20.05.2017

Giro d'Italia 2017: 13. Etap - Son Sprint

Giro'da işi genel klasmana bırakmadan önceki son düz etap geride kaldı. Açıkçası birkaç etaptır bir şeyler yazmıyor olma sebebim de buydu. Artık genel klasman, tırmanış, atak, zaman kaybı, pembe mayo gibi ana unsurlardan bahsetmek istiyorum zira Blockhaus ve zamana karşı dışında bir şey olmaması canımı sıktı. Dümdüz etap da olsa izlemekten sıkılmak söz konusu değil belki ama birbirinin kopyası olaylar hakkında her gün uzun uzun konuşmak gelmedi içimden. Her gün yeni yazı bekleyen illaki olmuştur, onlardan da anlayış bekliyorum.

Gelelim etaba... Fernando Gaviria, bu sezon Giro'daki dördüncü ve son etabını kazanarak henüz 22 yaşında ilk kez bir Grand Tour'da çok ciddi izler bırakmayı başardı. Belki de ilk etaptaki sürpriz kaçışa imkan tanınmasa bugün beşinciyi bile kazanmış olabilirdi. Güçlü gözüken Greipel'i de, yaş olarak gelecekteki en ciddi rakiplerinden Ewan'ı da rahatlıkla geçti gitti. Diğer iki rakibi de etap kazandılar ama Gaviria herkesten çok daha yukarıda. 12. etabın sonunun fotokopi veya ctrl+c kombinasyonu ile üretilmiş bir kopyasını izledik desek yeridir. Pöstlberger son bir kaçış deneyip şaka yaptı ama sonuç değişmedi. Richeze son anda Ewan'ı biraz kapattı ama Ewan da onun üzerine doğru hamle yaptı. İki taraftan birine suç atıp haksızlıktan bahsetmeyi doğru bulmuyorum bu olayda. Richeze, liderine yol açmak zorunda, Ewan da sprint yolu bulmak zorunda, e hal böyleyken bir tarafa suç atmak son derece anlamsız olurdu. Ciddi ve yaralayıcı bir kazaya da dönebilirdi iş ama sprintin doğası gereği bu tip sürtüşmeler olmak zorunda. Yoksa uçak pistine koy herkesi yan yana, en hızlı giden kazansın...

12. etap da 13. etap da Gaviria ile sona erdi. Bundan sonra sprint yok. Sprint olmamasına güzel diyemem ama Nibali'nin de sıkça bahsettiği, genel klasman iddialısı herkesin merakla beklediği 20 Mayıs ve sonrasındaki 1.5 haftalık süreç geldi çattı. Giro'da artık sekiz etap var ve sekiz etap boyunca ya inecekler ya çıkacaklar. Neredeyse düzlük yok diyebiliriz. Bu açıdan bakınca sprintlerin son bulması güzel. Tek düşündürücü nokta, siklamen mayoyu almaya kimin gücünün yeteceği. Gaviria sekiz etap boyunca acı, çile ve sıkıntı çeke çeke Milano'ya gitmeyi deneyebilir. Bu konuda iddialı da gözüküyor ki henüz 22 yaşında bir Grand Tour'da puan mayosunu almak, kariyer açısından büyük ve etkileyici bir detay olacak. Umarım en azından kendisi son güne kadar gider. Bu konudaki hedefini okumadım ama son birkaç günde değişen bir şey olmadıysa buraya gidebilmesi olası. Zaten yayında da Berkem Ceylan bahsetti, dağlık etapları çekmek, sprinterlerin bacakları ve gelecekte uzun turları çıkarabilmeleri için yararlı bir şey. Zaman limiti içinde kalarak nefes nefese yokuş çıkmak bugün zor olabilir ama 22 değil 32 yaşına geldiği zaman o çıktığı tüm yokuşlara minnet duyacak Gaviria. E profesyonel bir adamın da bundan elbet haberi vardır. Dediğim gibi, umarım dayanır ve son gün Milano'da olur. Bisiklet takip etmeye ilk olarak sprintlere hayranlık duyarak başlamış bir adam olarak Gaviria'yı son gün o mayoyu kazanmış halde görmeyi istiyorum.

Bundan sonra genel klasmanda dengeler her bir yokuşta ayrı ayrı değişebilir. Birkaç tane şok abandone görüp ne kadar güçlü olsa da Milano'ya gidemeyecek, gitse de ilk 20'ye bile zor tutunan isimlere tanıklık edeceğiz önümüzdeki günlerde. Tam tersi olarak ilk 10'da nasıl yer aldığına şaşıracağımız, genel klasman mücadelelerine renk katacak bir veya birkaç yeni yüz de göreceğiz. Giro şimdi başladı diye diye 13 etabı yedik ama Giro, 14. etapla beraber acımasız ve korku dolu yüzünü göstermeye başlayacak.

Buraya kadar iyi dinlendik, artık izleyenler de sporcular kadar yorulacaklar son sekiz etapta!

Hiç yorum yok:

  ©Artemio Franchi. Template by Dicas Blogger.

TOPO