3. Bölüm: Lilliput'taki Gulliver!*
Viola'nın Serie A'daki bütün kulüplerden daha çok para kazandığı düşünülürse saha dışında iyi bir tablo çizdiği söylenebilir. Fakat fazla heyecanlanmadan önce birkaç noktanın altının çizilmesi de gerekli. İlk olarak, vergiler çıkarıldığında kalan kar 4,4 milyon Euro ile pek de yüksek sayılmaz. İkincisi, ligde sadece dört kulüp kar yapmayı başarabildi: 2.5 milyon Euro ile Catania; 1.8 milyon Euro ile Livorno ve 0.3 milyon Euro ile Napoli. Geriye kalan on altı kulübün hepsi zararda.
İşin gerçeği İtalyan futbolu finansal açıdan hala darmadağın durumda. Değerlerinin üstünde harcama yapan, düşen seyirci sayısından etkilenen, kulüp içi yolsuzluk ve zaman zaman şiddet ve ırkçılık problemleriyle boğuşan kulüpler kara geçmekte zorlanıyor. Yani İtalya'da en çok kar eden kulüp olmanın Lilliput'taki* cücelerin arasına düşünce normal bir insanken aniden bir dev olan Gulliver olmaktan bir farkı yok aslında. Buna rağmen Serie A'nın geliri, değeri geçen sezon 1.7 milyar euro'yu geçen yayın hakları sayesinde sürekli olarak artıyor. Diğer tarafta ise Ibra ve Kaka'nın inanılmaz transfer rakamlarıyla toplamda 381 milyon euro'yu bulan oyuncu satış gelirleri olmasa iyice yukarılara çıkacak 193,5 milyon euro'luk toplam zarar görünüyor.
2002/2003'te 536 milyon euro'yu bularak tavan yapmasından beri İtalya'da durumun daha iyi olduğu bir gerçekse de, geçen yılın rakamlarının en iyisi olmaktan çok uzak olduğu da ortada. Aslına bakılırsa son üç sezonun ortalama zararı neredeyse 200 milyon euro ve bu tablo, özellikle de UEFA'nın sıkı yeni mali düzenlemeleri düşünüldüğünde, sürdürülemez. Her ne kadar yayın gelirlerinde bu sene meydana gelen artış iyi bir adım olsa da eğer İtalyan liginin diğer büyük futbol ligleri karşısında daha da fazla zayıflaması istenmiyorsa seyircinin statla ilişkisini düzeltecek bir reforma acilen başlanmalı. Yüksek yayın gelirlerinin geri dönüşü de doğru yolda olunduğunu gösteriyor.
Bunların yanında, Fiorentina özellikle sahadaki başarısını, mali şartlarına yansıtabilmesiyle yaptığı için övgüyü hak ediyor. Diğer dört büyük kulübün çok arkasında kalan bir değer olsa da Fiorentina 106.4 milyon euro'yla ligin gelir tablosunun beşinci sırasında oturuyor.
Kuzeyin devleri kendilerine özel çok yüksek yayın anlaşmaları ve reklam gelirlerinin de etkisiyle Fiorentina'nın gelirini ikiye katlıyor: Milan 253,6 milyon Euro'yla lider, ezeli rakibi Inter onu 3 milyon Euro geriden izliyor, Juventus ise 226,6 milyon Euro'yla üçüncü sıranın sahibi. Diğer yandan, Fiorentina da geliriyle Sampdoria, Udinese ve Parma gibi takımları ikiye katlıyor.
Bu tablo kulüpleri gelirlerine göre sıralayan Deloitte Para Ligi'nde Fiorentina'yı ilk yirminin hemen dışında bırakıyor. Geçen sezona göre beş sıra yukarıda, Borrusia Dortmund, Bordeaux, Sevilla, Valencia ve Benfica'nın önünde yirmi birinci sırada oturmasını sağlıyor. Standartlar düşünüldüğünde bu çok iyi bir sonuç, ancak sıralama ligin liderliği için yarışan Barcelona ve Real Madrid'in mali avantajını da gözler önüne seriyor: Bu iki kulübün gelirleri Fiorentina gibi bir kulübü dörde katlıyor. Viola'nın son dönemki başarısını vurgulamak için ekliyorum, Bayern'in geçen sezon zorlukla elediği Fiorentina'nın yıllık geliri Münih ekibinin üçte biri kadardı.
4. bölüm yeni haftada sizlerle birlikte olacak...
*: Lilliput, Gulliver'in Seyahatleri'nde Gulliver'in gittiği cüceler ülkesinin adı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder