17.07.2010

Yüzme Tarihinin İlk Altını: Ediz Yıldırımer

Derya Büyükuncu konusunda yazdıklarım biliniyor. Merak eden arama kısmına adını yazıp okuyabilir geçmiş yazıları. O adama yapılanlar ülkede terbiyesizlik ve ayıp kelimeleriyle anlatılabilir ancak. Bir sporcu bu kadar dışlanıp üvey evlat muamelesi görmemeliydi kendi ülkesinde. "20 yıldır yüzüyor da ne yaptı?" diye soruluyor sadece. Bir kişi de çıkıp demiyor ki: "20 yıldır biz bu adama bir bok yapmadık."

Derya Büyükuncu 35 yaşında hala derecelerini geliştirip daha hızlı yüzebilen bir adam, sponsor desteği olmadan üstelik. 20 yıldan fazla süredir yanında duran tek kurum-kuruluş Galatasaray Spor Kulübü'ydü. O da bir yere kadar destek oldu.

Bu konuyu uzatmayıp esas konuya gelelim, Ediz'e. Bu genç adam Avrupa Gençler Yüzme Şampiyonası'nda 800 metre finalinde en yakın rakibinin 1 saniye önünde "Avrupa Şampiyonu" olarak dönecek ülkeye. Kimin için bir anlam ifade ediyor? Yüzme Federasyonu? Sanmam. Spordan Sorumlu Devlet Bakanı? Evet çok komik oldu. Herhangi bir sponsor? Belki.

1957'de kurulmuş Türkiye Yüzme Federasyonu. Yani tam 53 yıldır resmi ve profesyonel anlamda yüzme sporu yapılıyor bu ülkede. Avrupa Şampiyonası ele alındığında tarihimizin ilk altın madalyasını Temmuz 2010'da aldık. Ediz Yıldırımer ismi belki bir devrimin ilk adımıdır bunu bilemiyoruz ama bu genç adamın geleceği konusunda asla emin olamıyorum Derya'ya yapılanları gördükçe.
Ülkedeki saygın denen, gençlerin ve yeni neslin taptığı "aklı başında" isimler bile Derya Büyükuncu'yu karalıyor yeri gelince. Derya'ya destek olana deli gözüyle bakılıyor neredeyse. Sanki ülkenin tek yüzücüsü kendisiymiş gibi tüm başarı ondan bekleniyor. Hadi diyelim siz haklısınız ve Derya Büyükuncu yeteri kadar gelişemedi, peki neden bu ülke bir tane bile altın alamadı yıllar yılı? Neden ilk altın 2010'da geliyor?

Acaba tek problem Derya Büyükuncu muymuş yoksa zihniyet miymiş? Umarım 5-10 sene sonra Dünya Şampiyonası ve Olimpiyat konu edildiğinde Ediz ismini zirvede görebiliriz. Umarım Derya'ya yapılanlar yapılmaz, "kulübü bakıyor, yetenekliyse zaten kendisi yüzer" diyerek Federasyon ve sponsor desteği olmadan yalnız başına kalıvermez bu genç. Phelps yetiştirelim demiyorum, her dalda 1 tane adam gibi yüzücümüz olsun istiyorum, çok mu zor bu? Sırtüstü, kelebek, serbest, kurbağalama ve uzun mesafede kadın ve erkek 5'er sporcumuzun olması ve bunların zirveye oynaması zor değil. Beyin ve zihniyet gerektiren şeyler sadece. Her dalda 1 tane örnek sahibi olduğumuz zaman yeni nesilden devamı gelecektir daha büyük şevkle. Memleketin 3 tarafı denizle çevrili ama bizim denizden ve yüzmeden anladığımız suya girip donu çıkarıp sallamak veya "ehehhe akıntının önünden çekilin işiyorum şu an" demek. Breh breh breh.

Son olarak, tebrikler ve başarılar Ediz Yıldırımer!

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Sevgili arkadaşım. Federasyon ve Devlet Bakanlığı'nın destek olmadığından ne kadar eminsin? Bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunmamalı. Bir konuda haklısın yıllarca Derya'ya herhangi bir destekte bulunulmadı. Kendisine şimdi sorabilirsin. Kimler nasıl yardım ediyor. Lütfen sap ile samanı ayıralım. Farkında olmadan Ediz'in başarısının arkasındaki kişileri incitmeyelim.

firat selcuk dedi ki...

derya buyukuncu'ya yapılan yardım ve destegin gecmisi 1 yıl bile degil. ne sapı ne samanı..

6. olimpiyata katılıp tarihe gecmeyi hedefledi diye destek buldu belki son olimpiyatta basarı gelir diye umutlanıldı.. en verimli olacagı 3. 4. ve 5. olimpiyatlarında destek almamıs adam 6. olimpiyata basbakan ve cumhurbaskanının destegi ile gitmis neye yarar..

onur dedi ki...

Asıl şaşırtıcı olan bu "sistemsizlikten" başarılı bir sporcunun çıkmasıdır! Aslında amatör sporlara o kadar "sistemli" yatırım yapan ülke varken Türkiye'den hiç kimsenin madalya alamaması gerekir! Dolayısı ile bu bir "kişisel" başarıdır ve "beklenmesi gerektiği" gibi arkası da gelmeyecektir. Gelmesi için sporcunun insanüstü bir yeteneğe sahip olması gerekir çünkü Türkiye'de ki öyle yetenekler de yüzyılda bir gelir ve bizim "sistemsizliğimiz" içinde keşfedilemez... Sonuç itibarı ile mantıklı düşünürsek sizin başlığı "vay anasını altın aldı!!!", "Nasıl oldu da altın aldı lan bu sporcu???" ya da ne bileyim "Ediz'in manitası 'benim motivasyonumla yüzdü' dedi" gibi şeylerle atmanız ya da hiç yorulmayıp haber bile yapmamanız gerekir. Benim bu kadar uzun yazmam da kendi gerzekliğimden...

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO