2010 DK: Arjantin 1-0 Nijerya

Kupada yavaş yavaş vitesin yükseldiğine tanık olduğumuz maçtı sanırım bu. Arjantin'de bir süredir tartışılan soruların cevaplarını aldık öncelikle. Milito mu, Higuain mi derken kadroya Madridli olanın adı yazıldı. Higuain blogda daha evvel yazdığım gibi son vuruşlarda şut başına atılan golde La Liga'nın zirvesindeki iki devin en etkili ismi konumunda. Messi-Ibra-Raul-Pedro-Ronaldo-Benzema gibi oyuncuların hepsinden daha iyiydi ancak bu maçta üç net gol kaçırdığı yetmez gibi alışkın olduğumuz görüntüsünde de değildi. Gerçi o kadar net pozisyona giren adam forvette gereken pozisyonu yakalamıştır ancak o pozisyonlar dışında sezon boyu alıştığımız gibi savunmayı rahatsız eden adam pek yoktu ortalıkta.

Arjantin'de Messi-Tevez-Higuain üçlüsünden ön plana çıkan Messi oldu beklendiği gibi ancak Higuain ne denli kötüyse Tevez ondan da kötüydü. Çok ön plana çıksa da iyi top kullanamadığı için ben pek beğenmedim kendisini. Veron da ne kadar kötü denmiş olursa olsun orta sahada takımı organize eden adam olarak yıldızlaşmasa da yeterli bir oyun oynadı. O kadar yıldızın içinde ise daha arkada kalmış olan Heinze'nin kafasıyla gelen tek gol ve üç puan ise maçın ilginç notlarından biri oldu. Arjantin'de hücumculardan ziyade savunmacıların performansı dikkat çekici oldu hatta. Heinze ile birlikte diğer savunmacı Jonas Gutierrez'i de yanılmıyorsam ilk kez 90 dakika izleyip fazlasıyla beğendim. Belki Mallorca'da oynarken denk gelip izlemişimdir ama aklımda kalmamış. Başarılı olduğunu biliyordum da böylesine sağlam oynayacağını düşünmemiştim, yalan yok.

Nijerya ise baskıyı kurmayı başlamışken o baskının önemli parçalarından olan Taiwo'yu kaybettiği anda biraz durakladı. Maç içerisinde dağınık görünen ve grup sonunda saha içinde düzeni oturtacağından emin olduğum Arjantin'i zorladılar epeyce. O oyunları en azından bir golü hak etmişti ancak galibiyet için aynı şeyi söyleyebilmek mümkün değil. Kazanması gereken taraf kesinlikle Arjantin'di ve öyle de oldu. Nijerya tek gol hak etmişken Arjantin en az üç tane daha atabilmeliydi. Tabii gelmeyen Arjantin gollerinde Messi'nin olmayacak yerlere attığı topları müthiş hareketlerle çıkaran Vincent Enyeama'ya maçın adamı ödülünü vermek gerek. Takımı 1-0'dan dönüp 1-1'i bulsa ve Arjantin'e çelmeyi takıp kupaya puanla başlasa Enyeama uzun süre konuşulurdu. İsrail'den açılma zamanı gelmiş artık bunu gösterdi bizlere. Şu yeteneklerini biraz da Avrupa'da daha çok izleyiciye sergilemeli.

Kupada iki takımın galibiyetle başladığı gruplar ilginç gelir bana hep, zira ilk maçları kaybeden takımlar için ikinci maçlar kıran kırana geçmek zorundadır. Kupada ilerlemek için son umuttur o. Bu bağlamda Nijerya-Yunanistan maçı hayati bir önem taşımış oldu. O maçın berabere bitmesi demek de Arjantin maçında ne yaparsa yapsın Kore Cumhuriyeti'nin turu ellerinin içinde tutması demek.