AC Milan Avrupa’nın
en köklü kulüplerinden bir tanesi. Kulübün sahip olduğu kaliteyi yalnızca kendi
tarihi geçebiliyor. Son birkaç yıldaki felaket yönetim sayesinde AC Milan’ın
futbol dünyası için ne kadar önemli bir kurum olduğu kolayca unutuldu.
Bu, 18 Serie A
şampiyonluğu ve 7 Avrupa Kupası sahibi olan bir kulüp. Bu, futbola Franco
Baresi ve Paolo Maldini’yi vermiş bir kulüp. Yıllar boyunca Marco Van Basten,
Ruud Gullit, Frank Rijkaard, Marcel Desailly, Zlatan Ibrahimovic, Andriy
Shevchenko, Andrea Pirlo, Alessandro Nesta, Kaka, Ronaldo, Rivaldo, Ronaldinho ve
Rui Costa gibi isimlerin ilk 11inde sayıldığı bir kulüp. Arrigo Sacchi, Fabio
Capello ve Carlo Ancelotti’yi teknik direktörü olarak çağırma şansına erişmiş
bir kulüp.
Bu, tepeden
tırnağa büyüklükle bezenmiş bir kulüptü. Efsaneler inşa etmekle bilinen bir
kulüptü.
Ancak daha sonra
çatlaklar belirmeye ve imparatorluk sarsılmaya başladı. Kötü yatırımlar daha da
kötü teknik direktör seçimleriyle beter edildi ve korkunç bir döngü başladı.
Milan göz açıp kapayıncaya kadar Serie A şampiyonluğuna oynayan bir takımdan, bir
orta sıra takımına dönüştü. Son üç sezondaki lig sıralaması sırasıyla 8, 10 ve
7 oldu. Massimiliano Allegri’nin Ocak 2014’te kovulmasından bu yana San Siro’da
tam altı farklı teknik direktör görev yaptı.
Şu sıralar Milan’ın
dümeninde bulunan isim ise Vincenzo Montella. Montella’nın 2012-2015 arası
yönettiği Fiorentina, tartışılabilir olsa da İtalya’da lider Juventus’tan
sonraki en iyi futbolu oynuyordu. Topa
sahip olma üzerine kurulu bir futbol oynayan takımı futbolun en saf halini
yansıtıyordu. Montella, Milan’ın başına geçtiğinden beri çoğu kişi, halihazırdaki
kadronun Fiorentina’da o kadar başarılı olmasını sağlayan futbolun aynısını
oynayıp oynayamayacağını sorguladı.
Montella,
oyuncuları istediği gibi kullanmaya alışmış bir teknik adam. Milan’da, güzel futbol gitmişti ve yerini pütürlü, çirkin ve aç bir stil almıştı.
Montella işin temeline döndü. Kontra atak yapmadan önce işleri geride sağlam
tutmaya çalıştılar. Bu seferki Milan’ın elinde en iyi oyuncular yok ancak onlar
Montella’nın alfa olduğu bir kurt sürüsü gibiler.
Yeni Milan Sistemi
Geçtiğimiz sezon
Milan ilk olarak elmas dizilimli 4-4-2 kullansa da zaman zaman klasik/düz 4-4-2’ye
döndüler hatta 4-5-1 ile de flört ettiler. Ancak Montella’nın Milan’a
gelişinden beri tutarlı bir şekilde 4-3-3 dizilimiyle oynuyorlar.
Yukarıdaki resim
nasıl dizildiklerini gösteriyor. 17 yaşındaki Gigi Donnarumma kalede başlıyor,
devamında soldan sağa şekilde savunmada Matteo De Sciglio, Alessio Romagnoli,
Gabriel Paletta ve Ignazio Abate yerleşiyor. Orta saha 18 yaşındaki Manuel
Locatelli, Juraj Kucka ve Giacomo Bonaventura’dan oluşuyor. İleride tercih
edilen üçlü ise düzenli olarak Suso, Carlos Bacca ve M’Baye Niang’dan oluşuyor.
Milan, defanstaki
Alessio Romagnoli’nin topla oynama ve pas becerilerinden yararlanmak üzerine
kuruluyor. Üstteki resim, oyuncuların bir aut atışında oyunu geriden kurmak
için nasıl yerleştiklerini gösteriyor. Gördüğünüz üzere stoperler ceza
sahasının kenar çizgilerine açılırken bekler ileri çıkıyor. Ayrıca Locatelli
biraz geriye gelerek iki kanatla da pas üçgeni kurabilecek bir pozisyona geçiyor.
Milan oyuncularını rakibin pres yapma denemelerine karşılık merkezde boşluk
yaratacak şekilde yaymaya çalışıyor.
Roma’dan 25
milyon euro karşılığında gelen Romagnoli, her 90 dakika için ortalama 52.2 pas
ile oynarken bu pasların %86.8’ini başarıyla yerine ulaştırıyor. Milan’ın
derinden oyun kurma planında en önemli eleman.
Bir üstteki
fotoğraf ise Milan’ın kendi sahasında savunma yaparken aldığı şekli görüyoruz.
Dört defans oyuncusunun çizgi şeklinde dizildiğini rahatça görebiliyorsunuz, Locatelli
yine en derindeki orta saha oyuncusu olarak dizilirken Kucka ve Bonaventura
biraz ilerde duruyor. Beyaz halka içine alınmış Suso ve Niang savunmalarına
destek olmak için daha geriye geliyorlar. Milan’ın savunmada efektif bir
şekilde topun gerisinde üç çizgi halinde, yoğun ve dar alanda yerleştiğini fark
etmişsinizdir. Alana hakimiyet kuruyorlar ve rakibi kanatlara inmeye
zorluyorlar.
Burada Milan’ın şeklini herkes yine rahatça görebiliyor. Bu resimde Suso ve Carlos Bacca’nın
rakibi geriye kadar takip ederek topu kapmaya çalıştıklarını görebiliyorsunuz. Bahsi
geçen Suso, Liverpool’da taktiksel anlamda lüks ve yeterince çalışmadığı
söylenen Suso. Montella’nın felsefesini kabullenmiş durumda ve hücum
görevlerini yerine getirdiği kadar savunma görevlerini de yerine getiriyor.
Resimde, Milan’ın rakip onların yarı alanına girer girmez nasıl alan
sıkıştırdığını görebiliyorsunuz. Bu örnekte topun gerisinde yedi Milanlı var.
13 lig maçında 17 gol yiyen takım, savunmasıyla ünlü eski Milan takımları kadar
savunmada yıkılmaz değil ancak Montella takımına disiplin ve yapı kazandırmayı
başardı, bunu takım şeklinden görebiliyorsunuz.
Üstteki iki
resimde Milan’ın rakip geriden oyun kurmaya çalıştığında rakibi nasıl kontrol
altına almaya çalıştığını görüyoruz. Suso ve Niang diğer iki ileri orta saha
oyuncusuyla birlikte çizgi oluşturmak için geriye geliyor ve Milan neredeyse
4-1-4-1 dizilişini alıyor. Orta sahalardan biri ya da ikisi birden Bacca’yla
birlikte rakibe baskı uygulamak için ileri çıkıyor. Locatelli ve savunmanın presin
aşılarak rakiple karşı karşıya kalmaması için Suso ve Niang’ın ikisinin de
savunma sorumluluklarını görmezden gelmemesi çok önemli. Bu iyi oturmuş bir
sistem.
Milan’ın oyun
kurma aşamasında Montella’nın yaratıcı tarafına dair ilginç bir gözlem
yapılabilir. Yukarıdaki bu resimde üç kişilik orta saha beyaz çizgilerle
birleştirilmiş durumda. Mario Pasalic normalde bir bekin olacağını düşündüğünüz
pozisyonu almış durumda. Dar alanda iyi top sürebilen orta saha oyuncusu, Milan’ın
geriden oyuna çıkabilmesi için önemli bir şans sunuyor. Aynı zamanda De Sciglio’yu
geri çekilmeye zorlayarak sol hücum oyuncusu Niang’ın ortaya yaklaşıp Bacca’yı
desteklemesine olanak sağlıyor. Bu Milan’ın orta saha oyuncularını oyuna
katabilmek için iki kanatta da uyguladığı bir taktik.
Bu geçen yılın
Milan’ı değil ve Montella takımı doğru yönde yeniden inşa etmek istediğini
devamlı söylüyor. Umutlarını yıldız oyunculara bağlamıyor, onun yerine Avrupa’ya
katılmaya çalışırken bir yandan da takım kurmaya çalışıyor. Şimdiye kadar işler
iyi gidiyor, Montella’nın favori hücum üçlüsü Suso, Niang ve Bacca toplamda 13
gol atarken orta saha üçlüsü Locatelli, Bonaventura ve Kucka 5 gol attı. Golleri
paylaştıkları gibi savunma sorumluluklarını da paylaşıyorlar. Bu sezon
halihazırda Juventus’u yenmiş durumdalar ve şu an (26 Kasım 2016) itibariyle
Serie A’nın üçüncü sırasında bulunuyorlar. Juventus’un 7 puan gerisinde ve ikinci
sıradaki Roma’nın averajla hemen arkasında. Montella’nın yeni görünüşlü Milan’ı
gelecek sezon Avrupa’da olabilir.
Bu yazının orijinali footballwhispers.com adresinde
yayınlanmıştır.
Bu çeviri artemiofranchi.org
dışında herhangi bir yerde, kaynak gösterilse dahi izinsiz yayınlanamaz.