29.04.2017

Scarponi ve Frankje

Kuşlardan korkan bir adam olarak bir kuşla ilgili yazı yazacağımı hiç düşünmezdim. Michele Scarponi'nin ölümü sonrası en acı detaylardan biri de papağanı olarak bildiğimiz Frankje'ydi. Adını bazen Frankie diye de yazıyordu Scarponi ama Frankje olduğunda hemfikiriz artık. Sık sık beraber videolarını paylaştığı Frankje'yi, Scarponi'nin papağanı sanıyorduk ama sonra öğrendik ki sahibi o değildi. Frankje'nin sahibi Scarponi değildi belki ama bu ikisi arasındaki özel bağı ve dostluğu değiştirmiyor.

Kasım 2016'nın sonlarında Frankje ile olan dostluğundan bahsetmiş Scarponi. Velonews'teki bu içeriği bir Facebook paylaşımım sonrası Sarper Günsal iletti bana, Scarponi'nin anlattıklarını, sık sık paylaştığı videolarla birleştirince Frankje'nin nasıl sadık bir dost olduğunu kolaylıkla anlayabiliyoruz. Zaten o yüzden gören herkese acı veren bu fotoğraf ortaya çıktı. Frankje, en yakın dostlarından birini, belki de en yakınını tam da öldüğü noktada umutsuzca bekliyordu. Ben kuşlardan ciddi derecede korkuyorum ama Frankje'nin Scarponi'yi beklediği o fotoğraf, hayatımda en uzun süre kilitlenip kaldığım kuş fotoğrafı oldu.


Konuyu ikilinin dostluklarının nasıl başladığına ve ilerlediğine getirelim, Scarponi'nin kendi cümlelerini de ekleyerek...

Scarponi, sözlerine "Öncelikle Frankje benim papağanım değil," diye başlıyor ve komşu köylerden birinde yaşayan birinin papağanı olduğunu söylüyor. Ancak Frankje o bölgenin maskotu haline gelmiş bir papağan olduğu için insanlarla arası oldukça iyi. Yaz aylarında evlerin açık pencerelerinden içeri dalıp misafirliğe giden Frankje, önemli futbol maçları olduğunda bara gidip insanlarla beraber bile takılıyormuş meğer. Hikayenin Scarponi'ye dokunmayan kısımları bile Frankje'yi sevmek için yeterli.

Scarponi'nin bu sevimli deli kuşla tanışması birkaç yıl öncesine dayanıyor: "Bisikletle köyden geçiyordum, etrafta büyük bir kuşun uçtuğunu gördüm. Böylesine bir kuşu görmeyi garipserken beni takip etmeye başladı. Bana yaklaştı, ne yapacak diye düşündüm. Geri dönüp gidemedim, korkmuştum. İyice yakınlaşıp üstümden uçtu. Durdum, biraz uzaktaki ağaçta o da durdu ve beni bekledi. Bana saldıracağını düşündüm!"

Birkaç hafta sonra Scarponi yeniden oradan geçerken o papağanı sahibi ile beraber görüyor. Adamla konuşmaya başlıyorlar ve Frankje'yi Scarponi'nin omzuna koyuyor. Velonews'te Scarponi ile söyleşiyi yapan Andrew Hood bunu harika bir sözle açıklamış: "Bu ilk gagada aşktı!"


"Benimle çok rahattı, Astana mayosunun renkleriyle kendi renkleri çok benzediği için aynı takımdan olduğumuzu mu düşünüyordu bilemiyorum. O gün özel bir şey başladı aramızda ve her geçişimde, eğer yakınlardaysa 'Frankje!' diye bağırdığımda bisikletime konuyordu." diye büyük bir mutlulukla anlatmış Scarponi. Bu söyleşinin bir gün öncesinde de Frankje'yi görmüş üstelik. Hava sisli olduğu için gezmesine izin verilmeyen Frankje, evinde pencerenin ardında dışarıyı izlerken Scarponi'yi görüp üç kere ötmüş ve çağırmış. "Beni çok iyi tanıdığına eminim!" demiş, dostluklarının ve hikayelerinin birkaç ay sonra acı bir şekilde yarım kalacağını bilemeden...

Konuyla ilgili sözlerini ise şöyle sonlandırmış Michele Scarponi: "Frankje, dünyanın en ünlü papağanı! Frankje'nin kendisini mi bisikletçi olarak gördüğünü yoksa benim mi papağan olduğumu düşündüğünü bilmiyorum! Bunu henüz anlayamadım."

Bu sevimli ikilemin cevabını bulamadan aramızdan ayrılan Scarponi, bir hayvanla insanın nasıl iki insana göre çok daha güzel bir dostluk kurabileceğinin en güzel örneklerinden birini sundu bize. Çağırdığı zaman hemen omzuna veya bisikletine konuyor, Scarponi hız yaparken uçmak istemediği zamanlarda gagasıyla Scarponi'nin kaskına tutunup gidiyor. Bazen kaskı çekiştiriyor ve Scarponi'yi deli ediyor, bazen de onunla yarışıyor yanında uçarak... İzlerken hep gülümseten şeylerdi bunlar ama Scarponi hayatını kaybettikten sonra tebessümle beraber acı yerleşiyor insanın içine.

Pelotondaki en sempatik adamlardan birinin aramızda olmamasına ne kadar çok üzülüyorsam Scarponi'nin öldüğü köşedeki tabelanın üzerinde, bir daha asla gelmeyeceğinin farkında olmadan onu son gördüğü yerde bekleyen Frankje'ye baktıkça birkaç kat daha üzülüyorum...

Dünyadaki en güzel dostluklardan birine tanıklık etmemizi sağladığı için Michele Scarponi'ye teşekkürler.

#CiaoMichele!

Hiç yorum yok:

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO