Geçen yıl parkur açıklandığı an
"Sagan etabı olmuş bu" dediğimiz etap, en büyük favoriye gitti. Herhalde yakın tarihin en sürpriz olmayan sonuçlarından biriydi. Gerçi
Valverde için de pek uygundu. %100 bir Sagan etabı değildi, Valverde'nin arayıp da bulamadığı ortamdı bugünkü. İlk gün abandone olmasaydı büyük oranda işin içinde olacaktı. Baştaki
%11 maksimum eğimde bir
Ardenne Klasikleri atağı ile alabilirdi. O olmayınca da Sagan kendine en uygun etabı almakta zorlanmadı hiç. Yani zorlanmadı derken, genel anlamda zorlanmadı. Yoksa birkaç santimetre ile alabildi çünkü tam
sprinte başlayıp farkı atmışken ayağı klipsten çıktı, tekrar takıp sprint attı aldı. Bu bambaşka bir manyaklık. Bahar klasiklerinde iki kez ciddi kaza yapsa da gidonuna ve bisikletine en hakim, sürüş yeteneği en üst isimlerden biri Peter Sagan. Çok hazzetmediğim biri olsa da böyle bir manyağa hakkını vermek lazım. Kaza yapan rakibinin üstünden atlar, ayağı klipsten çıksa da takıp yokuş sprinti kazanır...
Buna saygı duymuyorsanız bisikleti veya başka bir sporu takip etmeyin. Ayakta alkışlanacak sürüş dersleri bunlar resmen.
Etabın geneli ise epey sıkıcıydı. Bunun tek açıklaması bu. 212.5 km etapta son 2 km gelsin de olay izleyelim dedik adeta. Arada ufak bir iki duraksama, kopma ve mekanik problem izlesek de sorun olmadı.
Romain Bardet dün olduğu gibi bugün de düştü ancak pek sorun olmadı neyse ki. Birkaç dakikada tekrar peloton'u kuyruktan yakalayıp kalabalığa dahil oldu.
Etabın son bölümü dışında en dikkate değer şey
Lotto-Soudal'in stratejisiydi. Ya da olmayan strateji mi demeliydik?
Adam Hansen kaçarken
De Gendt gitti yakaladı, tempo yaptı, Hansen tutunamadı düştü -ki etabı da 11 dakika 46 saniye geride,
187. tamamladı- ve De Gendt'in kendi de 5 dakika 42 saniye geride
182. tamamladı. Alamasalar da tepede yer alabilecekleri bir etapta kendi kendilerini yaktılar resmen. Erkenden etap kovalayacak hale geldi De Gendt. Biraz üstte ve mücadelede kalsa iyiydi aslında. Lotto'nun profile esas uyan adamı
Wellens'in
13. bitirdiğini unutmamak lazım. Genel klasman için iyi gidiyor şu an.
Etabın ilk dördü, diğerlerine ikişer saniye fark atmış olsalar da bu genel klasman için hiçbir şey ifade etmiyor zira
Froome, Contador, Porte, Bardet gibi isimler
2 saniye farkı beraber yediler ve üst sıralarda kaldılar. Benim dikkatimi çeken en önemli detay iki Fransız oldu.
Pinot ve Barguil. Sanırım Barguil bu turda hiçbir şey başaramayacak zira sebepsiz yere
15 saniye yedi bugün. Daha doğrusu 13 diyelim, Froome'u referans alıyoruz sonuçta. Pinot, zaten amaçsız ve yorgun geldiği Tour'da kendini etap zaferine odaklamış oldu erkenden, çünkü 150. oldu ve 3 dakika 5 saniye yedi. Aslanım benim, Fransa topraklarına ayak bastığı zaman Giro'yu unutturup eskiye döndü. Yine Cannondale'den Talansky 23 saniye yedi. Cofidis'in lideri diyebileceğimiz Navarro da 27 saniye yedi, büyük utanç bence kendi adına. Fortuneo-Oscaro'nun lideri Sepulveda da temponun kurbanı oldu ve 1 dakika 3 saniye gibi bir rezilliğe imza attı. Tüm bu değerler Sagan'dan değil Froome'dan yenen farklar. Bir de
Yates 8 saniye yemiş, bu tip küçük kayıplar
Orica'nın liderini Yates değil
Chaves yapar ki olması gereken zaten buydu bence.
Bunun dışında uzun uzun söyleyecek bir şeyimiz yok. 5 saat 7 dakika süren ve 212.5 kilometrenin son 2 kilometresine sıkışan bir etap oldu. Porte'un son yokuşta temposu güzeldi, az önce bahsettiğim 10-20 saniyelik dökülmelerin sebebi oydu. Genel klasman ilk 10'una yarışan görece "küçük" rakipleri silkelemiş oldular büyük abiler. Bir de ilginç not, Sagan'lardan dünya şampiyonu olan Peter etabı alırken, Slovakya şampiyonu olan abi Sagan ise 192. oldu. Gerçi neye göre ilginç bilmiyorum, bunun şaşırılacak yanı yok. Kendimi de gömdüm. Neyse daha saçmalamayayım en iyisi, görüşürüz 4. etapta...
Peter Sagan'ın ayağının klipsten çıktığı ve klipsi tekrar taktığı an:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder