Bugün itibariyle sezonun 5. yarışı olan İspanya GP'sini geride bırakmış durumdayız. Sezonun geri kalanı hakkında konuşmak için biraz erken olsa da yarış yazılarına sığdıramadığım iki konu hakkında kısa bir şeyler karalamak istedim.
-Lance Stroll ve Jolyon Palmer. Bu ikilinin ortak özelliği, sürüş kabiliyetlerinin ciddi şekilde sorgulanıyor olması.
-Stroll'ün pay driver olduğunu belirtmiştim. Yani takımdan maaş almak yerine takıma para vererek o koltukta oturuyor. Williams için şimdilik sıkıntı yok. Stroll'ün uzun vadeli planlara dahil olduğunu belirtiyorlar. Yine de Stroll'ün şimdiye kadar gösterdiği performans ileriye yönelik hiçbir ışık vermiyor. İlk üç yarışının üçünde teknik aksaklık ve kendisine çarpılması sonucu finiş göremeyen genç sürücü için bunu yazmak belki erken ama bitirdiği iki yarışta da kendini gösteremedi.
-Rusya'da takım arkadaşı Massa'nın iki sıra arkasında 11. olan Stroll, dün ise nasıl başardığını hala anlayamadığımız bir şekilde, kaza yapıp arkasına düşen Massa'ya geçildi ve yarışı bitiren sürücüler arasında sonuncu oldu. Stroll bu sezon Massa'dan çok şey öğreneceğini söylüyor ama o öğrendiklerini pistte uygulayacak yeteneğe şu an sahip değil.
-Jolyon Palmer ise bambaşka bir mevzu. Bu arkadaş hem kötü sürüyor hem de üstüne maaş alıyor. Avustralya'da teknik aksaklık yüzünden, Rusya'da ise Grosjean ile çarpışarak ilk turdan yarış dışı kalan Renault sürücüsü kalan yarışlarda ise iki 13.lük bir 15.lik aldı.
-Kendisini kıyaslamak için gidip Hamilton'ı, Vettel'i, Ricciardo'yu, Massa'yı hatta Ocon'u bile seçmiyoruz. Hemen takım arkadaşı Nico Hulkenberg'in ne yaptığına bakıyoruz çünkü bildiğim kadarıyla Renault sürücüleri arasında ciddi bir ayrıma gidip "Nico sen al elimizdekinin en iyisini kullan, Jolyon sen de git şu arkada çıkmalar var oradan seç işte kendine bir şeyler hacı." demiyor.
-Nico Hulkenberg şu ana kadar sırayla 11, 12, 9, 8 ve 6. sıraları alarak gelişen bir performans göstermiş. Yaptığı tur süreleri de elinden gelenin en iyisi. Palmer ise İspanya'da değil takım arkadaşına yaklaşmak, az önce bahsettiğim Stroll'ü zar zor geçip 15. oldu. Stroll'ün aksine genç de sayılamayacak bir yaşta olan (26) Palmer'ın Formula 1'de yerinin olduğunu göstermek için kritik bir sezon. Geçen sezonu da yalnızca 1 puanla tamamlayabilmiş.
-İsterse takıma para vermeye başlasın, taraflı tarafsız bütün seyirciler tarafından eleştirildiği takdirde bu sporda tutunması zor olacaktır çünkü pazarlanabilirlik de oldukça önemli. Kimse Renault koltuğunda 15.lik savaşı veren birini izlemek istemez.
-Bir diğer konu lastikler. Pirelli bu konuda büyük tökezledi. Neden tökezledi, çünkü yumuşak lastikler beklendiği kadar hızlı aşınmıyor. Sürücüler için sevindirici olsa da izleyenler açısından daha az pitstop dolayısıyla daha az heyecan demek. Dün Hamilton aşınmış(!) yumuşak lastiklerle en hızlı turlara imza atmayı başardı. Normal şartlarda yarışın sonuna doğru aşınan lastiklerle Hamilton'ın yol tutuşu kaybetmesi gerekirdi.
-Bu aşınmama yüzünden yarışlara gelen üç farklı set lastiklerden en sert ve dayanıklı (yani en yavaş) olan set antrenmanlar hariç hiç kullanılmıyor bile. Takımlar kural gereği yarışta iki farklı set lastik kullanmak zorunda olmasalar bütün yarışı en yumuşak seçimlerle geçirip gidecekler. Bu dengeyi yakalamak biraz zor çünkü çabuk aşınan lastiklerde de sürücüler şikayet etmeye başlıyorlar ama şu anki denge dayanıklılık yönünde biraz fazla kaymış durumda.
-2 hafta sonra Monaco GP var. Yarıştan çok sıralama turlarının ön plana çıktığı, heyecandan çok prestijin ön planda olduğu bir pist. Bu yeni uzun ve geniş araçların (özellikle Mercedes) orada ne yapacağını merakla bekliyorum. Herkese iyi günler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder