Askerliği yiyip bitireli pratikte 2.5 hafta, kağıtta ise 5 gün oldu. Bilgisayar başına geçtiğim son birkaç gündür bir yazı yazayım, çeviri yapayım da ortamlara geri döneyim gibi niyetlerim vardı ancak kışla içinde girdiğimiz psikoloji yüzünden -internet erişimim olmasına rağmen- her spor dalına "haydi ya öyle mi olmuş vay Emenike" mesafesindeyim. Askerliğini yapmış olanlar bilir, yapmamış olanlara tarif etmesi gerçekten zor oluyor ama şöyle açıklamaya çalışayım: günlerce beklediğim; nöbet, iş, temizlik vs. hiçbir görevim yokken sakin kafayla izlemeye çalıştığım Galatasaray-Göztepe maçının 20. dakikasında "ben ne izliyorum ki" tepkisini vererek gidip uyumayı tercih etmiştim.
Yavaş yavaş bu psikolojiden sıyrılıyorum ve geçtiğimiz altı ay içinde olup bitenleri detaylarıyla öğrenmeye çalışıyorum. Sadece elimin pası gitsin diye yazacağım bu yazıda ise ne kitap, ne spor, ne de askerlik anısı anlatacağım. 3 haftadır telefonumun şarjını emikleyen, deli gibi sardığım bir oyundan bahsetmek istiyorum. (Hayır viral reklam almadık ama vermek isteyen varsa iletişime geçebilir. Lazım çünkü...) Unutmadan, ben gittikten sonra birkaç kişi mesaj ve yorum yazmış. Onlara da çok teşekkür ederim, yazıların okunduğunu bilmek gurur veriyor.
Dashy Crashy isimli şeytan icadı prensip olarak çok basit. Aracınızla beş şeritli bir yolda sonsuza ilerliyor, yolunuza çıkan diğer araçlara ve engellere çarpmamaya çalışıyorsunuz. Bu basit ve sıkça gördüğümüz formülü eğlenceli kılan ise verilen görevler, belirli bir puan toplayınca açılan fenomen olmuş araçlar, her aracın farklı bir özelliğinin hatta farklı bir oyun modunun olması. Oyun içinde oyunlar mevcut denilebilir. Örneğin askeri jiple tank desteği çağırarak engellere takılmadan ilerlerken, Knight Rider ile gece olduğunda üç kat puan toplayabiliyor, ralli aracıyla trafiksiz bir ortamda checkpointlere yetişmeye çalışıyorsunuz. Kargo aracıyla yol üstünde kutuları alıp bırakarak, çöp aracıyla kaza yapmış araçları toparlayarak puanınıza puan ekliyorsunuz. Oyunda uzaktan kumandalı arabadan X-Wing'e, Batmobile'den Tardis'e geniş bir yelpaze mevcut. Oyun son derece hızlı akıyor, ses efektleri ve emoji dolu görseller de bir an olsun canınızın sıkılmamasına yardımcı oluyor.
Bir diğer sevdiğim nokta oyunda -IOS için en azından- zırt pırt reklam çıkmaması. Böylesine hızlı ve sık sık başa döndüğümüz bir oyunda aralara reklam girse ikinci saatte silmiş olurdum. Oyun bu iğrenç formül yerine reklam karşılığı açılmamış bir aracı 5 sefer kullandırmak, bonus puan vermek, kaldığınız yerden devam etmek gibi özellikler sunuyor. Bu keyfi reklam uygulaması oyundan kopmanızı engellerken geliştiricilere destek olmanız için de can sıkmayan fırsatlar sunuyor.
Dashy Crashy'i indirmek için: Appstore ya da Google Play linklerine bakabilirsiniz.
Bu ısınma yazısını noktalarken silah altındaki alt devrem, sayın blog yazarımız Eric Cantona'ya ve aylardır blogu boşlayan ev sahibi Fırat Selçuk'a selamlar gönderiyor, herkese esenlikler diliyorum. En yakın zamanda yepyeni çevirilerle görüşmek üzere (bir altı ay daha haber alınamadı).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder