim olduğunu belirtiyor. Günümüzde box-to-box denen oyuncuların temeli diyebiliriz belki de. Modern futbolda box-to-box oyuncular fiziki anlamda da güçlü oluyor ki Clough'un tercih sebeplerinden biri de Gemmill'in gücünün de iyi kullanan bir oyuncu oluşu. Efsane teknik adam başlarda Derby'ye gitme konusunda gönülsüz olan Gemmill'i teklifi kabul etmezse sabaha dek kapısında bekleyip arabanın içinde yatmakla tehdit ediyor. Gemmill'in eşi Clough'u içeri alıyor sokakta kalmaması için. Geceyi Gemmill'in evinde geçiren Clough sabah yeni oyuncusu olmasını istediği bu İskoç'un kahvaltı tabağındaki sahanda yumurtanın üstüne 60.000£ bırakıyor. Böylece Gemmill 1970-71 sezonunda Derby'nin yeni transferi oluyor.

İlk sezonda Derby forması ile de şampiyonluk sevinci yaşayamayan Gemmill 1971-72 sezonunu ise Clough'un orta sahadaki maestrosu olarak takımıyla ve hocasıyla şampiyon tamamlıyor. 1974-75 sezonu Gemmill için yeniden İngiltere şampiyonluğu demek oluyordu. Ancak bu defa yanında Clough desteği olmadan bunu başarmıştı. 1973'te kulüpten ayrılan Clough'tan sonra Derby tarihinin ikinci ve son şampiyonluğunu alıyordu. Bir tane Clough ile bir tane de Clough olmadan.. Derby ve Gemmill yeniden şampiyonluğu yakalarken o sezonun devamında Clough Nottingham Forest'a imzayı atmıştı. 2 sezon sonra da gözüne Gemmill'i kestirdi. 7 koca sezona sığan 324 maç ve 25 golün ardından veda ediyordu Derby'ye ve Nottingham Forest ile İngiltere ve dünya tarihinin en büyük başarılarından birine imza atıp adını tarihe silinmemek üzere yazdıracak olan Brian Clough'un "eski ekibi tekrar topluyoruz" fikrinin peşinden gidiyordu.
1977-78 sezonunda Gemmill kariyerinde 3. kez lig şampiyonluğu sevinci yaşıyordu. Derby orta sahasında mükemmel bir uyum sergileyen John O'Hare & John McGovern & Archie Gemmill üçlüsü Forest adına da aynı işi başarmıştı. O'hare 1975'te, McGovern ise 1974'te Forest forması giymeye başlamıştı ama şampiyonluk 1977 yazında Gemmill'in aralarına katılmasıyla gelmişti. Bu şampiyonluğun sonrasındaki sezonda ise yani 1978-79 sezonu sonunda Forest Avrupa'nın en büyüğü oluyor, Şampiyon Kulüpler Kupası'nı kazanan ekip Clough'u ve takımı efsane yapıyor. Ancak Gemmill için aynı durum söz konusu olamıyor. Finale kadar gelen ekipte başrolü oynayan adamlardan biri olan Gemmill finalde sahaya çıkan ilk 11'de yer almıyor. O anki hislerini şöyle özetliyor Gemmill:

"O an yıkıldım, perişan oldum. Bu finalde oynamayı hak ettiğime kendimi inandırmıştım... Mutluluk çok uzaktaydı benim için. 90 dakikanın her bir dakikasından ayrı ayrı nefret ettim ve sonrasında yaşanan şeylerden de tabii ki."

Archie Gemmill ile Brian Clough'un yolları bu noktada ayrılıyor. Birlikte 2 tane İngiltere Ligi ve 1 tane de Şampiyon Kulüpler Kupası kazanan bu ikili bir daha buluşmamak üzere futbol kariyerlerini ayırıyorlar. Daha doğrusu Gemmill ayırıyor, zira 1975'te Forest'ta göreve başlayan Clough'un son durağı oluyor Forest. Tam 1993'e kadar efsane olmanın hakkını vererek geçiriyor kariyerini efsane adam. 1978 Dünya Kupası'nda kupa tarihinin en güzel 10 golünden birini atan Gemmill'in kariyeri ise 1 sene sonraki Lig ve Avrupa başarısı ile tam anlamıyla zirve yaptıktan sonra serbest düşüşe geçiyor. Kuzey Amerika Ligi'nde bile şansını deneyen bu adam kendisine Avrupa ve Dünya Kupası şöhretini kazandıran Derby'de son yıllarını geçiriyor. Antrenör-oyuncu olarak 2 sezon forma giyiyor burada ve kariyerine son noktayı koyuyor.

İskoçlar adına en büyük efsanelerden biri olan bu adamın o ülke ve millet adına ne büyük bir isim olduğunu da Trainspotting filminde görebileceğimizi not düşelim..

"Madrid'de Ronaldo ile tanışmak için linke
tıklayın"

9 yorum:

Fevzi dedi ki...

Rahmetli babam İskoç futbolundan bir bu adamın adını sayardı. Burada rastlamak büyük sürpriz oldu.

Ali Ece dedi ki...

Brian Clough'un en sevdiği ve hiç vazgeçemediği oyunculardandı. Trainspotting'i ilk izlediğimde İskoç halkı için ne kadar önemli olduğunu anlamıştım, çok hoş bir sahnedir...

firat selcuk dedi ki...

ali abi, gemmill ismini arastırırken filmle ilgili bilgilere de ulasmıstım.. gemmill ile tanısıp boyle bir yazı kaleme almısken oturup filmi de izlemeliyim, iyiden iyiye merak ettim senden de boyle bir yorum geldince..

turhanatakan dedi ki...

oğlu scot'ın da nottingham forması giydiğini not düşeyim ben de. eski menajerlik oyunlarında forest'ı alırken adı dikkatimi çekerdi hep.

Ali Ece dedi ki...

Oğlu Scott Gemmill, uzun zaman Everton'da oynadı ama bir türlü potansiyelini performansına yansıtamadı. Yine de yetenekli bir gençti babası kadar olmasa da. Jordi-Johan Cruyff'lar kadar fark yoktu aralarında... Yine de beni en çok etkileyen Nottingham Forest'in efsane hocası Brian Clough'un (ki gelmiş geçmiş en iyi teknik adam olduğunu düşünüyorum, hatta beni boşverin Mustafa Denizli öyle diyor) "Baban harika bir yetenekti ama kendisini harcadı, Derby ve Forest'te iki kez beni şampiyon yaptı. Şimdi ise en büyük hayallerimden birini gerçekleştirme fırsatım var: Hep Gemmill gençken talebem olsa Dlaglish olabilirdi derdim, şimdi seni en azından Dalglish'in oğlundan daha iyi bir oyuncu yapma şansım var, ne mutlu bana" demesi olağanüstüdür.
Clough ah be, gece gece melankolikleştim...
Sen filmi ve özellikle de o sahneyi mutlaka izle paşam, göründüğünden daha derin anlamlar taşıyan bir sahne:
"Archie Gemmill'ın golünden beri hiç bu kadar iyi hissetmemiştim"
Bu arada blog zaten şahaneydi, daha da şahane olmuş, sanırım ödül de almışsın, tebrik ederim kardeşim...
Eskiden her gün okurdum ama son 2 aydır ihmal etmişiz kusura bakmayasın...
Son bir not: galiba 1978'de İskoçya turnuvaya giderken "şampiyon olabiliriz" deyip gitmişlerdi, nereden nereye...
Gemmill-Dalglish-Law'ların ruhsal futbol mirasının son temsilcisi James McFadden'la da röportaj yapman dileğiyle...

firat selcuk dedi ki...

blog hakkındaki goruslerin icin ve tebriklerin icin tekrar tekrar tesekkur ederim abi.. bu tip hikayeler hep ilgimi cekmistir ama ilk kez boyle arastırıp ogrenip uzun bir yazı yazdım, senden gelen olumlu yorumlar bu tip seyleri sıklastırmam konusunda fazlasıyla itici bir guc olacak :)

filmi onumuzdeki hafta izleyecegim hemen.. marmaris'e geldim bu ara finallerden once, evdeki internetim kotalı, ogrenci evinde kotasız internete ulastıgımda ilk isim filmi edinmek olacak.. boyle yorumlar geldikce iyiden iyiye meraklandırdı beni film..

iskocya'da kupadan evvel sampiyonluk olasılıgından bahsedildigini bilmiyordum, sasırdım dogrusu.. belki de o mac 3-2 degil 4-1 bitse sampiyondu adamlar..

"mcfadden ile roportaj" olasılıgını dusunmek bile inanılmaz bir his.. umarım bir gun gercek olur..

Great White dedi ki...

Trainspotting' de Gemmill' ın attığı harika bir golün olduğu video kaset, elemanların amatör porno kasetiyle karışmıştı hatta :)

Osman Fidan dedi ki...

İlk fotoda hali çok acaip. Kaç yaşında orda acaba? Hala futbol oynadığı dönemleri mi o?

firat selcuk dedi ki...

kariyerinin son donemleri, zaten baska bir acıklaması olamaz bu goruntusunun :)

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO