Hamilton'ın sıralama turlarında attığı 1 saniyeye yakın farktan sonra sezonu kapatıp gidelim yorumunu yapmıştım, hala aynı görüşü savunuyorum ancak bugün bizi bir sürpriz karşıladı. Hamilton üçüncü kez Avustralya'da pole pozisyonunu aldıktan sonra yarışı kazanamadı Vettel ise üst üste ikinci kez kazanmış oldu.
-Temiz bir start ile başlandı. Starta damga vuran isim Verstappen'in bir anlık yavaşlığını fırsat bilerek 4.lüğe yükselen Magnussen oldu. Bottas sıralamada yaşadığı kazadan sonra takımının çabasıyla pitten başlamamayı başardı ancak beklenen başlangıcı yapamadı.
-Günün ilk yarış dışı kalan ismi Sergey Sirotkin oldu. Williams'ın Rus pilotu frenleri kaybettiğini söyleyerek süzüle süzüle pistin dışına çıktı. Yarış sonrası yapılan incelemelerde piste atılan plastik sandviç paketlerinden birinin hava kanallarından girerek fren sistemini bozduğu yönünde güçlü bulgular olduğu açıklanmış.
-İkinci isim direksiyonu bozulan Sauber pilotu Marcus Ericsson oldu. Sauber'den bir açıklama göremedim ancak yanlış duymadıysam direksiyon problemi yüzünden pite geldi. Sauber için underdog olabilir demiştim bir yarışla fikir değiştirmek istemiyorum ancak gerçekten yavaş kaldılar gerek sıralamalar olsun gerek yarış olsun. Yine de...
-Yine de bir Toro Rosso Honda değiller. Honda, sloganı hayalin gücü olan aşmış firma artık gücün hayali haline geldi. Pierre Gasly motor yağ yakınca yarışı bırakmak zorunda kaldı, Hartley ise yarışı 1 tur geriden bitiren tek isim oldu. Birazdan değineceğim McLaren'in halini görünce insan gerçekten hayret etmiyor.
-Williams da geçen sezondan sonra inanılmaz vasat devam eden bir başka takım. Stroll koca yarış boyunca bir tek Hartley'i geçebilirken Sauber pilotu ilk sezonunu yaşayan isim Leclerc'e geçilmeyi başararak gönülleri yine fethetti.
-Renault ile McLaren'in kendini bulması Force India'ya yaramadı. Geçen sezon aldıkları sonuçlar hakkında abartmamak gerektiğini yazdığımı hatırlıyorum. Çünkü gerçekten de Mercedes, Ferrari ve Red Bull ilk altıyı domine ederken, hatta çoğu zaman Red Bull sorun yaşadığından bu ilk 5e dönüşüyordu, 5-6 ve sonrasına gelip puan almak muazzam bir iş değildi. Bütçelerine göre iyi iş yapıyorlar o açıdan hala takdir ediyorum ancak form tutan rakipleri karşısında geçen sezonki performansı gösterebilecekler mi şüpheli.
-Honda'yı terk edince kendini bulan McLaren'de Vandoorne 9. Alonso ise 5. sırayı aldı. Fernando Alonso Günün Sürücüsü seçildi. İyi bir yarış çıkardılar, Alonso'nun telsizde söylediği "artık savaşabiliriz" sözü ne kadar rahatladıklarını gösteriyor. İnternette gördüğüm yorumlardan tahmin ettiğim kadarıyla kendini jiletleyen Alonso hayranları olmuş.
-Renault da Hulkenberg'in 7. Sainz'ın 10. olmasıyla puanlar almış oldu. Yarışta Sainz'ın su şişesiyle sorun yaşayıp mideyi bozması dışında bir olayları olmadı. Efendi gibi yarışıp gittiler valla çok takdir ediyorum bu adamları...
-Red Bull, Ricciardo'nun 3 sıra cezası yüzünden sıralama turlarındaki yerine yerleşemedi. Verstappen de startta boşluk ararken yavaşlamak zorunda kalınca bayağı bir süre Magnussen'in arkasında kaldı. Üstüne bir de spin atınca 8. sıraya kadar düştü. Ricciardo ise yarıştaki piyangonun -birazdan değineceğim- Vettel'den sonraki en kazançlı ismi oldu. Az kalsın Avustralya'da podyum gören ilk Avustralyalı olacaktı ancak Raikkonen'i geçemedi ve dördüncülükle yetindi. Bu arada telsizde Raikkonen için "elbet bir hata yapacak" diyerek gaz vermeye çalışan Red Bull mekanikeri yürekleri dağladı. Yani şu sözün en son söylenebileceği adamlardan birisi Raikkonen bunu ona bayıldığım için söylemiyorum.
-Geldik günün belki de sezonun en büyük fiyaskosuna. Sıralama turlarında tarihi bir derece ile en iyi pozisyonunu alan HAAS takımı, yarışı 4-5 götürürken iki dakika içinde iki aracını da pitte öldürmeyi başardı. Önce Kevin Magnussen'in sol arka tekerleğinde sorun yaşanmasına rağmen salınması daha sonra da Romain Grosjean'ın yine sol tarafta problem yaşandığı halde ısrarla salınması HAAS için rüyayı kabusa dönüştürdü. Pite gireni öldüren HAAS ekibini teselli eden ise Grosjean oldu.
-Günün kaybeden bir diğer takımı ise Mercedes oldu. HAAS kadar kaybetmeseler de yarışı HAAS faciasına kadar önde götüren Hamilton'ın pite giren Vettel'e geçilmesi ile yarışı kaybettiler.
-Toto Wolff bunun sebebinin beş yıldır kullandıkları bir simülasyon yazılımının VSC (sanal güvenlik aracı) durumunda yaptığı yanlış hesap olduğunu açıklamış. Raikkonen'e fark koymaya çalışırlarken simülasyonunun verdiği veri sonucunda Hamilton'a yanlış zaman verdiklerini bu yüzden yavaş kaldığını ve Vettel'e geçildiğini söylemiş.
-Sıralamalardaki büyük farktan sonra gülücükler saçan uçana kaçana laflar atan Hamilton'ın basın toplantısında sirke satan yüzü görülmeye değerdi. Ben hala 5. şampiyonluğu kendisinin alacağına inanıyorum, istemesem de.
-Bottas ise geçiş yapmanın zulüm olduğu Albert Park'ta fazla yükselemedi ve yarışı 8. sırada bitirdi. Bu sezon üstünde çok baskı var sık sık söyleniyor, özellikle Ricciardo'nun bitecek kontratı ve Mercedes dedikoduları kendisini etkileyecek. İlk yarışa böyle başlayıp bitirmek onun için iyi olmadı.
-Gelelim günün kazananına. Ferrari. Raikkonen paşa yarışı ikinci başlayıp üçüncü bitirdi. İkinci giderken gayet iyi gidiyordu ancak Hamilton'a zorluk yaşatmadığı da bir gerçekti. Pite girip çıktıktan sonra HAAS faciasına yakalandı ve üçüncü sıraya düştü. Hamilton'ı yine zorlayamadı. Bilmiyorum sanki böyle mayışımı alırım yarışır giderim aga triplerinde takılıyor. Buz Adam diye iyice kütük oldu podyumda "üstüme şampanya sıkmayın" falan böyle tavırlar bir şeyler, tamam kendisini sevmiyorum ama yani... ALLAH ALLAH ŞEKİLLERE BAK YA!
-Vettel ise üçüncü başladığı yarışta ön tarafı pek zorlayamazken HAAS piyangosunun vurması ve Ferrari pit duvarının verdiği şahane kararla Hamilton'ı ve Raikkonen'i geçti ve yarışın sonuna kadar fazla zorlanmadan galibiyete uzandı.
-Şimdi benim değinmek istediğim iki nokta var. Birincisi, Ferrari motoru kullanan HAAS takımının göstere göstere yarışı durma noktasına getirmesi ve bundan Ferrari'nin yararlanması. Ferrari'ye böyle mi ödeme yapılıyor? Yarışlar manipüle mi ediliyor? HAAS bu yarışı Ferrari'ye vererek aldığı motorun diyetini mi ödedi? HAAS bir anda nasıl bu kadar ileri atılabildi? Sadece soruyorum sevgili izleyenler.
-İkinci nokta ise başka bir komplo teorisi. Biliyorsunuz Liberty Media ABDli, peki HAAS? O da ABDli. Sıkıcı ve monoton giden bir yarışta HAAS'ın bir anda yarışa sansasyon getirip "aç lan aç Avustralya karışmış" nidaları eşliğinde izlenme oranlarını arttırdığına dair veriler olduğu söylenmekte bir takım kulislerde. Bunlar akıllara geliyor tabi ama kimse dillendirmek istemiyor çünkü oyun çok büyük. EY LIBERTY MEDIA, EY HAAS! FORMULA 1 SEYİRCİSİ BÜYÜK TAŞTIR ALTINDA KALIRSINIZ! BENİM SEYİRCİMİN S... KUTU KOLA GİBİDİR! (replik Ölümlü Dünya'dan, ilk fırsatta izleyin derim)
-Öhm... Bahreyn GP'de görüşmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder