Daniel Ricciardo yılın ilk dört yarışından öğrendiği dersleri ve neden F1’deki herkesin Fernando Alonso ile Indy 500 hakkında konuştuğunu yazıyor.
Bunlardan bir
tane yazmayalı bir süre oldu ancak biraz meşguldüm, mazaretim bu. Avustralya’dan
beri durmaksızın yoldaymışız gibi geliyor. Yaklaşan İspanya ve sonrasındaki
Monaco ile -ki bu kendi yatağımda uyuyabileceğim anlamına geliyor- yolda bu
kadar zaman harcamayacağım. Rusya’dan sonraki bu haftada yaşadığım çılgın
takvimi dengeleyecektir.
Geçtiğimiz Pazar
günü Soçi’de yarıştık ve sonra işler hareketli bir hal aldı. 36 saat civarı bir
sürede 5 uçak yolculuğu yapmayı başardım! Soçi’deki yarıştan hemen sonra
Budapeşte’ye gidip Pazartesi günkü araç gösterisine katıldım sonra o gece
Salzburg’da kaldım, oradan Graz’a sonra da Milton Keynes’e geçtim. Red Bull
Racing fabrikasındaki simülatörde bir gün harcadıktan sonra Nice’e ve eve döndüm.
Yani kısacası Pazar gününü pratikte boş geçirdikten sonra beri bayağı bir
şeyler oldu ...
Rusya maalesef
benim için gerçekleşmemiş bir etkinlik oldu ve birisi bana beş turdan sonra
yarış dışı kalmamın F1 kariyerimdeki en erken yarıştan çekilme olduğunu
söylediğinde oldukça şaşırdım. İlk turdaki güvenlik aracını ve frenlerim alev
aldığı için pite geldiğimi düşünürsek iki tane düzgün tur atabildiğimden
şüpheliyim. Etrafımda bir F1 yarışı yapılıyordu ve ben içinde değildim. Pek
hoşuma gitmedi ...
Bu kadar erken
yarış dışı kalırsanız ne yaparsınız? Aslında ne yapmam gerektiği hakkında
hiçbir fikrim yoktu. İzlemeniz gereken bir prosedür mü var? Yapmanız gereken
şeylerin bir listesi var mı? Bilgi verilecek fazla bir şey yoktu, buz banyosuna
ya da geri su kazanmaya ihtiyacım yoktu. Üstümü değiştirdim, medya
sorumluluklarımı yerine getirdim, fizyoterapistim Sam (Village) ile sohbet
ettim sonra da garaja dönüp yarışı seyrettim. Bütün yarışı ayakta izledim çünkü
yarış için hazırlandığım için çok fazla enerjim vardı ve yarışta harcayamamıştım.
İlginç bir durum, bütün gününüzü 90 dakikalık yarış boyunca zirvede kalabilmek
için enerji toplamakla harcıyorsunuz sonra bütün o adrenalini
kullanamıyorsunuz. Yani evet, bayağı berbattı ve kendimi biraz şaşkın
hissettim. Umarım yakın bir zamanda bütün bunları tekrar yaşamam.
Benim için
karışık bir sezon başlangıcı oldu – dördüncülük ve beşincilik okeydi, birkaç
yarış dışı kalma geldi ki bu asla istediğiniz bir şe değildir. Nerede
durduğumuza dair iyi bir fikrimiz var ve biliyorum ki Barcelona’da nerede
olduğumuzu da görmeliyiz. Ancak maalesef şu an ön taraftan çok uzaktayız.
Barcelona’da iyi bir güncelleme yapsak bile bunun bizi hemen en üst basamağa
çıkaracağını söylemek zor ve hepimiz bunu biliyoruz. Galibiyet mücadelesi için
biraz daha süre gerekebilir ancak iyi bir zemin yakalayacağımız konusunda
iyimseriz.
Umduğumuz yerden
biraz daha geride başlamamız sinir bozucu ancak genel açıdan Mercedes’in tur
başına iki saniye farklık bir dominasyon yapamıyor olması ve tepede Ferrari’nin
onlara zor zamanlar yaşatıyor olması spor için pozitif bir olay. Son birkaç
senede olanları göz önüne alırsak spor için kesinlikle iyiye işaret – biz de bu
rekabete katılabilsek hoş olurdu ve ben katılabileceğimiz konusunda iyimserim.
Başka bir aracı
geçmek ya da yaklaşmak kesinlikle daha da zorlaştı ve bazı pistler buna
diğerlerinden daha fazla katkıda bulunuyor. Fakat genel sorun, araçlar daha
geniş olduğu için pistte daha çok alan kaplıyorlar, temiz hava ve boş bir alan
bulup araca downforce kazandırmak daha zor oluyor. Bunun gibi ufak şeyler büyük
farklar yaratıyor ve sanıyorum ki bütün sürücüler artık savunmanın daha kolay,
takip etmenin daha zor olduğunu kabul edecektir. Araçlar devasa şekilde daha
geniş değiller ama o ekstra yüzdeyi alıştığımız yarış çizgisine oranlarsanız
büyük bir değişim. Zaten dar olan yarış çizgisinden o genişliği de
çıkartırsanız çok büyük fark yaratır.
İspanya’ya
oldukça dikkate değer güncellemeler getiriyoruz ve bununla ilgili çok
konuşuldu. Diğer takımların da deli gibi bastıracağından emin olabilirsiniz. Bu,
Red Bull gibi büyük bir takımla olduğumdan beri fark ettiğim bir şey. Normal
şartlarda İspanya’ya bayağı farklı bir araçla gidersiniz. Yani bu bizim ne
kadar gelişim göstermemiz gerektiği hakkında bir ölçüm yapmamız için bir nevi yeniden
başlatma olacak. F1’de buradan itibaren her yarışı kazanmaya başlamamızı
sağlayacak sihirli bir değnek yok, o tarz bir şey bulunmuyor. Yani ben gelecek
hafta sonu elde edeceğimiz kazançlardan mutlu olacağımızı umuyorum. Muhtemelen
İspanya, Barcelona’dan Budapeşte’den sonraki sezon arasına kadar olan kısmı
şekillendirecek, yani bizim için elimizden geldiği kadar doğru şeyler yapmak
önemli.
Yarış dışında ve
herkes uçak yolculuklarıyla üslerinden uzaktayken F1’deki en büyük hikayenin
aslında F1 ile hiç alakası yoktu – Fernando Alonso’nun Indy 500’e katılmasından
bahsediyorum. Haber ortaa çıktığında devasa boyutta bir heyecan yarattı ve bir
süre boyunca herkesin tek konuştuğu konu bu oldu. Düşündüğünüz zaman, ilk
IndyCar yarışını ovalde yapmak üzere ve herhangi bir oval değil, bütün meşhur
oval yarış hafta sonlarındaki en meşhur oval pistte – muazzam bir olay. Gayet
hoş bir spor hikayesi.
Indy’i seviyorum
ama eğer tamamen dürüst olursam, beni korkutuyor. Yani onun gidip ilk kez
ovalde yarışacak olması, vay canına. Normal pistte bir IndyCar yarışına varım,
gereken ön hazırlığı yaptıktan sonra, ancak oval pist için sanırım NASCAR’ı tercih
ederim. Çıkması gereken bütün o basamakları düşündüğünüzde; acemi oryantasyon
sürüşleri, ovaldeki trafikte sürüşü öğrenme, son derece çetin ve oldukça büyük
bir olay. Bunu denediği için dünyadaki bütün hakkını teslim etmek gerekir.
Benim tüm bildiğim ise bu sene diğerlerinden daha fazla F1 insanının Indy’i
izleyeceği – bizim de Monaco’daki yarıştan sonra Pazar gecesi yarışı izlemek
için devasa televizyonu olan birini bulmamız gerek. Size garanti ediyorum ki
onun nasıl yarıştığını görmek için hepimiz izliyor olacağız ve motor sporlarını
seven herkes de izleyecek.
Bu yazının orijinali Redbull.com
adresinde Daniel Ricciardo taarafından 5 Mayıs 2017 tarihinde yayınlanmıştır.
Bu çeviri artemiofranchi.org dışında kaynak
gösterilse dahi izin alınmadan yayınlanamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder