7.06.2010

Rajon!: Lakers 94-103 Celtics

Son çeyreğe ait bu otoğraf aslında yazılmak isteneni güzelce anlatıyor. Rondo yıldızları arkasına aldı ve Celtics'e galibiyeti getirdi bu kritik maçta. Karede Ray Allen yok ki o tüm takımdan kopup bambaşka işler yaptı. Rekorunu kırdı, takımını önde tutup galibiyetin ilk adımını attı.

Lakers henüz üçlük bulamadığında Ray Allen tam altı tane üçlük atıp Michael Jordan'a ait finallerde bir devrede en çok üçlük bulma rekorunu egale etmişti. Bir tane daha atıp rekoru kırdı. Finaldeki 7 üçlük demek başka bir rekorun egale edilmesi demekti. Finallerde tek maçta en fazla üçlük atma rekorunu egale etmişti ve ikinci devrede gelen bir üçlük daha Ray Allen'ı finaller tarihinde bir maçta en çok üçlük atan adam yaptı. Ray Allen 24 sayıyı üçlükten bulup maçı 32 sayı ile tamamladı. 8/11 ile üçlük atmak finali geçtim sezon içinde bile sık rastlanacak bir olay değil. Efsanevi bir performans izledik bugün finalde.

İlk yarı Ray Allen Celtics'i önde tutup avantajlı götürdü soyunma odasına. İkinci yarı ise sahneye yıldız adayı değil gerçek bir yıldız olduğunu bir kez daha kanıtlayan Rajon Rondo çıktı. Kaan Kural ve İsmail Şenol'un da sık sık tekrar ettiği gibi maçın yıldızı Ray Allen'dı ancak maçı alan isim kesinlikle Rajon Rondo oldu.

Rondo "19 Sayı 12 Ribaund 11 Asist" ile bitirdi bu maçı. Triple-double yapmış olmak bir final maçı için yeterli görülebilir ancak daha fazlasına ihtiyaç duyulabiliyor maçı kazandırmak için. İşte orada diğer iki istatistiği devreye girdi Rondo'nun: "2 Top Çalma ve 1 Blok".

Basit gibi duruyor iki tanecik top çalıp bir de blok yapmak. İyi bir oyuncu maç içerisinde bunu kolay yapıp, sezon ortalaması haline getirebilir. Ancak triple-double yaparken bu iki istatistiği bu kadar yerinde ve zamanında yakalamak önemliydi. Blok gelmese maç Lakers'a dönebilirdi. Fisher bomboş üçlüğe kalkarken yaptığı blok maçın, serinin, finalin kaderiyle oynadı resmen. Çaldığı iki top da bloktan daha kritikti. Özellikle 2. top çalma Kobe'nin onlarca kahramanlığın arasına bir yenisini eklemesini ve Lakers'ın maçı uzatmaya taşıma şansını engelledi. Kobe şuta kalkmaya hazırlanırken bir adım önce kendisini geçen Kobe'yi durdurdu Rondo ve maçın tehlikeye girmesini engelledi.

5 sayı öndelerken bomboş pozisyonda farkı 7 sayı yapması ise kendi takımını psikolojik olarak daha da öne geçirdiği gibi Lakers'ı yıktı tam tersine.

Maç boyu hakemler ilginç düdükler çaldılar. Bazıları üç hakemin anlaşamamasına ve tartışmalı pozisyona yorulsa da Kobe'ye tartışmasız iki yanlış faul çalındı. İlk devrede hanesinde dört tane faul yazan Kobe savunmada yetersiz kalınca önemli bir gücünü yitirdi Lakers. Aslında maçın daha başında Gasol öylesine iyi başladı ki önce Garnett'i iki faulle kenara aldı, ardından Garnett'in yerine başına dikilen Glen Davis'i yine iki faulle kenara aldı. Toplamdaki dört faul Celtics'in pota altını yıkar derken Kobe'ye gelen aynı sayıdaki faul Lakers'ın en önemli hücum gücünü törpülemiş oldu.

Şunu da unutmamak gerek ki bench katkısı da bazen az olsa da öz olabiliyor. Neden mi bahsediyorum? Nate Robinson'dan tabii ki. Nefret ettiğim bu adam finali almasını istediğim Celtics'e maçı getirme yolunda önemli bir katkı sağladı. Kenara giç gelmeyen Rondo'nun yerine girip 6 dakikada 7 sayı atıp hemen kenara gelmek bu kadar az süre alan bir yedek için beklenenin çok daha ötesinde bir performans oldu.

Serinin sıradaki üç maçı Boston'da. Tahminimce üç maçtan iki tanesi Boston'a bir tanesi de Lakers'a gidecek ve seri 3-2 ile Los Angeles'a dönecek. Celtics'in Los Angeles'taki maçların birini daha kazanacağını düşünüyorum yine. 4-3 Celtics diye tahminimi yapayım ikinci maç sonunda.

"Rondo & Ray Allen" ikilisi seride bunun gibi bir maç daha çıkarır umarım. Muhteşemdi. Yıllar sonra Lakers-Boston tekrar final oynarsa çoluğumuza çocuğumuza anlatılacak cinsten bir final maçı izledik bugün.

Hiç yorum yok:

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO