Dinlenme gününe girilince ben de dinleneyim diyerek etap yazısını 24 saatten uzun bir zamana yaydım. Bence yaşanan aptallıklara karşı bir nebze sakinleşmiş olmam iyi. Etap sonu hızlıca yazsaydım cinnet geçiriyor olurdum buralarda. Çıldırmamın sebebini tahmin etmeniz zor olmasa gerek. 50 saniye fark atılan Froome bir şekilde diğer favorilere yeniden yaklaşıyorsa kimse kusura bakmasın, bu çok çok büyük bir aptallıktır. Utanmasalar böyle bir durumdan başarısızlıkla çıkıp bir de fark yiyeceklerdi Froome'dan. Adam son 200'de sprint attı ama neyse ki ucundan tutunabildiler. Aklım almıyor bazı şeyleri. Cidden uzun yıllardır görmediğimiz türden stratejik ve taktiksel hatalara denk geliyoruz bir süredir.
Etabı kazanan Mollema, günün güzel sürprizlerindendi. Yani birçok aday vardı burası için ama Mollema ilk tercih miydi derseniz bence değildi. Bu profile çok daha uygun adamlar varken en büyük emeği o harcadı ve Trek'in Tour de France macerasını "felaket" olmaktan çıkarıp harika bir işe imza attı. Sonuna kadar hak etti bu etabı. Etap sonu da yazmıştım, aldığı etaba hiç düşünmeden sonuna kadar sevinebileceğimiz adamlardan biri Mollema. Tebrikler kendisine.
Günün anlam verilemeyen olayına dönersek. Son yokuşta atak başlamışken Froome sorun yaşadı ve geride kaldı. Atak başlamışken mekanik problem yaşadığı için bu defa durma veya bekleme gibi bir şey olmadı ama sadece üç -hatta iki buçuk- domestikle Froome, neredeyse tam kadro gitmekte olan AG2R ve diğerlerini yakaladı. 15-20 saniyelerden dönmesi herkes için normal karşılanacak bir durumdu ancak 50 saniyeye yakın farktan dönüp etaba tutunması ve zaman kaybetmemesi gerçektne Aru-Bardet-Uran üçlüsünün büyük hatası oldu. Froome'u yenmek yerine podyumdaki 2-3'e tutunma derdindeler herhalde. Froome'u darmadağın edip podyum dışı bile bırakabilecek güçleri varken bu korkaklıkla iki haftada makası 30 saniyenin altında tutmaları gerçekten büyük başarı. Sırf bu yüzden kendilerine madalya takılmalı. Bu kadar korkak, pasif ve kötü yarışıp hala genel klasmana ortak olmak, aktif yarışarak genel klasmanı kazanmaktan daha büyük başarı.
Froome sorun yaşarken atağı yaptınız tamam da, kulağınıza 50 saniye fark söylendiği anda bacakları son şeker ve karbonhidrat tanesini bile tüketene kadar makine gibi çalıştırmamak da neyin nesi? AG2R yokuş zamana karşı yapabilecek kadar kalabalıkken farkı açamayıp kaderine razı oldu. Astana va Aru zaten domestik namına bir şey ortaya koyamadıkları için herkes adına umutsuz vakaya dönüştüler. Bakalım bu korkaklar nereye kadar böyle gidecekler. Çarşamba ve perşembe Galibier ve Izoard kaldı sadece. Bu son iki HC kategoriden de bir şey elde edemezsek cumartesi öğleden sonrası Froome'un herkese en az 45'er saniye fark atıp geçtiği ve şampanyayı patlattığı zamana karşıyı izleyeceğiz.
Günün en büyük ikinci alkışı kesinlikle Dan Martin'e. Diğer korkaklara aldırmadan yapabileceğinin en iyisini yapmaya çalışıyor. Üstelik Porte ile yaşadığı kazadan kalma izler devam ederken yapıyor bunu. Dinlenme gününü daha da güçlenerek geçirdiyse cesaret namına bir şey ortaya koyamayan üçlüden podyumu çalabilir. Umarım çalar. 15. etabı podyum adayları arasında zaman kazanarak noktalayan tek isim kendisiydi zira.
Blogu F1 ile coşturan, ara ara bisiklet tweet'leriyle korku dolu imalarda bulunan Ögeday, Giro'daki pasif sürüşünden referansla "Quintana denen KORKAK ne durumda?" demişti Tour de France öncesi değerlendirmemizde. Meğer az bile söylemiş, Quintana'nın Giro'daki halinden daha da korkak ve pasif bir genel klasmancı ordusu var elimizde. Froome bu defa da kazanırsa eskisi kadar rahat olmayacak, çabalayarak ve bir şeyleri zorlayarak almış olacak ama bundaki payın yarısı bu korkak ordusunun olacak. Bak yine aklıma geldi sinirlendim, Aru denen salak Froome'la el ele tempo yaptı ya, daha ne konuşuyoruz ki biz?
17.07.2017
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder