Başı ve sonu teknik sorunlarla dolu, zaman zaman çok heyecanlandığımız bir yarışı geride bıraktık.
-Sezonun ilk iki yarışından beri sıralama turlarıyla ilgili fazla bir şey yazmıyorum, bu sefer ise hiç izleme şansım olmadı. Fernando Alonso'nun ilk seansta 1. sırayı almış olması, Bottas ve Ricciardo'nun sıra cezaları gibi bir takım olaylar olmuş.
-Kovulacak mı? Yerine kim gelecek? Bir kolundaki kaslarının yarısını zor kurtardıkları Robert Kubica testlerde daha iyi sonuç alır mı? sorularıyla gündemden düşmeyen Jolyon Palmer yarıştan ise daha formasyon turunda düşmeyi başardı. Bu sefer kendisinin kabahati yok. Kendi ülkesinde, seyircisi (Hamilton'dan arta kalan kim varsa artık) önünde hidrolik sorunları nedeniyle yarışa başlayamadı ve bu yüzden bir formasyon turu daha atıldı.
-Max Verstappen'in Vettel'in kötü startından faydalandığı bir başlangıç izledik. Genç Hollandalı bu sefer şanssızlık yaşamadı ve üçüncü sıraya yerleşerek Vettel'in başına bela oldu.
-Toro Rosso ise Kvyat konusunda bir şeyler yapmamanın cezasını ağır ödedi. Daha ilk turun yarısına gelmeden Daniil Kvyat takım arkadaşı Carlos Sainz Jr. ile dalaşırken yarış dışı bıraktı, kendisini de son sıralara mahkum etti. Kvyat'ın bu seferki denyoluğunun dolaylı kurbanı ise az kalsın Kevin Magnussen oluyordu. Kvyat resmen "kovmir misen ağam?" moduna girdi.
-Red Bull takım sorumlusu Christian Horner yarış sonrasında Sainz Jr.'ın doğru ücret karşılığında satılık olduğunu açıkladı. Kvyat'ın da bir şekilde şutlanacağını, Ricciardo'nun seneye şampiyonluğa oynayacak bir araç gelmezse -ve gridde daha iyi bir araçta pozisyon olursa- ayrılma ihtimalini düşünürsek Red Bull ve Toro Rosso'nun önümüzdeki iki sezonki kadrosu radikal değişiklikler görebilir. Verstappen'i bu denkleme eklemedim. Aslında en çok dedikodu kendisi üzerinden dönüyor ancak 2019'a kadar Red Bull'da kalması büyük ihtimal, açıklamalar bu yönde.
-Toro Rosso -ve uzun vadede Red Bull için- sürekli Pierre Gasly ismi ortaya çıkıyor. Kendisi Formula E serisinde Buemi'nin yerini geçici olarak almıştı. Yaz arasında sürpriz bir şekilde Toro Rosso'ya gelebilir mi acaba?
-Yarışa dönecek olursak, kazadan sonra güvenlik aracı eşliğinde birkaç tur atıldı. 7. turda Sauber pilotları birbirlerini ufak ufak itip kaktılar. Ericsson "ben Wehrlein'a yol verdim ama o bana yol vermedi, teşekkür ederim." gibi bir laf soktu.
-Kvyat'a pitten geçme cezası geldi.
-Yarışın en heyecanlı anlarına 14. turda şahit olduk. Vettel, önünde kendisine engel olan Verstappen'i geçmeye çalıştı fakat genç pilot karakteristik özelliği olan "agresif savunma" işini iyi yaparak yerini kaptırmadı.
-Şampiyonluk yarışında Ferrari-Vettel destekçisi olsam da birebir her mücadelede Verstappen'i desteklemeye devam edeceğim.
-Ancak Verstappen'i yine takımı bir şekilde yakmayı başardı. 19. tur pite gelen Vettel'in aksine 20. turda girdiği pitte saniye kaybederek yerini pitte kaptırmış oldu. Sonra da Vettel farkı açıp götürdü zaten.
-Hamilton, Raikkonen ve Bottas'tan hiç bahsetmedim çünkü Bottas arka taraftan tek tek geçiş yapıp üçüncü sıraya gelmişken, Hamilton da önde Raikkonen'e fark atmış bir biçimde yayıla yayıla yarışı sürdürmekteydi.
-Ricciardo da 19. sırada başladığı yarışta hızla üst sıralara tırmanmaktaydı. 20. sırada başlayan Fernando Alonso da Ricciardo gibi geçiş üstüne geçiş yapsa da 34. turda teknik arızayla -şaşırmadık- yarış dışı kaldı. Bu seferki arıza motordan değil yakıt enjektör parçasından kaynaklanıyormuş, bu parçayı da genelde üçüncü parti firmalardan alıyorlarmış.
-Bir ara Bottas ile mekaniği arasında geçen "-İyi işti Bottas. -Minimum konuşalım." diyaloğu Fin pilotun robot olup olmadığı konusundaki şüpheleri devam ettirdi.
-Yarıştaki en temiz geçişlerden biri Ricciardo'dan geldi. 36. turda Magnussen'i son sürat şekilde geçmeyi başardı.
-Pit sonrası normal olarak geriye düşse de 43 ve 44. turlarda Vettel'in ardına gelen Bottas iki kez geçiş denedi. İlkinde Vettel, Verstappen'e denediği gibi Bottas'ı dışarı çıkmaya zorladı ve yerini korudu. İkinci seferde ise Bottas tertemiz bir geçiş yaparak 3. sıraya yerleşti.
-Yarış sonundaki Ferrari dramlarına gelmeden önce diğer takımlara tek satır değinmek istiyorum.
-Force India ortalama bir yarış çıkardı. Bakü'den çıkardıkları ders sayesinde artık pilotlar gereksiz yere birbirlerini sıkıştırmıyor. 8 ve 9. sırayı kapatarak puanlar almayı başardılar.
-Sauber bildiğimiz gibi. Yalnız Wehrlein nasıl Kvyat'ın arkasında kaldı onu anlamadım.
-Williams'ta Massa 10. sırayı alırken Stroll "one hit wonder" mı acaba sorularına yol açarak 16. sırada kaldı -cidden Kvyat'ın arkasında kalmak enteresan bir başarı, herhalde sorun yaşadı ben gözden kaçırdım-. Bu arada Massa yeni araçların tadını almış olacak ki "yea emeklilikten sadece Williams için tek sezon döndüm ama seneye de neden olmasın" diye kendisine yol yapmaya başladı.
-McLaren'da yarışta tek kalan isim Stoffel Vandoorne'du, 11. sırayı aldı. Bu adamı daha iyi ve güvenilir bir araçta izlemek istiyorum çünkü kumaşı kaliteli, belli.
-HAAS 12-13ü kapattı. Puan vermiyorlar ama Magnussen'in yarışın başında atlattığı tehlikeyi düşününce daha kötüsü de olabilirdi.
-Palmer'ı yarış başlamadan kaybeden -ki aramamışlardır- Renault'a ise yine puanları getiren Hulkenberg oldu. İyi ve hatasız bir sürüşle 6. olmayı başardı.
-Gelelim yarışın son iki turunda yaşadığımız, IMDB'de puanı 9.2 olan Scuderia Ferrari dramına. Önce 50. turda ikinci sırada bulunan Kimi Raikkonen'in sol ön lastiği patladı. Ferrari takımı ikinciliği kaptırmanın üzüntüsünü yaşarken en azından Vettel'in Hamilton'a yaklaşmış olmasıyla biraz seviniyordu ki Vettel'in de sol ön lastiği patladı. Raikkonen üçüncülüğe tutunmayı başarsa da Vettel bitişe uzakta kaldığı için 7. sıraya kadar düştü. Vettel için zaten Verstappen'in arkasında kaybettiği süreden sonra ilk iki sıra çok zordu ama böylesine bir hasar da beklenmedik oldu. Puan farkı 1e düştü.
-Sorunun neden kaynaklandığı konusunda kesin bir açıklama yapılmadı. Raikkonen lastiklerden yarış içinde şikayet etmişti, Vettel'in ise Bottas'ın atağı sırasında sol lastikte ağır bir blokajı vardı belki o hasarın etkisi olmuştur.
-Verstappen de önlem olarak pite girip lastiklerini değiştirdi. Değiştirmese podyuma çıkabilir miydi ya da lastik patlatıp eldeki 4.lükten de mi olurdu bilemiyoruz. En azından yarış bitirebildi, umarım bütün şanssızlığı geride kalmıştır.
-Ricciardo 19. başlayıp 5. bitirdi. Günün sürücüsü seçildi. Bu hafta sonunda kendisinden geriye kalan bir diğer anı ise zaman zaman Bottas'ı trollemesi oldu.
-Mercedes biraz şansın da yardımıyla Silverstone'da duble yapmayı başardı. Hamilton burada üst üste 5. galibiyetini almayı başardı, yarış sonrası ise basın toplantısında beklenirken kalabalıkta sörf yapmakla meşguldü.
-Yağmuru yine bekledik, yine gelmedi. Az bir şey atıştırıp geçti. Sinir bozucu.
-Puan durumu Vettel 177, Hamilton 176, Bottas 154 oldu. Takımlarda ise Mercedes 330, Ferrari 275, Red Bull 174. Esas puan kavgası orta-alt sırada Williams 41, Toro Rosso 33, Haas 29, Renault 26 arasında dönmekte.
-Silverstone'da sevdiğimiz tanıdık bir isim de vardı. Mark Cavendish ortalıkta mutlu mutlu geziniyordu.
-Mercedes'in -özellikle Hamilton'ın- birkaç ay önce çok genç yaşta bacaklarını kaybeden Formula 4 pilotu Billy Monger'ı sürekli takım etkinliklerine sokması çok şık bir hareket oldu.
-Yazıyı bu sefer üzücü bir şekilde noktalamam gerekiyor. 2014 Japonya GP'de kenarda başka bir aracı kaldıran vince çarpıp hastaneye kaldırılan, 2 yıl önce bugün ise genç yaşında yaşam mücadelesini kaybeden Jules Bianchi'yi anmak istiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder