Petre, Bratu gibi isimlerin olduğu kadroyla bile göze hoş gelen oyun oynatan, 100. yılda gelmeyen şampiyonluk yüzünden tadı damakta kalan adamdı Hagi. Bu defa kadro sınıf atlamış durumda, rakipler de aynı oranda gelişti, ancak şu var ki o dönemde o oyunu oynatabilen, 5-1'lik kupa zaferini bize yaşatan Hagi yine bir şeyler başaracaktır. İnanıyorum, inanmak istiyorum belki de. Hem madem ki inanmak başarmanın yarısıymış, biz inanalım, başarma kısmı da belir belki peşinden. Gerçi Rijkaard'a da inanmıştık...
Kaleciler: 1 Faryd Mondragón, 12 Aykut Erçetin, 17 Fevzi Elmas, 78 Richard Kingston (Faruk Gürsoy).
Savunma: 2 Stjepan Tomas, 3 Bülent Korkmaz (Kaptan), 4 Rigobert Song, 5 Orhan Ak, 19 Cihan Haspolatlı, 21 İbrahim Yavuz, 24 Ovidiu Petre, 33 Uğur Uçar, 40 Ferhat Öztorun, 42 Anıl Karaer, 57 Hakan Ünsal, 61 Suat Usta.
Orta Saha: 7 Alioum Saidou, 8 Flavio Conceiçao, 11 Hasan Şaş, 14 Elvir Baliç, 16 Hakan Yakın, 18 Ayhan Akman, 20 Volkan Arslan, 22 Arda Turan, 23 Zafer Şakar, 26 Mehmet Güven, 28 Franck Ribery, 29 Mülayim Erdem, 43 Aydın Yılmaz, 55 Sabri Sarıoğlu, 67 Ergün Penbe.
Hücum: 6 Arif Erdem, 9 Hakan Şükür, 10 Ümit Karan, 15 Cafercan Aksu, 25 Necati Ateş, 27 Özgürcan Özcan, 58 Hasan Kabze.
Şöyle bir bakalım.. Koca takımın sol beki Orhan-Hakan ikilisi. Hakan'ın pili bitmiş, biten pili birisi ısırmış da öyle devam ediyor zar zor. Orhan'ın halı sahada bile futbol oynaması tehlikeli. Şimdi bakıyoruz sol bekte Premier Lig'de benim gözümdeki en iyi 3 sol bekten biri olan Insua var. Yerli olarak da en iyi 3-4 sol kanattan 2 tanesi bizde. Sağ bek Cihan oynarken, şimdi kariyerinde her gün yükselen Sabri ve o bölgeden Sabri'yi kaydırabilen Serkan..
Orta sahada Saidou tüm hücum hattının yükünü çekerken şimdi o noktada Lorik Cana gibi bir isim var. Önlerindeki destekçiler Volkan değil, Zafer Şakar değil, Mehmet Güven değil... Artık o önde Misimovic, Elano, -sevmesem de- Arda ve Hagi'nin en seveceği tipteki oyuncu var, Emre Çolak.
Kanatlarda Ribery göze çarpıyor ki 4 ay kaldığını not düşmek lazım, 1 ayını da sakat geçirdi. 2.5-3 ay oynadı toplamda. Şimdi Kewell var, Hagi'nin oynadığı dönemde kendisi gibi liderlik yapabilecek bir adam. Kewell'ın Hagi'den çalım yemişliği bile var 2000'in Nisan ayında...
Hücum hattı o dönemde ileride evet. Seçenek çoktu ama bireysel olarak Baros'un kalitesinde bir golcümüz var mıydı denirse, zor derim. Hakan son demlerinde biraz etkili olma çabasındaydı. Ümit Karan kadrodaydı ama oynatmamıştı. Ankaraspor'a gitmişti Ümit.. Kabze yeni yeni oynuyordu, Batdal'ın açık ara özgüvensiz haliydi kabul edelim. Hakan-Necati ikilisiyle gidiyorduk o dönem. Necati'nin Antalya'dan önce kariyerinde zirve yaptığı dönemlerdi. Ancak mevcut bir Baros'tan etkili olur muydu, hiç sanmam. Hakan Şükür ve hava topu derdi de Batdal ile dengelenir.
Hagi'nin elindeki iki kadro kıyaslanınca hücum hattı denk gibi duruyor, diğerlerinde üstünüz. Kalede Ufuk'ta ısrarcı olsun yeter.
Şimdi şu sorular var kafamda. 4-3-3 saçmalığında vazgeçip 4-4-2'ye yani Batdal-Baros ikilisine döner mi. Hem çift forvet oynamak demek Anıl Dilaver ve Cem Sultan için daha fazla forma şansı demek. Belki Elano'yu da adam eder, bakarsınız dilinden anlayan adam olur Hagi..
21.10.2010
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
16 yorum:
"Şimdi bakıyoruz sol bekte Premier Lig'de benim gözümdeki en iyi 3 sol bekten biri olan Insua var."
Yani senin gözünde Insua; Evra, A.Cole, Clichy ve G.Bale'nin en az ikisinden daha iyi, öyle mi ? :)
cok onemli bi farki yazmamissin, ilk donemde song-tomas ikilisinin uyumu ile en iyidefans bizdeydi, simdi o kalitede neill var ama ikili olarak bakinca yanina yaklasicak bi kombinasyon yok.
bi de 5-1'in tek aciklamasi var: ribery
son olarak da gencler macinda 70te hakan sukurun yerine cafercan aksu'yu sokmustu hala anlam veremiyorum
@quaresma,
benim icin sıralama
1-bale
2-clichy
3-insua
ve evet, cole ile evra benim icin bu uc oyuncudan iyi degiller..
bak ne demisim "benim gozumde" demisim. ben boyle goruyorum, dusunuyorum, sana gore insua ilk 50'ye girmez premier lig'de, beni baglamaz..
hatta gitsen lorik cana'dan 60 tane bulursun sadece bank asya'da...
hırsızsınız , siz hırsızsınız
@Adsız,
ibret olsun diye onayladım sunu. keske adını verebilecek kadar cesaretin olsaydı be.
Insua'nın Evra ve Cole'dan iyi olduğunu iddia etmek sahiden bambaşkaymış..
yol göstereceğini düşünerek detaylı bir Hagi analizi yaptım. Futbolculuk kariyerini olaya dahil etmeden çeşitli çıkarımlar yaptım.. okuyup yorumlamanızı bekliyorum :)
http://soccertactic.blogspot.com/2010/10/teknik-direktor-olarak-hagi.html
@hastradamus,
nerenizle anlıyorsunuz dedigimi cok merak ediyorum.
ashley cole'u isteyen dun tarihinin en iyi 11'ine alır, evra'yı son 20 yılın en iyi sol beki yapar. o benim umrumda degil.
ben ısrarla soyluyorum "benim gozumde" diyorum, "en begendigim" diyorum.
begenidir bu ya, ben begeniyorum ilk 3'um bale-clichy-insua.. cole'u begenmek zorunda mıyım illa ki?
cristiano ronaldo'dan nefret ediyorum, begenmiyorum, kotu futbolcu demek mi bu?
bale-insua-clichy uclusu benim gozumde, kendi kriterlerimde, en begendigim, "benim" adıma en iyi 3 oyuncudur sol bekte. begenilerimi karsılayan oyuncular bunlar, kime ne?
sen mi karar vereceksin benim neyi begenip begenmeyecegime? ha?
senden cavap almak icin kufure esdeger seyler yazmak mi lazim? adam senle dalge geciyor ibret olsun diye yorumlayip cevap yaziyorsun, ben degerli yorumlarina ilavede bulunmaya calisiyorum, guzel bir tartisma ortami yaratmaya calisiyorum, cevap vermeye tenezzul etmiyorsun.. yani sen bu blogu sadece sana karsi cikan veya asagilayici bi uslup kullanan insanlarla kavga etmek icin mi yaziyorsun? lutfen bu yorumu yayinlama, bunu sadece sen okuyasin diye yazdim, sadece ilk yorumumla ilgili senin dusuncelerini merak ettigim icin yazdim, yoksa yazdiklarina ve yorumlarina saygim sonsuz...
şu an eldeki kadro ile 4-4-2 oynamak ciddi anlamda çok zor. her şeyden önce tek forvetli sistemde bile forvet sayısını yeterli görmezken ikili forvette bir anda cem ve anıl rotasyonda yer bulacak olsalar bile bu ligin sertliğine uyum sağlayabilmeleri kolay olmayacaktır. şimdilik onların yavaş yavaş maçlarda 5-10 dakika ile başlamaları sezon sonuna doğru 30-45 dakika alabilecek seviyeye gelmeleri iyi olacaktır.
ayrıca orta saha dörtlü olduğunda ideal sistemde muhakkak iki defansif oyuncuyu ortada kullanmak gerekli olabileceğinde ciddi bir organizasyon kısırlığı yaşanacaktır.
eldeki malzemeden iyi bir 4-2-3-1 yada 4-4-1-1 takımı çıkar ama sonuç olarak adnanlar bu takımı durmadan düzenli olarak sabote edeceklerinden benim bu sezon için bir beklentim yok ha keza rijkaard gibi bir adam kovuldukan sonra maçlara bakacağımıda kendi adıma pek sanmıyorum.
ben de benim gozumde su yaziyi degerlendireyim: oncelikle galatasaray'in ana sorunu sanirim hala kendi kadro kalitesizliginin farkina varamayip elindeki her oyuncuyu fm ya da cm - artik hangisi makbul bilemiyorum - degerleri ile olcup bicmesi, kendisini dev aynasinda gormesi, ve aldigi her basarisizligin ardinda metafizik bir takim sebepler aramasi.
Insua bana gore vasat bor oyuncudur, misal, 36 yasindaki yetenek fukarasi Ibrahim Uzulmez Insua'dan daha faydali bir bektir. Sabri son yillarda Turkiye'de yaptigi prim ile zeka arasindaki tutarsizlik derecelendirmesinde acik ara bir numaradir. Vederson da biraz boyledir, ama Sabri bir baska. Kewell candir, keyiflidir izlemesi, ama lutfen, bu adamin istikrar yakalamasi fiziksel olarak mumkun degil. Savunma oyunculari enkaz, ki buna yere goge sigdirilamayan Neill de dahil. Galatasaray'da kaliteli 4 oyuncu var - Misimovic, Arda, Baros, Elano. Bunlardan Misimovic ve Elano ise ya formsuz, ya da gonulsuz.
Samimiyim - takim sec deseler Kayserispor ve bulundugu duruma ragmen Eskisehirspor'u Galatasaray'a tercih ederim. Ama bu benim dusuncem, kizmayin!
@tankut,
neden kufur yazasın ki? burada benden ayrı 8-9 tane daha yorum var. hepsine cevap vermis miyim?
cafercan'ın 70'te hakan'ın yerine oyuna alınmasından bahsetmissin, buna ne gibi bir cevap verebilirim ki? hayır almadı yanlıs hatırlıyorsun mu diyeyim? ya da "iyi ki aldı" veya "yanlıs yaptı" mı diyeyim..
dusunce iste bu.. hakaret/kufur boyutunda yorum yapana tabii ki cevap verecegim kendimi savunmak icin..
ama seninki gibi karsıt dusunceler veya benimkiyle ortusmeyen dusunceler oldugu zaman neden ona da tepki verip karsı cıkayım ki.. yorum yapmıssın, benimle paralel dusunmesen de bu degerlidir benim icin..
yani o gorusune ne gibi bir cevap bekledin ki?
5-1'i ribery olarak gormussun, e tamam dogrudur, olabilir.. song tomas uyumluydu ama o uyuma sahip olacak ikilimiz simdi yok demissin, buna katılıyorum, onaylamak icin "evet dogru." diye cevap atmam bekleniyorsa atayım yani..
anlayamadım ben burada gelen elestiriyi ki sanırım bu cevaptan acıkca anlasılıyor bu..
@mel,
burada fm-cm bilgisiyle kadro kıyaslandıgını/yorumlandıgını dusunuyorsan yalvarırım tek kelime daha etme bir daha.
hepsini gectim dusuncelerime ve fikirlerime saygısızlıktır bu..
cana icin saidou'dan cok daha iyi demek fm bilgisiyle yazık diyebiliyorum..
su yazıda fm bilgisi ile yorum yapıldıgını neye dayanarak soyledin cok merak ediyorum..
@franchi
Sanirim yanlis anlamissin - ben genel bir sikintidan bahsediyorum. Galatasaray buyuk bir kulup diye camiasinda surekli kaliteli oyuncular barindirdigini dusunen insanlar var (ki bu elbette diger takimlar icin de soz konusu). Oysa futbol bu kadar basit degil - senin yorumun da bunun icerisine giriyor bana kalirsa. Zira insua ve sabri gibi oyunculari salt yetenek, verimlilik, zeka, fizik ve teknik guc olarak inceledigin zaman turkiye liginde kurulacak ilk dort 11'e alinmayacaklardir. Takim icerisinde kuru kalabalik yaratan Mustafa Sarp, Ayhan, Baris, Servet, Gokhan Zan, Juan Pablo Pino gibi oyunculardan bahsetmiyorum bile. Senin yorumlarin belki cm, fm mantigiyla yapilmamis olabilir, ne var ki benim bahsettigim de bu degildi ve yorumumun temelinde bu arguman yatmiyordu.
Ayrica "bana gore," "bence," "benim gorusume gore" demek her zaman mumkun olmuyor. Kalkip "bence" Semih Drogba'dan daha iyi bir forvet demek nasil abes kacacaksa, Insua Cole'dan iyi demek de abes kacacaktir. Eger bu gorusun arkasindaysan "bana gore" demek yerine sanirim bu fikri temellendirmek, mesrulastirmak gerekiyor - Insua daha akilli, Insua daha atletik, Insua daha iyi orta kesiyor, Insua daha iyi kademeye giriyor, Insua daha teknik turunden, mesru fikirler one surulmesi gerekiyor. Aksi takdirde dedigim gibi metafizige geciyoruz, ve bunun takim sevgisinin getirdigi romantiklikten pek farki yok.
Misal, 4-4-2 diyorsun. Bunu dunyada uygulayan (ozellikle Baros ve Mehmet Batdal gibi iki forvetle) takim kalmadigi gibi, bu duzenin gerektirdigi orta saha oyuncularina sahip olmadigi icin besli orta saha kurgusuyla bile delik desik olan Galatasaray'in bu sistemi oynayabilecegini dusunmek de inandirici gelmiyor. Fenerbahce'nin elinde Emre ve Mehmet gibi iki cift yonlu oyuncu olmasina ragmen bu sistemi oynayamiyor, Baris, Ayhan, Cana ile bu nasil olacak akil almiyor.
Kisacasi - Galatasaray'in kadrosu gercekten epey zayif. Baros muazzam, Misimovic duzelecektir, Elano mutlaka kaliteli (ama lakayit), Arda da gayet iyi. Bunun disinda - Kewell'i haric tutarsak - tek bir kaliteli oyuncu goremiyorum takimda. Misal, su anda Fenerbahce, Galatasaray, Besiktas, ve Tabzonspor'dan karma bir onbir yapsam, hatta karma bir onsekiz yapsam Galatasaray'dan uc oyuncu alirim, ki bunlardan en azindan birisi (Misimovic) yedek kalir, muhtemelen Baros da Niang'a takilir. Bu yeteri kadar ozetliyor durumu.
Bu da benim dusuncem iste, begenmezsen elden birsey gelmez. Ama en azindan nisbeten temellendirmeye calistim, baskasindan bekledigim de en azindan bu olabilir.
Mel'in dediklerine buyuk oranda katiliyorum.
Saniyorum su anda yapilmasi gereken, ideal hazir bizi kisisel sebeplerden ve ulkesel/kulturel sebeplerden terk etmisken, ekstra pragmatik olmaktir.
Son zamanlarda insanlarin 4-4-2'yi dillendirmesinin sebeplerinden biri ozellikle Pino'nun Fenerbahce defansi karsisindaki hareketliligi ve yarattigi tehlikelerdi. Eger onun uzerine, Fenerbahce macinda Baros da oyunda olsaydi, Pino'nun donen toplarindan en az bir ya da ikisi Fenerbahce kalesine bir sekilde gonderilirdi Baros tarafindan.
Savunma yap(a)mayan kanadin (Kewell, Serdar, Aydin, etc.) arkasi defansif olarak saglam tutulursa 4-4-2 (4-2-3-1 ve 4-3-3 un hucum ve savunma varyasyonu olarak 4-4-2. Klasik, oyun icerisinde birinden digerine gecemeyen statik bir 4-4-2 dunya kupasinda yoktu, kimsede) denenmesi gereken bir sistemdir. Ozellikle Turkiye'de.
Bizim ulkemizde futbol fizikselin ayarinin kacirildigi bir ortamda oynandigindan (Ingiltere ligi de cok 'fiziksel'dir mesela, gercekten atletik bir guc, dayaniklilik, stamina gerektirir, ama Turkiye'deki gibi bir 'kor dovusunun cahil moderasyonuna ugramis hali' gibi de kesinlikle degildir.) tek forvetler cok dayak yer. Bir sure sonra ya asabilesirler, ya sinerler, ya da kuserler. Niang bu yuzden cok guzel bir secimdir, ama yine de Lucas E. Neil onu kurallar dahilinde gercekten yipratabilmistir mesela ligimizde oynanan oyunda.
Iki forvet bu yuzden kotu bir fikir degildir.
Benim onerim Baros-Batdal olmaz ama. Batdal henuz comez, ve kesinlikle Baros'un ihtiyac duyacagi acigi yaratacak bir oyuncu degil. Baros-Pino, Baros-Kewell, ya da Anil/Cem kombinasyonlari cok kotu olmayabilir.
Anlayacaginiz uzere, benim dusundugum 4-4-2 kesinlikle statik 4-4-2 degil. Ama tam olarak kastrettigim melez kombinasyonu burada ucgenleri gosteremeden, cizemeden anlatmam cok mumkun degil. Belki sonra tartisiriz bunu..
---
Bu arada: Bu bolgda bazen cok kaliteli tartismalar donuyor. Sidik yarisina donulmedigi zamanlarda ozellikle. Keske bir firsati olsa da Tugay'a ulassa bunlar. En azindan duzenlenmis argumanlar, semalar olarak.
Ben yurt disinda yasiyorum, ve aslinda istatistikciyim. Calistigim firmanin musterileri arasinda Amerikan futbolu takimlari da var. Hem lig seviyesinde, hem de kolej. Bu tarz geri-beslemelere cok onem veriyorlar burada, keske Turkiye'de de oyle olsaydi..
Anlayacaginiz uzere, benim dusundugum 4-4-2 kesinlikle statik 4-4-2 degil. Ama tam olarak kastrettigim melez kombinasyonu burada ucgenleri gosteremeden, cizemeden anlatmam cok mumkun degil. Belki sonra tartisiriz bunu..
---
Bu arada: Bu bolgda bazen cok kaliteli tartismalar donuyor. Sidik yarisina donulmedigi zamanlarda ozellikle. Keske bir firsati olsa da Tugay'a ulassa bunlar. En azindan duzenlenmis argumanlar, semalar olarak.
Ben yurt disinda yasiyorum, ve aslinda istatistikciyim. Calistigim firmanin musterileri arasinda Amerikan futbolu takimlari da var. Hem lig seviyesinde, hem de kolej. Bu tarz geri-beslemelere cok onem veriyorlar burada, keske Turkiye'de de oyle olsaydi..
Yorum Gönder