15.03.2011
Hagi'den İntihar: Ankaragücü 3-2 Galatasaray
yazan:
firat selcuk
Sezonun en iyi iki oyununu oynatıp puan alamayıp tur geçemediği iki maçın ardından çıktığı ilk deplasmanda kaderini çizecek olan Hagi kendi sonunu hazırladı Ankara'da. 4-4-2 denemesi yapılan Karabük maçından sonra eski düzenine dönen Hagi'den Aydın ve Ayhan hamleleri geldi bu ikisi içerisinde sürpriz denebilecek olan Aydın'dı, Ayhan'ın oynaması beklenen bir şeydi. Kadronun sürpriz ismi Aydın'a değinelim adını anmışken. Attığı gol ve Galatasaray'ın 2. golü öncesindeki şutuyla maç sonu iyi oynadı gibi gözükse de özellikle Galatasaray'ın önde oynadığı ilk bölümde top kaybı ile sonuçlanan hemen her pozisyonun baş aktörü kendisiydi. Gösterdiği çaba ve oynamaya çalıştığı iyi niyetli oyunu bu acemice hatalarıyla sindirip kendisini nötrlemiş oldu Aydın. Bu da tam da derbi öncesi fırsat bulan bir rotasyon oyuncusunun yapmaması gereken bir şeydi.
Hagi'nin maç içerisindeki hamlelerine geçmeden haftalardır Galatasaray'ın başını yakan en büyük hamlesinden bahsetmek lazım: Robinson Zapata. İlk yediği gol bir genç kaleciye izlettirilse o çocuk benzer bir pozisyonda ne yapmaması gerektiğini rahatlıkla anlayacaktır. Bir kaleci ne yapmamalıysa onları yaptı Zapata ki bu 2. golde de değişmedi. Üzerine gelen ve çizgide tuttuğu topu geriye doğru çelmemeli bir insan. %90'ının kaleci hatası olduğu iki gol yiyen bir takımdan da deplasmanda galibiyet beklemek anlamsız olacaktı ki Sestak bu konuda fazlan düşündürmedi kimseyi, savunmanın ikramını değerlendirip zaten top gelse de yesem diye bekleyen Zapata'ya bir gol daha hediye edip takımına önemli bir üç puan kazandırdı.
Şimdi şuraya gelelim ve Galatasaray'ın sezon ortalamasına göre gayet iyi oynadığı 60 dakikadan sonra nasıl bu kadar aciz duruma düştüğünü inceleyelim. Hagi'nin 2-1'den sonra yaptığı şeyler bir teknik adamın nasıl intihar edebileceğini gösterdi izleyenlere. Yaptığı değişikliklerden sadece bir tanesi tartışılıp akıl-mantık çerçevesine oturtulabilecek düzeydeydi. O da ilk değişikliği olan Stancu-Barış değişikliği. Öne geçmişken rakibi orta sahada bozup Pino-Kewell-Aydın üçlüsüne daha fazla top aktarmayı düşünmüştü belki de ancak teorideki bu düşünce pratiğe dökülünce pek de beklendiği gibi olmadı. Bu şekilde oyunu ortada idare eden hagi ise dakikalar 80'i gösterirken ayağının altındaki sandalyeyi itti ve adeta intihar etmiş oldu. Çağlar'ın yerine Barış'ın girmesi ile dizilişin en kilit parçası Cana yerinden oynadı ve orta sahayı bırakıp savunmaya geçmek zorunda kaldı. Bu da Ankaragücü'nün kaleye daha kolay yaklaşmasına sebep olmuştu ki bunun üzerinden sadece saniyeler geçmekteyken Ankaragücü'nün savunmasını ve orta sahasının defansif elemanlarını tedirgin eden isimlerden Pino'nun yerine Arda'nın oyuna girişi ile Galatasaray'ın orta çizgi ilerisindeki son kalesi de düşmüş oluyordu. Bundan sonra Ankaragücü için işler o kadar kolaylaştı ki rakip kaleye ciddi gitmeye başladıktan birkaç dakika sonra önce beraberliği sağlayıp hemen ardından da öne geçerek Hagi'nin "İntihar etmek istiyorum!" haykırışına kulak vermiş oldular; Zapata destekli goller ile kazanıp Hagi'nin bir Ankaragücü maçı işle başlayan Galatasaray'daki 2. teknik adamlık kariyerini bir Ankaragücü maçı ile sonlandırmış olacaklar belki de.
Derbi öncesi bir galibiyet o maça daha rahat hazırlanmak için can simidi olacaktı Galatasaray için ancak ilk yarıda olduğu gibi Fenerbahçe maçından beş gün önceki teknik adamla maça çıkan teknik adam aynı isim olmayabilir yine. Bu da Galatasaray'ın içinde bulunduğu kaosu anlamak için farklı ve acı bir bakış açısı oldu.
goal.com
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder