Gün çok sıcak diye diye başlamıştı Fransa'da. Etabın başlarında Tour'un resmi hesabı bunu doğrular bir etap profili paylaştı ancak son bölümde güneş yerini yağmura bırakabilir dediler. O olasılık gerçek olunca son bölümde sıcağın verdiği sıkıntının yerini yağmur endişesi aldı ancak yağmur büyük sorunlar açmadı sporcuların başına. İlk haftada yağmurun yarattığı kaosa rağmen peloton sakin durmadı. Froome'u yemek için sürekli ataklar denendi ama yazıda tüm ağırlığı vereceğim bir Sky temposu vardı ki herkesin şüpheleri iyice arttı...
Etabı kazanan Joaquim Rodriguez polkadot mayoyu sırtına geçirdi, Tour'un kalanında buna odaklanırsa kendisinden bir veya iki etap zaferi daha gelebilir. Bir önceki gün çok zorlamayıp yokuşta geri kalan Purito, bu etapta çok iyi konsantre oldu ve amacına ulaştı. Fuglsang ile beraber kaçtılar, doğru yerde doğru atakla, tecrübe farkıyla bastı gitti ve etabı aldı. Arkada ise ne Movistar ne de diğerleri Sky'ın korkutucu üçlüsünü yıkamadılar ve genel klasmanda pek fazla değişiklik olmadı...
Gelelim o Sky temposuna! Son birkaç yılda Sky bünyesindeki sporcuların ne yedikleri ve içtikleri büyük tartışma konusu. Sky konusunda "ara" bir görüşü olan kimse yok. Bir grup temiz olduklarına inanıp temiz olmama ihtimallerini de düşünerek kapıyı açık bırakırken, diğer grup da kesinlikle kirli olduklarını düşünüyor. Bisikletle ilgili bir şeyler yazarken hep açık konuşan biri olarak ben ikinci grupta olduğumu söyleyebilirim rahatlıkla. Tertemiz olduklarına asla inanmıyorum. Birkaç sene sonra bugünün Sky övücüleri ilk sırada eleştirecekler, buına eminim.
Froome özel bir yetenek olabilir olmasına ama o kadar sürekli olarak kimse o watt değerlerini çıkaramaz. Mount Ventoux etabındaki watt değerlerinin ekrana yansıdığı videoyu Sky'ın alelacele sildirmesinin masum bir olay olduğuna kim inanıyor?
Yokuşta Quintana, Nibali, Van Garderen, Contador ve diğerlerine kafa tutan bir Geraint Thomas var ortada. İşe sprintle klasikçi arasında bir yerde başlayan Geraint Thomas, nasıl olduysa, Sky "nasıl" bir program uyguladıysa dağlarda genel klasman iddialılarına kafa tutar bir hale geldi. Bu iki senede olacak iş değil bence. Çok adam tarz değiştirir, sprinterden klasikçi, klasikçiden kolay olmasa da bir sprinter çıkarırsınız ama sprinte yatkın şekilde başlayan adamdan dağlarda terör estirecek bir yokuşçu çıkaramazsınız, bu olmaz.
Büyük turlarda bir gün yokuşta iddialı görüntü çizip ertesi gün 15-30 dakika arası farklar yiyen adam üstelik Giro'ya da katılmışken bu denli diri olamaz. Bahsettiğim adam Richie Porte. Sağlam domestik performansı verir elbet, Porte herhangi bir adam değil sonuçta. Ama 12 etap boyunca bu kadar üst düzey kalması beni düşündürüyor. Adam yokuşta Froome'u çekti, dinlenip Quintana'yı çok gerilerden gelerek geçti. Quintana dediğin adam peloton'un en iyi yokuşçusu bu turda.
Porte hadi neyse de, Geraint Thomas hadisesi kalan dokuz etapta da detaylıca konuşulacak. Bisiklet basını zaten ikiye bölünmüş durumda, bu konuda söz etmeye yüzü olmayacak Lance Armstrong bile konuştu yani düşünün... Bu yıla damga vuran tartışma Sky'ın Tour de France performans olacak. Er ya da geç kokusu ortaya çıkar Thomas olayının, göreceğiz...
Yazıyı ilerletirsem biraz kötü konuşmaya varacak olay, daha da konuyu uzatmıyorum, düşüncelerimi net olarak döktüm buraya. Katılmayanlardan özür dilerim ama ne futbolda ne bisiklette objektif olup herkese sırıtmayı doğru bulan biri değilim, içimden geçenleri birebir olarak aktarmaktan çekinmiyorum.
22.07.2015
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder