5.05.2017

Dan Günlükleri: Kazançları Hedeflemek




Daniel Ricciardo yılın ilk dört yarışından öğrendiği dersleri ve neden F1’deki herkesin Fernando Alonso ile Indy 500 hakkında konuştuğunu yazıyor.


Bunlardan bir tane yazmayalı bir süre oldu ancak biraz meşguldüm, mazaretim bu. Avustralya’dan beri durmaksızın yoldaymışız gibi geliyor. Yaklaşan İspanya ve sonrasındaki Monaco ile -ki bu kendi yatağımda uyuyabileceğim anlamına geliyor- yolda bu kadar zaman harcamayacağım. Rusya’dan sonraki bu haftada yaşadığım çılgın takvimi dengeleyecektir.

Geçtiğimiz Pazar günü Soçi’de yarıştık ve sonra işler hareketli bir hal aldı. 36 saat civarı bir sürede 5 uçak yolculuğu yapmayı başardım! Soçi’deki yarıştan hemen sonra Budapeşte’ye gidip Pazartesi günkü araç gösterisine katıldım sonra o gece Salzburg’da kaldım, oradan Graz’a sonra da Milton Keynes’e geçtim. Red Bull Racing fabrikasındaki simülatörde bir gün harcadıktan sonra Nice’e ve eve döndüm. Yani kısacası Pazar gününü pratikte boş geçirdikten sonra beri bayağı bir şeyler oldu ...


Rusya maalesef benim için gerçekleşmemiş bir etkinlik oldu ve birisi bana beş turdan sonra yarış dışı kalmamın F1 kariyerimdeki en erken yarıştan çekilme olduğunu söylediğinde oldukça şaşırdım. İlk turdaki güvenlik aracını ve frenlerim alev aldığı için pite geldiğimi düşünürsek iki tane düzgün tur atabildiğimden şüpheliyim. Etrafımda bir F1 yarışı yapılıyordu ve ben içinde değildim. Pek hoşuma gitmedi ...

Bu kadar erken yarış dışı kalırsanız ne yaparsınız? Aslında ne yapmam gerektiği hakkında hiçbir fikrim yoktu. İzlemeniz gereken bir prosedür mü var? Yapmanız gereken şeylerin bir listesi var mı? Bilgi verilecek fazla bir şey yoktu, buz banyosuna ya da geri su kazanmaya ihtiyacım yoktu. Üstümü değiştirdim, medya sorumluluklarımı yerine getirdim, fizyoterapistim Sam (Village) ile sohbet ettim sonra da garaja dönüp yarışı seyrettim. Bütün yarışı ayakta izledim çünkü yarış için hazırlandığım için çok fazla enerjim vardı ve yarışta harcayamamıştım. İlginç bir durum, bütün gününüzü 90 dakikalık yarış boyunca zirvede kalabilmek için enerji toplamakla harcıyorsunuz sonra bütün o adrenalini kullanamıyorsunuz. Yani evet, bayağı berbattı ve kendimi biraz şaşkın hissettim. Umarım yakın bir zamanda bütün bunları tekrar yaşamam.



Benim için karışık bir sezon başlangıcı oldu – dördüncülük ve beşincilik okeydi, birkaç yarış dışı kalma geldi ki bu asla istediğiniz bir şe değildir. Nerede durduğumuza dair iyi bir fikrimiz var ve biliyorum ki Barcelona’da nerede olduğumuzu da görmeliyiz. Ancak maalesef şu an ön taraftan çok uzaktayız. Barcelona’da iyi bir güncelleme yapsak bile bunun bizi hemen en üst basamağa çıkaracağını söylemek zor ve hepimiz bunu biliyoruz. Galibiyet mücadelesi için biraz daha süre gerekebilir ancak iyi bir zemin yakalayacağımız konusunda iyimseriz.

Umduğumuz yerden biraz daha geride başlamamız sinir bozucu ancak genel açıdan Mercedes’in tur başına iki saniye farklık bir dominasyon yapamıyor olması ve tepede Ferrari’nin onlara zor zamanlar yaşatıyor olması spor için pozitif bir olay. Son birkaç senede olanları göz önüne alırsak spor için kesinlikle iyiye işaret – biz de bu rekabete katılabilsek hoş olurdu ve ben katılabileceğimiz konusunda iyimserim.


Başka bir aracı geçmek ya da yaklaşmak kesinlikle daha da zorlaştı ve bazı pistler buna diğerlerinden daha fazla katkıda bulunuyor. Fakat genel sorun, araçlar daha geniş olduğu için pistte daha çok alan kaplıyorlar, temiz hava ve boş bir alan bulup araca downforce kazandırmak daha zor oluyor. Bunun gibi ufak şeyler büyük farklar yaratıyor ve sanıyorum ki bütün sürücüler artık savunmanın daha kolay, takip etmenin daha zor olduğunu kabul edecektir. Araçlar devasa şekilde daha geniş değiller ama o ekstra yüzdeyi alıştığımız yarış çizgisine oranlarsanız büyük bir değişim. Zaten dar olan yarış çizgisinden o genişliği de çıkartırsanız çok büyük fark yaratır.

İspanya’ya oldukça dikkate değer güncellemeler getiriyoruz ve bununla ilgili çok konuşuldu. Diğer takımların da deli gibi bastıracağından emin olabilirsiniz. Bu, Red Bull gibi büyük bir takımla olduğumdan beri fark ettiğim bir şey. Normal şartlarda İspanya’ya bayağı farklı bir araçla gidersiniz. Yani bu bizim ne kadar gelişim göstermemiz gerektiği hakkında bir ölçüm yapmamız için bir nevi yeniden başlatma olacak. F1’de buradan itibaren her yarışı kazanmaya başlamamızı sağlayacak sihirli bir değnek yok, o tarz bir şey bulunmuyor. Yani ben gelecek hafta sonu elde edeceğimiz kazançlardan mutlu olacağımızı umuyorum. Muhtemelen İspanya, Barcelona’dan Budapeşte’den sonraki sezon arasına kadar olan kısmı şekillendirecek, yani bizim için elimizden geldiği kadar doğru şeyler yapmak önemli.


Yarış dışında ve herkes uçak yolculuklarıyla üslerinden uzaktayken F1’deki en büyük hikayenin aslında F1 ile hiç alakası yoktu – Fernando Alonso’nun Indy 500’e katılmasından bahsediyorum. Haber ortaa çıktığında devasa boyutta bir heyecan yarattı ve bir süre boyunca herkesin tek konuştuğu konu bu oldu. Düşündüğünüz zaman, ilk IndyCar yarışını ovalde yapmak üzere ve herhangi bir oval değil, bütün meşhur oval yarış hafta sonlarındaki en meşhur oval pistte – muazzam bir olay. Gayet hoş bir spor hikayesi.

Indy’i seviyorum ama eğer tamamen dürüst olursam, beni korkutuyor. Yani onun gidip ilk kez ovalde yarışacak olması, vay canına. Normal pistte bir IndyCar yarışına varım, gereken ön hazırlığı yaptıktan sonra, ancak oval pist için sanırım NASCAR’ı tercih ederim. Çıkması gereken bütün o basamakları düşündüğünüzde; acemi oryantasyon sürüşleri, ovaldeki trafikte sürüşü öğrenme, son derece çetin ve oldukça büyük bir olay. Bunu denediği için dünyadaki bütün hakkını teslim etmek gerekir. Benim tüm bildiğim ise bu sene diğerlerinden daha fazla F1 insanının Indy’i izleyeceği – bizim de Monaco’daki yarıştan sonra Pazar gecesi yarışı izlemek için devasa televizyonu olan birini bulmamız gerek. Size garanti ediyorum ki onun nasıl yarıştığını görmek için hepimiz izliyor olacağız ve motor sporlarını seven herkes de izleyecek.

Bu yazının orijinali Redbull.com adresinde Daniel Ricciardo taarafından 5 Mayıs 2017 tarihinde yayınlanmıştır.


Bu çeviri artemiofranchi.org dışında kaynak gösterilse dahi izin alınmadan yayınlanamaz.

Hiç yorum yok:

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO